Paylaş
Doğu’ya özgü bu kahvehaneler için; mahalleden, şehirden, ülkeden, siyasetten haberdar olmanın, sosyalleşmenin mekanıdır diyebiliriz.
Kahvehaneler, bence tamamen Arap kökenlidir ve yüzyıllar boyunca Müslüman-Arap kültürünün vazgeçilmez bir parçası olmuştur.
“Erkeğin mekanı” diyebileceğimiz kahvehaneler, geçmişte dini simgeler ve Sufi cemaatlerle de hercümerç olmuştur.
Hacıların ve müminlerin kullandığı ticaret yolları sayesinde yaygın hale gelmişlerdir.
Doğu’ya özgü bu kahvehane anlayışı zaman içerisinde Batı’ya da taşınmıştır. Yunanlı, Ermeni ve Musevi tüccarların buluşma yeri olan Londra’daki ilk kahvehane açıldığında yıl 1650’ydi. ıçki içilen tavernalara rakip olabilecek bu kahvehane işi zamanla çok benimsendi.
Fransa’da halkın sıklıkla girip çıktığı kahvehaneler, tarih 1789’a yaklaşırken işlerliğini iyice artırmıştı. Viyana’nın kahvehanelerin simgesi haline gelmesi ise çok daha sonraki tarihlerde gerçekleşti.
DOĞU ANADOLU MUTFAĞI
· 100 gr iri ceviz içi
· 250 gr tereyağı (Bitkisel margarin de kullanabilirsiniz.) · 2 su bardağı un · Türk kahvesi fincanıyla 1 fincan su · 1,5 su bardağı süzme bal · 3 su bardağı kaynar su
YAPILIŞI: Balı derin bir kaba aktarıp kaynar suyu ekleyin ve hızla karıştırarak iyice eritin.
Unu yavaş yavaş tencereye aktarıp kısık ateşte karıştırarak kavurmaya başlayın.
Karıştırmaya devam ederek en az 20-30 dakika miyanesi gelinceye kadar kavurun. (Kavrulan unun rengi sütlü kahverengi olmalıdır.)
Helvanın parlak olması için bu aşamada su ekleyip 1 dakika daha karıştırın. Sıcak ballı suyu ekleyip iyice karıştırın.
Tencerenin kapağını kapatıp helvayı kısık ateşte kaynayıp fokurdamaya başlayıncaya kadar pişirin.
Kaynayan helva artık suyunu çekmiş demektir ve ocaktan alınması gerekir. Ocaktan aldığınız helvayı 5 dakika kadar dinlendirin.
Dinlenen helvayı derin bir kaba aktarın ya da yemek kaşığı yardımıyla parçalar alıp bunları şekillendirin. Üzerlerini ceviz ya da bademlerle süsleyip servise sunun.
Paylaş