Paylaş
Bu yazın en popüler adresleri nereleri olacak diye sorsalar hiç tereddütsüz en başa yıllar sonra yeniden canlanan Kuruçeşme’yi ve Galataport’u koyardım. Kuruçeşme’de gece eğlencesi için seçenek çok. Ama Galataport daha çok yeme-içme ağırlıklı. Bunun tek istisnası, üç katlı Vandal. Her yanda heykeller, grafitiler… Civarın en oyuncaklı, en civcivli mekânı.
Gerçi şef Murat Bozok danışmanlığında kahvaltıdanakşam yemeğine yiyecek menüsü de var ama diğerlerinden farkı, üç katlı Vandal’ın aynı zamanda gece kulübü olması. Gece eğlencesi seviyorsanız radarınıza almanızda fayda var.
Türklerin yanı sıra Karaköy civarının ekspatları, kuruvaziyerlerle gelen turistler de burada takılıyor. Hera Aslan, Elif Dürüst, Ümit Karan, Berkay gibi müdavimlere rastlayabilirsiniz. Araya Türkçe serpiştirmeli, yabancı piyasa müzikleri yapıyorlar. Sabit DJ’e ek olarak açılış partisinde Ozan Doğulu çaldı. Sezon boyu DJ Solomun gibi yabancı konuklarla özel geceler planlıyorlar.
Kulüp kısmı maksimum 150 kişilik ama asıl sürprizi, havalar müsaade ederse önümüzdeki hafta açılacak teras. Limana yanaşmış gemi olmadığı zaman Tarihi Yarımada’dan Ortaköy’e panoramik manzarası var. Bu bölüme dışarıdan ayrı asansörle çıkılıyor.
Menüye göz gezdirince Galataport ortalamasında bir tablo çıkıyor karşınıza: Sade omletten somon gravlaks poşeye, yumurtalar 52-98 lira. Sosisliden dana etli quesadilla’ya, sokak lezzetleri 88-120 lira. Klasik Sezar’dan bonfileliye, salatalar 82-180 lira. Alkolsüz Pink Rabbit’ten mojito’ya, kokteyller 60-180 lira.
Adana’nın ‘Gizli Kalsın’ı
Emirgân’da ünlülerin rağbet ettiği Gizli Kalsın adlı gece kulübünü duymuşsunuzdur. Arda Turan-Berkay kavgasından Demet Özdemir-Oğuzhan Koç aşkına kadar içeride olup biten hiçbir şey gizli kalmadı ama ilginç bir yer: Ön tarafta bir pizzacı var, o pizzacının buzdolabının içinden geçerek giriyorsunuz falan...
ABD’deki alkol yasağı döneminden kalma, girişinin gizli olduğu bu ‘speak easy’ mekânlar Batı’da hâlâ popüler. Ünlülerin çok gittiğine bakmayın; penceresiz, ufacık, tıkış tıkış Gizli Kalsın da işte bu akımın Türkiye’deki temsilcilerinden. Fakat bu işin âlâsını bir süre önce ziyaret ettiğim Adana’da gördüm. Adana’da şu sıra en iyi eğlenilecek yer olarak yerel kaynaklarım tavsiye etti.
İçeriye kapalı bir balık restoranından giriyorsunuz. Kepenkler yarıya kadar indirilmiş, altından geçiyorsunuz. Restoran boş ve karanlık. En sonuna kadar yürüyorsunuz, dipteki bir kapıdan alt kata iniliyor. Sürpriz diye buna derim: İçeride 100-150 kişi eğleniyor. Müzik Türkçe. Duvarlar beton. Hoparlörler, kulüp ışıkları falan çıplak betona çakılmış. Eski tip koltuklar, mobilyalar, stantlar, hatta tepeden sarkan bir salıncak bile var. Adanalıların yanı sıra İncirlik’ten olduklarını tahmin ettiğimiz bir grup Amerikalı da vardı dans edenler arasında. Bira 50 liraydı. İsmi mi? O da bende ‘gizli kalsın’...
Paylaş