Taze başlangıç

- “Aksini söyleyen mi var?”

Ankara Tek Devlet diye bağırdıkça, Demirtaş yine gayet mahcup:

- “İki Devlet olsun diyen mi var?”

Öyleyse mesele yok.

Herhalde biz yanlış anlamışız.

Mutlaka öyle ki, Başkomutan Gül’ü bağrına bastı Diyarbakır.

İşte bu çok hoşuma gitti.

Cumhurbaşkanlarına gösterilen bir ilgiye ve sevgiye, çocukluğumdan beri hasrettim.

Bu kadarcık şey beni mutlu etti. Yeni Yıl’a sevinerek girdim.

***

Aynı zamanda Yeni Yıl’a gülerek girdim.

Lefter çok iyi kaleciymiş, Kılıçdaroğlu ondan etkilenip Fenerbahçeli olmuş.

Patavatsız gazetecinin biri efendim, Lefter kalecilik yapmadı deyince, Kılıçdaroğlu sanırım bir ara yaptı diye üstelemiş.

Şaka da olsa, ciddi de olsa çok güldüm.

Türkiye’nin en önemli meselesi elbet bu değil ama Kılıçdaroğlu belgesiz konuşmaz. Yakında ispatlayacaktır Lefter’in çok iyi kalecilik yaptığını... