Paylaş
Halil Sezai dövüyor... Öyle tokat, ittirmek falan değil, kasti yaralamaya dönük şekilde yaşlı adamın kafasından tutup yüzüne diz atıyor.
Dışarıdan bakan “Kendini kaybetmiş” diyebilir.
Hayır, bu olay başlamadan önce, acaba gören var mı diye sokağın sağını solunu kontrol edecek kadar aklı yerinde.
Ama daha korkuncu Halil Sezai tek değil.
Yanında iki kişi daha var.
Yaşlı adam dövülürken seyrediyorlar, araya girip Halil Sezai’yi durdurmuyorlar.
Ne biçim insanlarsınız siz?
Görüntüleri izlerken bütün Türkiye isyan etti. Sizin gözünüzün önünde oluyor, nasıl müdahale etmezsiniz?
Sinan Akçıl şöyle çıkıştı:
“Gücün herhalde o amcaya yetiyor. Bana da yeter miydi acaba o gün karşısına çıksam?” Sinan Akçıl’ın söylediği için “Şiddete karşı yine şiddet dili” diyenler olabilir. Evet, belki o da var.
Ama sadece o değil.
Halil Sezai bir yaşıtıyla kavgaya karışsa çıkıp durduk yere böyle bir açıklama yapacak mıydı Akçıl?
Hayır.
Yanlış bir dil kullanmış olabilir ama herkesin içinde uyanan eşitsizlik, haksızlık duygusuyla söylenmiş sözler.
Çünkü biliyoruz ki tarafların yaş farkına göre muamele edilmeyecek.
İnsanları asıl yaralayan, “deden yaşındaki adama” detayı silikleşecek...
İki insanın kavgası olarak geçecek olay.
Ama ben hâlâ Halil Sezai kadar o yanında seyreden iki kişiye de bileniyorum.
İlk tokattan sonra içlerinden biri hemen araya girip “Hop n’apıyorsun abi” dese, ayırsa, belki de hiçbirimizin yüreği bu kadar kabarmayacaktı.
Yok, hayır... Çete gibiler. Biri yapıyor, öbürleri izliyor.
Özrü kabahatinden büyük
◊ Bir özür yayımladı Sezai. “Çok üzgünüm. Kendisinden de özür diliyorum” diyor. Yok ya? Görüntüler ortaya çıkınca mı üzüldün? Ortalık ayağa kalkınca mı özür dilemek aklına geldi? Bu özür yok hükmündedir.
◊ “5 ay boyunca bu abimiz içip içip ana bacı sülale söverken biz ya sabır çekmekten başka bir şey yapmadık. Taş olsa çatlardı aylardır bu kadar ağır küfür ve tacize” diyor.
Yahu bu memleketin polisi var. Evinde çekim yaptığını söyleyen sensin.
Küfür, taciz varsa al kameranı çek, ver savcılığa. Müzik yayını yapıyorsa çağır polisi, ölçsünler desibeli, kessinler cezayı.
◊ “Olayı şöyle özetleyeyim de siz yine lince devam edin” diyor Sezai. Bir de kızmış yani bize tepki gösteriyoruz diye, linç ediyormuşuz beyefendiyi.
Linç diye sizin toplaşıp üç kişi bir kişiye yaptığınıza denir.
◊ “Evet, 65 yaşında bir adamla kavga ettim. Kavga ettim diyorum çünkü daha önce defalarca bu abimizin ‘gelin lan’lı tekliflerini reddettim” diyor. Sen her şeyi birbirine karıştırdın Halil. Ona da kavga denmez. Adam duruyor, sen vuruyorsun.
◊ Buradan ilan ediyorum: YouTube için yemek programı çekiyormuş Halil Sezai. Her ne halt ediyorsa benim yakınımdan yöremden tek bir Allah’ın kulu tek bir tık, tek bir izleme yapmayacak, yapan da beni gözden çıkarmaya razı olacak.
Siz de bu hassasiyeti kendi çevreniz üzerinde gösterin.
◊ Neden mi?
Çünkü şehir eşkıyalığına karşı bizim tekmemiz, yumruğumuz, kafamız yok. Tek yapabileceğimiz bu: Sessiz çoğunluk olarak tepkimizi göstermek.
Ve şunu kanıtlamak:
Sessiz atın çiftesi pek olur.
Paylaş