Savaş Özbey

Kent hayatında yaprak dökümü

17 Temmuz 2020
Salgın sürecini atlatamayan, atlatsa da bundan sonra bu koşullarda ayakta kalamayacağına inanan işletmeler kapanıyor. İnsanın içi acıyor, aralarında yılların ikon mekânları var.

◊ BEYOĞLU ZENCEFİL: Kebap cenneti, etobur obası Türkiye’nin tam anlamıyla ilk vejetaryen restoranı olarak açıldı. 28 senede ne ekonomik krizler, ne badireler geçirdi ama salgına dayanamadı, bugün kapanıyor. Müdavimleri gidip küçük hatıralar alıyorlar evlerine.

◊ NİŞANTAŞI TOUCHDOWN: Milli Reasürans Pasajı’ndan 1993’ten beri küçücük, fıçıcık, içi dolu müdavimcik bir bardı. Montunuz elinizde kalsa bir müşteri alıp portmantoya asardı. Kalabalık zamanlarında önündeki merdivenlere taşılırdı. Salgının başında bir kapandı, kapanış o kapanış. Eğer açılmazsa Nişantaşı kent hafızasından çok şey silinecek. 

◊ BEŞİKTAŞ KAZAN: Yılların Çarşı grubu mekânıydı. Deniz Müzesi’nin karşısında şehrin en bilinen birahanelerinden biriydi.
Çünkü yalnız gelen kadına bile kimse salça olmazdı. Umarım bir formül bulunabilir.

Yazının Devamını Oku

Tarkan’ın hareketlenen sosyal medyası

15 Temmuz 2020
Haziran ayında birden bire ne oldu bilmiyorum ama Tarkan’ın sosyal medyasında gözle görünür bir değişim oldu. Belki de bir sosyal medya uzmanı tuttu ya da varsa değiştirdi.

4.5 milyon takipçisi olmasına rağmen Megastar Tarkan sosyal medyayı yoğun kullanan bir star değil.

Instagram hesabına bakıyorum, bugüne kadar toplam 310 paylaşım yapmış.

Şöyle bir geri dönüp taradım, ortalama ayda bir paylaşım ya var ya yok.

Mesela 27 Şubat’ta var, sonra bir daha 3 Nisan’da. Koca mart ayı boyunca hiçbir şey paylaşmamış yani.

Sonra bir daha 20 gün sonra 23 Nisan’da. Bayram paylaşımı.

Fakat haziran ayı bir kırılma noktası olmuş gibi. Paylaşımlar 1 Haziran’da ABD’de öldürülen George Floyd ile başlıyor.

Hemen üç gün sonra korona maskesi paylaşımı yapmış.

11 Haziran’da aynı gün içinde üç paylaşım birden. Hepsi eski konserlerden #tbt.

Yazının Devamını Oku

Serdar Ortaç’ın 50 yaş muhasebesi

14 Temmuz 2020
Ortalamayı yakalayıp, herkesin kalbine tek atışta giren nakaratların formülü onda. İçine konmuş, kulağına fısıldanmış gibi. Ama belki kendisi de korkuyor artık bir “Bilsem ki” ya da “Dansöz” yapamayacağından.

YKS’de Mabel Matiz’in bir şarkı sözü soruldu da soruşturmalar falan, ortalık karıştı ya. Bir de Serdar Ortaç sorduklarını düşünsenize.

Mesela bir “Ayrılık bana yakın değil / Sana uzak ama bana tuzak mı bu?”...

Ya da “Koynumu sarar diye / Fazlası zarar diye / En azı karar diye açıkta kaldım”...

Mesela bir “Aşkın çarşısında, durdum karşısında / Tuttum kollarından hasret çıkacak”...

Ya da: “İtiraf ediyorum sana itiraf. Başladı yaralı aşklara tadilat.

Bakalım kaç kişi doğru cevaplayabilecek...

Zaten kolay anlaşılabilecek bir hayattan da çıkıp gelebilecek sözler değil bunlar. Yeni single’ı “Biz İstemesek” için Hürriyet Pazar’da Hakan Gence’yle bir söyleşi yaptı.

Sorular da cevaplar da baştan sonra 50 yaşında bir adamın aşk, aile, çocuk, para, iş üzerine hayat muhasebesi.

Yazının Devamını Oku

Haftanın testi

13 Temmuz 2020
Soruları bu kez komşu-yazar Ömür Gedik’e sordum. Meğer ikimiz de Bergüzar Korel hayranı kesilmişiz son paylaşımlarından sonra.

1 - Photoshop’lu paylaşımlarının ardından gerçekteki kilolu görüntüsü ortaya çıkan fenomen Duygu Özaslan kendini nasıl savundu?
a) Bulimia’ya yakalandım, size söyleyecektim
b) Kilolu halim bile hepinizden güzel
c) Mental olarak iyi bir yerdeyim, gurur duyuyorum
d) Hepsi

D şıkkı. O kadar çok şeyi aynı anda söyleyip kafa karıştırmaya ve odak noktasını değiştirmeye çalışıyor ki bunların hepsini ve hatta daha fazlasını söylemiştir herhalde.

2 - Peki doğumdan dolayı Duygu Özaslan’la hemen hemen aynı kilodaki Bergüzar Korel ne yaptı?

Yazının Devamını Oku

Ararsam açma tatlısı

11 Temmuz 2020
Mayhoş bir cheesecake’i andırıyor. İçinde kaymak, tuzsuz Antep peyniri ve fıstık var. İddia o ki bu tatlıyı yiyen erkeklerin telefonlarına cevap vermemek gerekiyor.

