Bayram pilavı geleneği

Beni nazikçe karıştır, başımda durarak pişir ama uzun uzun demlendir. İşte o zaman tadı damağından silinmez.” Herhalde pilav dile gelse bu hassas püf noktalarını bizimle paylaşırdı. Bir de pilav, su konusunda çok titizdir. Ne çok lapa ne çok diri kalmak ister. Bazen 1’e 2, bazen 1’e 3 su kaldırır. Ehh bu da bir tecrübe ister.

Haberin Devamı

Bayram pilavı geleneği

Bugün 97 yaşında olan kayınvalidem Hatice Soysal, Divriği Alatlı pilavını müthiş bir efor, dikkat, titizlik ve törenle pişirirdi. Et ayrı pişer ve pirince katılırken mutlaka yenibahar dövülürdü. “Pilavın ziyneti yenibahardır” derdi.
Pişerken sandalyesini ocağın önüne çeker ve saatlerce başında bekleyip, adeta yemekle pişerdi. Sonrasında bakır tencereyi üç kat sofra beziyle sarar ve bir baş köşeye oturtur, demlenmeye–dinlenmeye bırakırdı.
Bayramın 1’inci gününde herkes akşama yenilecek pilavın önünden, arkasından geçip, sabırsızlıkla pilavın demlenip, lezzetlenmesini beklerdi.
Bayram sofrasında baş köşeye oturtulan pilav tenceresinin etrafındaki sofra bezleri açılır ve tahta bir kaşıkla hafifçe alttan üste doğru karıştırılıp tabaklara koyulurdu. Sonuçta herkes çok lezzetli bir yemek yemenin mutluluğuyla neşeli sohbetler yapardı.
Bayramların yemek kültürümüzde de çok özel bir yeri vardır. Çünkü misafirle paylaşmak için yapılan bayram yemeklerinin hepsi Türk mutfak kültürünü de zenginleştirmiştir.

Haberin Devamı

Bayram pilavı geleneği

Özellikle etli bademli, etli üzümlü, etli kestaneli birçok pilav çeşidimiz bayram pilavları olarak da adlandırılır. Urfa gibi bazı yörelerimizde ise pilav, zerde gibi bayram menüleri vardır.

Pilav için yazılan şarkılar ve maniler

Bugün bile atalarımızdan miras kalan bayram pilavı geleneği devam etmektedir. Köy meydanlarında kurulan dev kazanlarda pişen pilavlar, herkese bayram sevinci yaşatır.
Yöre halkının yanı sıra komşu ilçe ve mahallelerden gelen davetliler de bu etkinliklere katılır. İmece usulü yapılan pilavlar birlikte keyifle tüketilir, bayramlaşılır.
Dini bayramlarımız dışında bir de Hıdırellez ve Nevruz gibi geleneksel halk bayramlarında da pilav pişirme geleneği vardır. Özellikle kırsal bölgeler ve köylerimizde kutlanan bu tür bayramlarda, köy halkının katılımıyla imece usulü ekmek yapılır ve pilav pişirilir.
Dilekler dilenir, adaklar adanır ve daha birçok ritüel yapıldıktan sonra topluca pilav sofrasına oturulur.
Azerbaycan, Özbekistan, İran, Türkmenistan ve Tacikistan gibi Asya halklarının mutfaklarında baş tacı “AŞ” dedikleri pilavdır. Bayram, düğün, doğum günü ve matem günlerinde de misafirlerine pilav ikram ederler.
Bu ülkelerin yemek kültürlerine baktığımızda inanılmaz pilav çeşitliliği olduğunu, hatta pilav için şarkılar, maniler, atasözleri yazdıklarını görürsünüz:
“Bir pulun kalsa da pilav ye, bir günün kalsa da pilav ye, gördün aşı, kaldırma başı.”
Artık pandemi dolayısıyla bayramlar eskisi kadar şenlikli ve keyifli değil. Hepimiz evlerimize kapandık. Ama siz de gelemeyen misafirlerinizin yemek, tatlı hakkını komşularınıza dağıtabilirsiniz. Efenim bayramını hayırlı, günleriniz sağlıkla ve güzellikle geçsin.

Yazarın Tüm Yazıları