Paylaş
Ama işlerliği bozduğu halde,
bazı davranışların değişmediğini görmek
hayret verici.
…
Konuyu toplumsal yaşama, hayata, bireyin anlayış seviyesine yani
daha derine taşırsak “eğitim” özelinde de
ele alabiliriz.
Ki yine de aynı derecede hayret verici.
…
Hayatınızda kaç kere, uçaktan inerken sıra ile kalkan ve yürüyen bir topluluk gördünüz?
Peki kaç kere, tamamen doğaçlama hareket ettikleri halde
sıkışıklık, aksaklık, belki iç belki dış gerginlik,
zaman kaybı,
huzursuzluk
yaşamayan bir kitle gördünüz?
…
Peki, neden bu süreç hiç değişmiyor?
…
Hızlıca düşünürsek;
istisnaları elbette olmakla birlikte muhtemelen herkesin ortalama ve toplumsal yaşam için kabul görecek zeka seviyesinde olduğunu
varsaymaya ek olarak
yazılı ve sözlü duyurularla, görevlilerin detaylı açıklamaları ve anlatımları ile
kuralların yeterli seviyede aktarıldığını
düşünmek mümkün.
Hatta, herkes “aman sende” deyip bildiğini ( aslında bilmediğini )
yaparken,
belki de son çare olarak uyarıların tekrarlandığına sıkça şahit
olmuşsunuzdur.
…
Soru aynı;
peki, neden bu süreç hiç değişmiyor?
…
Kural var,
bilgi farklı yöntemler ile aktarılmış,
uyarılar yapılmış hatta ortada düzenden sorumlu olduğu düşünülen yetkili gözler var,
bilginin tekrarı sağlanmış,
ee algı & zeka seviyesi cepte.
…
Hepsi bir araya gelince değişimin başlaması gerekmiyor muydu?
…
İş hayatında, kurumlarda,
belki günlük belki de
uzun vadeli planlamalarda neden kemikleşmiş çözümlerin
sözde kaldığının cevabı ile
uçaklardaki iniş sırası probleminin cevabı aynıdır.
…
İlk akla gelen kural koyucunun uygulayıcı gücünü yükseltmesi ve hatta
sebep & sonuç mekanizmasını işletmesi olur ki
başka işlev bozuklukları çıkaracağı kesin.
Yani; görevlileri yetkilendirirsin, ön bilgilendirmeye dayalı olarak ceza mekanizmasını işletirsin ve uymayanı
bu ceza ile baş başa bırakırsın!
Uygulama sonucu mümkün, ancak çokça ek sıkıntıyı beraberinde getireceği aşikar.
…
Ama olması gereken bambaşka…
Bağlamı kurmak, konunun iletişimini & temsiliyetini sağlamak, sürekliliği garanti altına almak
ve tabi ki örnek oluşturup
bilinçli olarak yönlendirmek.
Genel toplamda ise kademe kademe kültür değişimini sağlamak.
…
İlk ayağa kalkmanın dayanılmaz hafifliğini ve tabi ki sonundaki sıkıntıyı yaşayan topluluğa dönersek konu basit;
tüm yapılanlara ek olarak
sebep sonuç ilişkisi kurup neden “düzen” sağlanmalı açıkla ( tehlikeleri, derecesi, önemi ),
örnek olacak ve konuyu temsil edecek bireyler ( yöneticiler, tanınanlar, medya, sivil toplum ) oluştur,
konunun arkasındaki temsiliyetin sürekliliğini vurgula,
uygulama anında duyurunun ötesinde aktif yönlendirme yap.
Bu kadar…
…
İş hayatı mı?
Kültürü oluşmayan hiçbir konunun sadece kurallar ile ilerlemeyeceğini kabul etme vaktidir.
Aksi mi?
Aksi bir durumda sadece kişilerin kendi gündemi elverdiğince ( gelir, kıdem, istek, hayal, hak görme vs )
kurallar işleyecektir.
Çevrenize bir bakın,
Her alanda ilk ayağa kalkmanın konforunu yaşamaya çalışanlar yok mu?
Paylaş