CHP'deki kıpırtılar

İki İzmir milletvekili, Selin Sayek Böke’nin parti sözcüsü, Kamil Okyay Sındır’ın da genel sekreter olmasına çok sevindim. Bu iki ismin de CHP’ye değer katacağına inanıyorum.

Geçen gün Twitter’da gördüm. Parti sözcümüz Selin Sayek Böke’nin basın toplantısını canlı izlemek için şu linke tıklayın diyordu. Tıkladım, karşımda CHP Web Tv. Güzel sürpriz dedim kendi kendime.

Bu hizmet ne zaman başladı bilmiyorum. Belki ben farkında değildim. Yıl 2016 olmuş, teknolojiyi yakalayan ve kullanan bir CHP herkesin yararına…

Selin Sayek Böke için düşündüklerimi ilk kez 29 Kasım 2014’te “Nitelikli Muhalefet” başlığı altında yazmıştım. Yaklaşık on beş ay sonra kendisini bu kez parti sözcüsü olarak izlediğim ilk basın toplantısında aynı nitelikli tonu devam ettiriyordu.

Bu ton ileride yapılacak seçimlerde oy olarak karşılık bulur mu bulmaz mı onu söylemek zor.

Ancak ülkeye bugün hakim olan patırtının gürültünün karşısında sorunlara böyle serinkanlı ve akılcı yaklaşan seslere büyük ihtiyaç var.

Benim için sevindirici olan diğer bir gelişme de Kamil Okyay Sındır’ın Genel Sekreterliğe getirilmesiydi. Yakından tanıdığım ve İzmir için birlikte kafa patlatmış olduğumuz bir dost olarak Sevgili Kamil’in CHP’nin itici güçlerinden biri olacağına yürekten inanıyorum.

Zeynep Altıok ve Erdal Aksünger’le birlikte CHP’de İzmir milletvekillerinin artık ciddi bir ağırlığı var. Bunun İzmir’e ne şekilde yansıyacağını zamanla göreceğiz.

Son bir itiraf… Gelecek seçimde, 2002 seçimlerinden bu yana ilk kez, oyumu tekrar CHP’ye verebilirim… Bakalım…

****

DERVİŞİN FİKRİ

Zaman değişti, dünya değişti, atasözlerini de bir elemeden geçirmek şart oldu. “Kızını dövmeyen dizini döver”, “Anasına bak kızını al” gibi ayan beyan cinsiyetçi olanlarından zaten uzak duruyorum.

Son zamanlarda “minareyi çalan kılıfını hazırlar”, “su testisi suyolunda kırılır”, “ateş olmayan yerden duman çıkmaz” gibi anormal bir olayı normalleştiren, kuvvetle karşı çıkılması gerekeni sıradanlaştıran, hayati detayları görmezden gelen atasözleri de bana antipatik gelmeye başladı.

Bu sözleri kadın cinayetlerinden yolsuzluklara kadar hiçbir alanda kullanmayın, kullandırtmayın! 

****

İZMİR’E KAR YAĞINCA

Kabul edelim ki İzmir’lide “kar görgüsüzlüğü“ diye bir şey var. 

Geçen Salı günü Urla bile beyazlara bürününce ben dahil sosyal medyayı kar fotoğrafı yağmuruna tuttuk.

Haksız da değiliz. Kar, görsel olarak dokuya çok şey katıyor. Ağaçlar güzelleşiyor. Evler başkalaşıyor. Yollar bile hoşlaşıyor…

Böyle iki üç senede bir yağınca yarattığı fazla bir zorluk da olmuyor.

Yoksa Orta ve Doğu Anadolu’da kara bakış herhalde farklıdır. Hele hele Güneydoğu’da bu kış kar sırf meşakkat, sade eziyet!