Her şirketin arama kurtarma ekibi olsa

91 saat dediğiniz 4 gün eder. Karanlıkta, toz toprak arasında, aç susuz, üstünüzde tonlarca beton... Devlet bile yetişemeyebilir. Sen, ben, biz, hepimiz lazım. Keşke her kuruluşun gönüllü kurtarma ekibi olsa.

Haberin Devamı

İzmir depreminde yurdun dört bir yanından koştular, enkazın pençesinden can kurtarabilmek için günlerce canlarını dişlerine taktılar.

Hepimizin umudu oldular. Kahramanlıklarıyla bizleri ekran başında gözyaşlarına boğdular.

Dedikleri gibi: 2020 yılı bir film olsaydı başrolde arama kurtarma ekipleri olurdu.

En ön planda AKUT’u görüyorduk ama aralarında itfaiyeciler de vardı, madenciler de... Her birini tek tek anmak, isim isim teşekkür etmek gerek.

Çünkü o harala gürele arasında fark edemediğimiz, görüp de belleyemediğimiz kahramanlar da var aslında.

Türk Telekom’un CEO’su Ümit Önal’dan bir mail aldım. Şirket bünyesinde bir arama kurtarma ekibi kurmuşlar.

Ve o ekibin de İzmir’deki enkaz çalışmaları sırasında sahada olduğunu öğrendim.

Ne güzel, keşke her firmanın böyle bir gönüllü ekibi olsa.

Haberin Devamı

Çünkü “cennet vatanımız” aynı zamanda bir “deprem ülkesi”. Bu yaşadığımız afetse ne ilkti ne de son olacak. Hem tek tek bireyler olarak hem de kurumlar olarak her zaman hazırlıklı olmak zorundayız.

Türk Telekom olarak 30 üyeli bir merkez ekip oluşturmuşlar. 11 bölge destek ekibiyle birlikte 150 gönüllüsü olan bir teşkilatlanma yapmışlar.

Bu 150 üyenin her biri “ilkyardım” ve “depremde arama kurtarma” eğitimlerinden geçmiş.

İzmir’de deprem olduktan 1 saat sonra 11 kişilik bölge ekibi arama kurtarma faaliyetlerine katılmak üzere sahadaymış.

Diğer arama kurtarma ekipleriyle birlikte, ikisi canlı olmak üzere toplam 6 kişiyi enkazdan çıkarmışlar.

Daha önce de Van-Erciş depremi, İstanbul’da yaşanan “kayıp Pamir bebek” olayı, Elazığ depremi gibi birçok olayda AFAD ile koordineli çalışmalara katılmışlar.

Böyle durumlarda “Allah razı olsun, sağ olsunlar, var olsunlar” demek yetmiyor.

Madem memleketimizin gerçeği bu, büyük küçük her işletmenin örnek alması gerekiyor.

Nasıl “insan kaynakları”, “muhasebe”, “ulaştırma” birimleri varsa, aynen öyle.

İşte son depremde gördük. Kurtarılmadan önce Ayla bebek 91 saat enkaz altında kaldı.

91 saat dediğiniz 4 gün eder. Karanlıkta, toz toprak arasında, aç susuz, üstünüzde tonlarca beton... Devlet bile yetişemeyebilir. Sen, ben, biz, hepimiz lazım.

Haberin Devamı

Her şirketin arama kurtarma ekibi olsa

Yeşilçam gazisi

Cüneyt Arkın, filmlerde geçirdiği kazaları paylaştı.
◊ “Battal Gazi”de saçları yanmış.
◊ “Kuşçu”da barut parlamasından karnına saçma dolmuş.
◊ “Vurgun”da sağ dirseği ezilmiş.
◊ “Çıtkırıldım”da kaşı yarılmış.
◊ “Şafakta Son Kurşun”da sol omuz kemiği kırılmış.
◊ “Battal Gazi Geliyor”da sol dirseği kırılmış.
◊ “Malkoçoğlu”nda sol diz kapağı parçalanmış.
◊ Bir keresinde evde prova yaparken sağ el sinirleri kesilmiş.
Adam film çekmemiş, harpten çıkmış gibi.
Diyeceksiniz ki “Dublör kullansaymış”...
Ne fark eder ki?
Aynı tedbirsizlikler, aynı iptidai koşullarda bu sefer dublörün başına gelecekti bütün bunlar.
Beyoğlu’ndaki Yeşilçam Sokağı’ndan geçmek bile gazi madalyası hak ediyor bence.

Haberin Devamı

Bizim ülkenin starları

◊ Banu Alkan özgüveni:
Kylie Jenner’ın bir fotoğrafını bulmuş, yanına da kendi fotoğrafını koymuş. Aynı renkte iki elbise... Ama Kylie’nin üstündeki elbise. Banu’nunki Kızılay çadırı. Sırf rengi benziyor diye “Kopyacı Kezban” diye paylaşmış Banu Alkan.
Evet, Kylie Jenner’ın da işi gücü yoktu, seni takip edip ne yapsan kopyalıyordu. Dua et o kadar uzak ve kenar bir yerdesin ki, kimse bu söylediklerini fark edip dava falan açmıyor.
◊ Bülent Ersoy’un parası:
Bodrum’da iki villa satın aldı. Fiyatı sorulunca “Ben fiyat konuşmam, buna gerek yok, beğendim, aldım” dedi. Ne kadar 80’ler bir açıklama.
Neymiş efendim, fiyatı umurunda değilmiş. Yani o kadar Karun ki villa alıyor, fiyatını sormuyor. Ya hadi bir savulun yaa...

 

Yazarın Tüm Yazıları