Erkeklerin cinsel iktidarına gönderme yapan yiyeceklere bir yenisi daha eklendi: Ararsam açma.

Tipi kazandibine benziyor ama helva gibi sıcak servis ediliyor. İçinde peynir olduğu için cheesecake’i andırıyor ama mayhoş. Tadı hafif ama aslında içinde kaymak ve antepfıstığı var. Antepfıstığının da Rolex’i kabul edilen kuşboku...

“Allah aşkına nereden buldunuz bu ismi” diye soruyorum Mardinli şef Selim Dinler ve işletmeci Serkan Koca’ya. Oğlan çocuğu suçluluğu içinde muzır muzır gülüyorlar: “Yiyenin içinde bir ateşlenme oluyor da ondan...” İddiaları o ki bu tatlıyı yiyen erkeklerin telefonlarına cevap vermemek gerekiyor.

Tatlının fiyatı 38 lira, 15 dakika önceden sipariş vermek gerekiyor.

Yer; Harbiye’deki Cabbar Ocakbaşı. Aylardan temmuz, havalardan Basra sıcakları... Kabul ediyorum ki tatlıyı yiyince benim de beynime şöyle bir kan yürüyor. Neyse ki şarjım yok, kimseye musallat olmuyorum.

Cabbar, üç hafta önce faaliyete geçen, Nişantaşı’nın yeni ocakbaşısı. Kıvanç Tatlıtuğ’un eşi Başak Dizer Tatlıtuğ’un eski mekânı Room&Rumours’ın yerine açıldı.


Yazının Devamını Oku

Yasak hemşerim

10 Temmuz 2020
Eğer azgın bir binek hayvanınız varsa, ineğinizin yuları uzunsa ya da mandanız söğüt dalına çıkmak isterse aklınızda olsun, Üsküdar’da yasak.

Üsküdar Belediyesi, Harem’den Küçüksu’ya kadar sahil şeridinde çekirdek yemeyi yasakladı.
Karşı çıkan olduğu gibi destek veren de çok. Ben kararı destekleyen taraftayım.
Kabul, kurunun yanında yaş da yanacak, çöpünü özenle saklayıp çöpe atana da yasak geldi. Ama İstanbul’un bütün sahillerinde gördüğümüz kabuk yığınları en azından artık Üsküdar sınırları içinde olmayacak.
Bu karar gündeme gelince acaba Üsküdar’da başka ne yasak diye merak ettim. Belediyenin zabıta talimatnamesini inceledim.
Eminim karıştırsak birçok belediyenin yönetmelikleri arasında böyle eskiden kalmış, benzer şeylerle karşılaşırız.
Kimisi günümüz için artık çok eskimiş, kimisi güldüren, kimisi de “Hadi ya bu da mı yasakmış?” dedirten maddeler.
Üsküdarlı olmayabilirsiniz ama yolunuz oradan geçerse de aklınızda bulunsun.

Yazının Devamını Oku

Fulya Öztürk fan club

8 Temmuz 2020
Acaba “fan club” mı kursam diye düşünüyordum; geç kalmışım, zaten kurmuşlar. CNN Türk’ün tam teşekkülsüz muhabiri Fulya Öztürk’ten bahsediyorum.

CNN Türk muhabiri. Hemen hemen hiç makyaj yapmıyor, sadece kolunda incik boncuklu iki-üç bilekliği var.
Zaten ne ara süslenecek? Akşam Van’daki depremden bildiriyor, ertesi sabah Bursa’daki selden.
Üstünde aynı CNN Türk logolu polar...
“Acaba eve uğrayıp üstünü değiştirmeye vakti oldu?” mu diye düşündüğüm oluyor.
Genç, yaşlı, çocuk... Sokakta insanlarla inanılmaz bir iletişimi var. Normalde halk çekinir ya; bunu gördüklerinde rahatlıyor, bir açılacakları, kameraya konuşacakları tutuyor.
Haberlerini belgesel gibi kurguluyor; ne zaman sunuşunu yapacağı, ne zaman geniş açıda yürüyüşe geçip etrafı göstereceği bir ekol gibi; herkes onu taklit ediyor.
“Böyle biri yurtdışında olsa Giselle Fernandez gibi hayranları, fan club’ları kurulur” diyordum ki Instagram’da “Fulya Öztürk fan club” kurulduğunu gördüm.

Yazının Devamını Oku

Haftanın testi

6 Temmuz 2020
Magazin sözlüsüne Deniz Akkaya’yı kaldırdım. İnce ince kinayeler, açık açık topa tutmalar, yekten suçlamalar, bodoslama girişmeler, ben de şaştım kaldım.

1 - Adı kadına şiddet vakasına karışan hangi ünlü erkek, olay sırasında kendisinin de darp edildiğini ileri sürdü?
a) Yönetmen Sermiyan Midyat
b) Oyuncu Ahmet Kural
c) Oyuncu Ozan Güven
d) Hepsi

Cevap C, Ozan Güven. Fakat diğer şıklar da tahmin ederim ki ayrı süreçten, aynı yollardan geçtiler. Ben biliyorsunuz, yıllar önce benzer bir şey yaşadım. O günden bugüne kadar değişen çok bir şey olmadı. Erkeklerin söylemleri aynı.

2 - Modacı Cemil İpekçi Bodrum’daki evini neden satın almış?

Yazının Devamını Oku