Ya olsaydı...

Hiç merak etmiyorum ama gelenek bozulmazdı herhalde.

Ne var ki, İsmet Paşa gibi anıtlaşmış birini nereden bulacaktık? Nihat Erim gibi basiretli ve donanımlı bir siyasetçiyi, Ecevit gibi dürüst bir gazeteciyi nereden bulacaktık?

Her neyse... “Darbe başarılı olsaydı” dedik zaten... Halamın bıyıkları olsaydı.

Geçiniz.

Fakat, darbe sahiden başarılı olsaydı... şuna eminim ki, herkes FETÖ’cüyüm diyerek ortalara dökülecekti. FETÖ’cü olmadığı bilinen gazeteciler tutuklanacaktı, FETÖ’cü olmadığı bilinen hakimler, savcılar, polisler, subaylar, öğretmenler, meslekten ihraç edilecekti: 15 Temmuz Devrim Bayramı... Buyurun bakalım. Siz hâlâ Başbakan kim olacaktı diyorsunuz.

Biz de oturup yazacaktık:

- Sap’la saman karışmasın / kurunun yanında yaş da yanmasın.

Yazacak mıydık sahi?

Yazabilecek miydik?

Yoksa daha ilk yazıda derdest edilip götürülecek miydik?

Bunları bilmiyoruz.

Ama bildiğimiz bir şey var. Avrupa ve Amerika, pek memnun olacaktı. Devrim’i alkışlayacaktı... 40 gün falan beklemeyecek, hemen o gece alkışlayacak ve tebrik için kuyruğa girecekti. Çünkü darbe “darbeyi bastırmaktan” daha değerlidir. Şimdi söyleyin bakalım.

Başbakan kim olacak?

Allah Allah...

Başbakan şart mıdır yahu?