Işın Karaca’yı savunmak neden zor?

Bayram konseri için Bodrum’a giden Işın Karaca işten arta kalan zamanını deniz ve güneşin tadını çıkararak değerlendi.

Gölköy’deki bir beach’e giden şarkıcı, şezlongda müzisyen sevgilisi Can Yapıcıoğlu’nu herkesin içinde öpücüklere boğdu.

Bu özel anlar kameralara yakalanınca da eleştirilerin hedefi oldu.

Normalde cengaverce savunmak isterdim Karaca’yı.

“Durun yahu, İki yetişkin insan, kimi ne ilgilendirir aralarında ne yaşadıkları” derdim...

“Vurmayın ağalar” derdim, “3 yıldır birlikte bu iki insan, bize ne evli olup olmadıklarından...”

“Kızmayın ablalar” derdim, “Ne var yani birbirlerine sevgilerini gösterip azıcık koklaşmışlarsa...”

Ama yok hiçbirini söyleyemiyorum, çünkü Işın Karaca öyle bir mühürledi ki ağızlarımızı.

Meslektaşı Gülşen’in kıyafetini eleştirirken...

“Burası Türkiye” dedi, “Örf âdetlerimiz var, bu ülkeye göre hareket etmek zorundalar.”

“Bir kadın etten ibaret değildir” dedi, “Bu kadarı fazla, normalleştiremezsiniz bunları.”

Hatta çok daha acımasız bir yerden daldı Gülşen’e, çocukların ahlâkını bozmakla suçladı:

“Ben kız annesiyim” dedi, “Kızım bana ‘Niye don giyiyorlar?’ diye soruyor...”

E çocuk bu.

Televizyonda gördüğü kıyafeti sorar da yan şezlongda olup biteni merak etmez mi?

Işın Karaca başkasına gelince en hassas teraziye çıkarmasını biliyor insanları.

Sormak lazım kendisine:

Kamuya açık bir yerde, açık havada, halkın, ailelerin içinde öpüşmek örf ve âdet terazisinin neresinde...

Çıkıp “Ben bir hata ettim, toplumdan ve oradaki ailelerden özür dilerim” dese amenna.

Ama bir de eleştirenlere çemkirmiş:

“Ben bunu sahnede yapmadım, özel hayatım ihlal edildi!”

Ben zaten en başından beri Işın Karaca’nın böyle düşündüğüne, olaylara böyle baktığına, böyle yaşadığına inanmıyorum.

Şahsi kanaatim o ki dikkat çekmek, gündem olmak için yaptı bütün o en sivri, en acıtıcı, en kanırtıcı açıklamaları.

Ama ne demiş Mevlânâ?

Ya göründüğün gibi ol, ya olduğun gibi görün.

Seksi çellist mi çellistin seksisi mi? 

Hırvat çellist Stjepan Hauser, Tarkan’ın “Şımarık” şarkısını Instagram’da “Kiss kiss” notuyla yorumladı, video bütün dünyada viral oldu.

Stephan Hauser, Luka Sulic ile birlikte “2Cellos” olarak tanınıyor ve her ikisi de yetenekleri kadar, hatta belki daha da fazla yakışıklıklarıyla meşhurlar.

Zaten Tarkan videosunu da yatak odasından, üstü çıplak falan çekmiş. Clark bakışlar atıyor, dudaklar büzülüyor falan. Güzel olmuş, güzel olmuş olmasına da Stjephan kardeşime bir küçük hatırlatmayı borç bilirim.

İnsanlara “keşfetme” duygusu yaşatmak, “Ben zaten çok seksiyim” mesajı vermekten her zaman daha iyidir.

Yani yetenekli bir müzisyenin aynı zamanda ne kadar seksi olduğunu keşfetmek, “Ben acayip çekiciyim” diyen birinin aynı zamanda çello çaldığını öğrenmekten çok daha kıymetlidir. �

Cedi Osman’a plaj tavsiyesi

Ebru Şahin ile balaylarını Çeşme’de geçiren Cedi Osman’ın deniz keyfi yarım kaldı, soğuk suda üşüyen Cedi sudan gerisin geriye kumsala çıktı. Kollarını birbirine kavuşturmuş halde fotoğraflarını çekmişler.

Yeni evliler herhalde Altınkum tarafında bir plaja gitti, çünkü Çeşme’nin en soğuk suyu orada.

Cedi’ye tavsiyem eğer bu kadar üşüyorsa Ilıca tarafında denize girmeleri.

Hem bedava halk plajı hem de suyu daha sıcak.

Gerçi düşündüm de o da olmaz. Çünkü Ilıca sahilinde de ne kadar gidersen git, su dizine kadar geliyor. 2 metrelik basketçinin tamamen suya gömülebilmesi için neredeyse Sakız adasına kadar yürümesi lazım...

Siz iyisi mi Çeşme’den direkt Bodrum’a falan geçin.