Paylaş
Bu hafta piyasalarda gözler ‘‘seçim tarihi’’ üzerinde olacak.
Ama önce farklı bir konuyla başlayalım.
SİYASETÇİLER
Seçimlerin ne zaman yapılacağı konusu siyasetçilerin analiz yapma yeteneğine olan güvenimizi biraz daha azalttı.
Dünyadaki ekonomik gelişmeleri izleyen 12 yaşında bir çocuk bile görebilir ki:
‘‘Ekonominin koşulları 1999 Nisanı'nda veya daha sonra gidilecek bir seçimde iktidara büyük darbe vuracaktır.’’
Bir de bunun üstüne ‘‘kasetler’’ eklenince şimdi bu tatsız gerçek ortaya çıkıyor.
Piyasalara dönmeden, artık alışık olduğumuz bir cümleyi tekrarlayalım:
‘‘Bundan aylarca önce kendilerine yapılan uyarıları dinlemiş olsalardı, siyasetçiler şimdi seçime daha hazırlıklı gideceklerdi.’’
Neyse.
PİYASALAR
Piyasaların karşısındaki gerçek şu.
Seçimlerin aralık ayında yapılması piyasalar için iyi olmayacaktır.
Ama...
Ama seçimler geriye atıldıkça ortaya çıkacak gelişmelerin daha da olumsuz olacağı unutulmamalıdır.
Birisi ‘‘kötü’’ ise, diğeri ‘‘daha da kötüdür’’.
Çünkü uluslararası finansal kriz dibe vursa bile bunun reel etkileri henüz daha yeni yeni başlamıştır. Ayrıca bir süre sonra değineceğimiz gibi, bu çeşit finansal krizlerde aralarında birkaç yıl olan birden fazla ‘‘dip’’ olur.
Bir de özelleştirmenin yemiş olduğu darbe var. Bunun kamu gelirleri üzerindeki olumsuz etkisi de gözardı edilmemeli. Ekonomide atılan küçük adımlar içinde en kayda değer olanı özelleştirmede yapılanlardı. Bizim ekonomi konusunda yaptığımız tahminler gelecek yıl özelleştirmeden gelebilecek 2-3 milyar dolar arasındaki (nakit) bir kaynağı hesaba katmıştı. Şimdi bu şüphelidir.
Demek ki bu noktada sonuç belli:
Bütün zorluklara rağmen seçimlerin aralıkta yapılması piyasalar açısından kötülerin en iyisidir.
Aslına bakarsanız bu gerçek bundan aylarca önce apaçık ortada idi.
TEPKİLER
Piyasaların bu haftaki tepkisi ne olur?
Bunu tartışırken aslında dışarıda yaşanabilecekleri de unutmamak gerekiyor. Dışarıda büyük bir finansal kurum zor duruma girmez ise, FED'in sürpriz faiz indirimiyle oluşan olumlu hava devam edebilir.
Ama bu hafta bizim piyasaların dikkati yanılmıyorsak, içerisi üzerinde olacak.
Olası tepkileri ikiye ayırıyoruz.
Bono ve döviz piyasasının aralıktaki bir seçime olumlu tepki vermesi beklenmemeli.
Burada birbirine bağlı olan alınmış pozisyonlar var. Seçimden olumsuz etkilenecekler.
Borsa için aynı şeyi söyleyemiyoruz. Biraz iner, biraz çıkar, orası ayrı. Ama borsa bir çeşit dibe vurmuş durumda.
Seçimler sonrasında ortaya çıkan yeni bir iktidar bıçağın kemiğe dayanmış olduğunu görürse ciddi bir reform çabasına girebilir. Bu, en azından bir olasılıktır.
Böyle bir reform çabası ‘‘açık pozisyon’’ olayına ne yapar bilmiyoruz. Ama borsayı patlatır.
SONUÇ
Dışarıdan gelen volatilite şoklarına şimdi de içeriden kaynaklanan volatilite eklenmiş oluyor.
Paylaş