5 binlik hesaba kaç lira bahşiş

Gerçi Ata Demirer’in derdi, pahalılıktan ziyade fiyatların orantısızlığı. Bir latte, bir espresso ve bir suya 170 lira ödeyen Demirer, “En iyisinden bir porsiyon iskender 270 lira. Anlamadım ben” diyerek fiyatlara bayrak açtı.

Demet Akalın ise Bodrum Yalıkavak’ta gittikleri bir restoranda 5 bin 138 liralık hesap için 514 lira da servis ücreti ödeyince çileden çıktı.

Yemek fişini paylaşıp “Anladık, kazıklanacağız da bu kadar da değil! Servis ücreti belki 200 lira vereceğim, 514 ne ya!” diye tepkisini gösterdi. Hiddet buyurmayınız Demet Hanım.

Servis ücreti dünyanın her yerinde yüzde 10’dur. 

Bizde bu müessese tam oturmadığı için bazı işletmeler bahşişi kafadan hesaba ekliyor.

Yani 5 binlik hesaba 200 bırakılmaz. Bırakırsınız da şık olmaz, size yakışmaz, aklınızda olsun.

Demet Hanım da bonfileyi, deniz mahsullü salatayı, ıstakozlu spagettiyi ısmarlamış bir güzel. Afiyet şeker olsun o ayrı tabii. Istakozları ödüyorsun, ona itiraz yok, peki garsonların hakkını niye kesiyorsun?

Bodrum mu pahalı, Çeşme mi?

Her ikisine de ikişer-üçer kısa seyahat yaptım, yaz başı izlenimim şudur:

Çeşme’de fiyatlar belli bir bant aralığında dalgalanıyor.

Örneğin kokteyl fiyatları çoğu yerde 250-350 lira aralığında. İşletmeciler birbirine dikkat ediyor, fiyat olarak diğerlerinden daha öne çıkmak istemiyorlar.

Çünkü Çeşme küçük yer aslında. Herkes birbirini biliyor, bir yerin adı bir kere “kazık” diye çıkınca hemen herkese yayılıyor.

Bodrum ise Çeşme’nin yanında büyükşehir. Hem kapasite olarak hem çeşitlilik olarak. Fiyatlarda “ortalama” diyebileceğimiz bir bant yok.

Görece mütevazı yerler de var, astronomik hesap ödenen bölgeler, işletmeler de var.

Cem Yılmaz kimi unutamıyor?

Cem Yılmaz’ın Instagram hesabından yaptığı “Unutamıyorum” paylaşımı kafaları karıştırdı, akıllara eski sevgilileri Serenay Sarıkaya ve Defne Samyeli geldi.

Paylaşımın tamamı şöyle:

“Unutamıyorum, sürekli aklımdasın. Tam unuttum diyorum, tam ‘Bitti artık’ diyorum, karşıma çıkıyorsun yine. Niye yapıyorsun bunu? Seviyor musun canımı yakmayı? Dayanamıyorum artık, gel ya da git...”

Bu sözü alıntılayıp altına “Ne kadar da doğru” yazmış ünlü komedyen.

Cem Yılmaz’ın bunu Serenay Sarıkaya ya da Defne Samyeli için yaptığını sanmam.

Böyle bir derdi olsa bunu sosyal medyadan uluorta burnunu çekerek anlatacak bir portre değil Cem Yılmaz.

Bazen daha önce yaşadıklarınızdan dolayı o anda öyle hissetmeseniz de beğenebilirsiniz bir sözü.    

Sonunda bir zarar verecek

İrem Derici’nin sevgilisi Atakan Işıktutan’la yaptığı tatilin yankıları sürüyor. Kelebek’te çıkan “Sevgilisinin ayağını ısırdı” haberini “Aşılarım tam” diyerek ti’ye aldı.

Sonra sevgilisinin kulağını ısırırken bir paylaşım yaptı.

Aşılar tamam olabilir ama 40 yılda bir aradığı gibi bir aşk buldu, bu sefer de fazla sevgiden bir zarar verecek adama. 

Hadi hayırlısı...

Telefon tanımıyorsa polis nasıl tanısın?

Amerikalı fenomen Alisha Marie, gündelik hali pasaportundaki makyajlı ve bakımlı haline benzemediği için az daha uçağa alınmadığını duyurdu:

“Aynı kişi olmadığımı söylediler. Hayatımda hiç bu kadar kötü hissetmemiştim. Bu yüzden pasaportunuzda asla en mükemmel halinizde olmamalısınız...”

Demek bizim Küçük Ceylan (Avcı) ve benzerleri olsa değil uçağa alana bile sokmayacaklar.

Hatırlarsınız, en son “Yüzümü o kadar değiştirdim ki telefonum tanımıyor” demişti.