Paylaş
90’lı yılların sonlarıydı. O zamanlar Türkiye’de hiç bilinmeyen bir müzik türü yapıyorlardı. Fenerbahçe Parkı’nda röportaj yapmıştık.
Yaptıkları punk-rock müziği eleştirenler için “Sen bizden önce hiç punk duydun mu?” başlığını vermişlerdi.
Sahnede de görmüştüm onları,
Ortaköy’deki “Flatline” adlı efsane kulüpte.
Zincirleri, derileri vardı. Saçlarının yanları kazılı.
Tepede kalan ince saç şeridi boyalı ve fönle dikleştirilmişti. Onları dinlerken “pogo” adında bir dans yapıyorduk.
Çoğunlukla kolej çocukları... Birbirimizle çarpışa çarpışa, saçma sapan... Ama eğlenceli miydi? Kesinlikle!
Müzikleri gibi isimleri de yabancıydı. Antik Yunan tanrıçalarından “Athena”yı seçmişlerdi isim olarak kendilerine.
Aradan geçen 30 yılda müzikleri gibi kendileri de evrildi.
Gökhan Özoğuz en son bir Cadılar Bayramı çıkışı yaptı:
“Yurtdışında kutlanması doğal. Ama bu bayramı ülkemizde kutlamak bizi komik duruma düşürüyor. Bunlar ufak ufak kültür erozyonu...”
Hadi canım sen de!
Adın: Athena Gökhan.
Yunanistan’ın başkentine ismini veren tanrıça. Yıllarca yaptığın müzik: Punk rock, ska.
Kılığın, dış görünüşün hakeza.
Şimdi çıkmışsın: Cadılar Bayramı tu kaka... Gönül umduğuna küsermiş. Dönüp Gökhan Özoğuz’a mı anlatacağız bunun Hıristiyanlıkla bir ilgisi olmadığını, ta Pagan dönemlerden kalma bir gelenek olduğunu...
Japonya’dan Hindistan’a, Çin’den İsrail’e artık dünyanın pek yerinde kutlandığını...
Yılbaşı, Sevgililer Günü, Anneler Günü gibi “beynelmilel bir şey” olduğunu...
Edirne’nin Çamlıca beldesinde her yıl Bocuk Bayramı adıyla kutlandığını...
Koca kasabanın korku temalı dekore edildiğini...
Yaşlı teyzelerin bile korkunç makyajlar yapıp sokaklarda gezdiğini, civar bölgelerden binlerce insanın katıldığını...
Asıl önemlisi, dünyanın, ülkemizin içinden geçtiği şu sıkıntılı dönemde insanların şu ya da bu bahaneyle biraz eğlenmesinde bir sakınca olmadığını...
Amaan boşver, yaşlılık alametleri deyip geçelim.
Best Model skandalının elmaları ve armutları
Best Model olayı her gün yeni ifşaatlarla devam ediyor. Önce kazanamayan yarışmacılar konuştu. Şimdi garsonlar... Geçen sene zaten bir annenin suç duyurusu vardı. Sonra Best Model birincilerinden Mehmet Akif Alakurt girdi tartışmaya:
“Erkan Özerman yoklamasını çeker, potansiyel varsa ilerler...”
En son modacılar arasında dedikodusu dönen başka bir birincinin adı düştü ekranlara. İsmi “T” harfiyle başlıyormuş. Şöyle bir taradım, Best Model’den ünlü olanlar arasında Tolgahan Sayışman’dan başka “T” harfli bulamadım.
Hortum büyüdükçe merkezindeki çember daralıyor, artık tek tek isimler hedef tahtasına konmaya başlıyor...
Dedikodu ve iddialarda eksen iyice kaydı, elmalarla armutlar birbirine karışmaya başladı. Bunları bir ayırmak lazım:
◊ ELMA: Tartışılan, Erkan Özerman’ın cinsel yönelimi değil. Zaten bu konuda bir gizlisi saklısı da yok. Bir sene önce yaptığımız “O mu Bu mu?” anketinde açıklamıştı: “İnsan ırkını temsilen tek bir güzel seçilse o bir erkek olurdu.”
◊ ARMUT: Asıl mesele, Best Model’a katılan gençlere yarışmada birincilik vaadiyle taciz yapılıp yapılmadığı.
Ve bu ahlaksız teklifleri kabul etmeyip reddedenlerin elemelerde hakkının yenip yenmediği.
◊ ELMA: Eğer iddialar doğruysa bugün hepimizin yakından tanıdığı Burak Özçivit, Çağatay Ulusoy, Kenan İmirzalıoğlu, Kıvanç Tatlıtuğ gibi isimler de zan altında kalıyor, böyle bir süreçten geçip geçmedikleri merak ediliyor.
◊ ARMUT: Onlar konuya dahil olup açıklama yapmadıkça, “Ben böyle bir şeyi ne gördüm, ne duydum ne de şahit oldum” demedikçe gizem daha da büyüyor, insanların kafalarında yeni soru işaretleri oluşuyor.
· Bayılıyorum
Oyuncu Esra Dermancıoğlu’nun löp göbeğini açıp poz vermesine... Sanki milletin “zayıfla” baskısı iştahımızı bastırıyor.
· Bozuluyorum
Navigasyon cihazlarının “Şimdi kuzey yönünde ilerleyin” diye konuşmasına... Sanki hepimiz cebimizde pusulayla geziyoruz.
· Şaşırıyorum
Yeni ilişkisinden sonra Hadise’nin kapalı kostümlerle sahneye çıkmasına... Sanki “beyaz gömlek” her şeyi unutturuyor gibi...
· Üzülüyorum
Beren Saat’in ayrık dişlerini birleştirtip, saçlarını perma yapmasına... Sanki... Sanki...
Neyse ki ikisinin de kökü hâlâ onda.
Paylaş