Paylaş
Oteller ardı ardına açılış tarihlerini duyuruyor, havayolları uçuşa başlama açıklamaları yapıyor.
Normalleşmeyle birlikte uzun süren karantina aylarından sonra insanların kafasında ilk defa tatil hayalleri düşmeye başladı.
“Hayal” kelimesini bilerek seçtim çünkü birçoğumuz için gerçekleştirmesi biraz zor bir istek olacak.
Alınan korona tedbirleri, sezonun daralmış olması gibi sebeplerle ulaşım ve konaklama masrafları katlayacak gibi duruyor.
Rastgele bir tarih seçip otel rezervasyonlarına bakıyoruz. Geçen yaz aynı dönemle kıyaslandığında neredeyse iki misli.
Uçakları geçtim, şehirlerarası otobüs biletleri bile el yakıyor.
Senede iki-üç hafta tatile gidenlere kötü haber: Bu sene bir hafta gidebilmek bile büyük iş olacak görünüyor.
Cem Yılmaz çözümü kampingde buldu
Sevgilisi Serenay Sarıkaya ile bir kamping tesisinin tabelasının önünde fotoğraf çekmişler. Belli ki önünden geçerken tesadüfen görmüşler.
Tesisin adı “Serenay Camping”.
Paylaşımın altına da sanki burayı alıp sevgilisinin adını vermiş gibi “Satıp savıp başladık, bir hayırlı olsununuzu alırız” yazmış Cem Yılmaz.
Enerjileri güzel ama değil mi?
Hiç üşenmiyorlar, milleti trol’lemek için durup fotoğraf çekiyorlar.
İnanan mı? Çoook!
Altındaki yorumları bir görseniz...
Nükhet Duru ve Kalben
Afişini gördüm: Nükhet Duru ve Kalben, bugün saat 21.30’da, 28. LGBTİ ve Onur Haftası Isınma Konserleri çerçevesinde canlı Instagram konseri verecek.
Konseri, sanatçıların hesapları @durunukhet ve @kalbenben adresleriyle organizasyonun resmi hesabı @istanbulpride adresinden izlemek mümkün olacak.
Her ikisini de bu duyarlı tavrından ötürü kutlamak gerek. Çünkü daha geçen hafta bir açıklama yapan İzmir LGBTİ+ Onur Haftası Komitesi pandemi sürecinde toplumun en olumsuz etkilenen kesimlerinden birinin de LGBTİ bireyler olduğunu duyurdu. Raporda ilaçlara erişimden istihdama, barınma gereksiniminden sağlık hizmetlerine ulaşmaya kadar yaşanan zorluklar anlatılıyordu.
Hazel’in kitabı
Yeri gelmişken konuyla ilgili bir de kitap duyurmak istiyorum: Hazel.
Uzun yıllar birlikte çalıştığım gazeteci arkadaşım Ayten Görgün Smith tarafından kaleme alındı.
Hazel, onun 35 yaşında kan kanserinden ölen travesti kardeşi.
İlk adı Serdar. 16 yaşında kadın kıyafetleri giymeye başlıyor.
Bir süre sonra da ailesine “Benim adım artık Hazel” diyor.
Kitap, ailenin o dönemde yaşadıklarını, hayatın, bir ailenin bütün bireylerine “travesti” kavramını kâh kahırdan kanırtarak kâh güldürerek nasıl kabul ettirdiğini anlatıyor.
Ayten’in yanında bir-iki kere karşılaşmış, Hazel’i ben de tanımıştım.
Dünyanın en komik insanlarından biriydi.
Gözümün önüne geldi; buruk buruk gülümsedim.
Paylaş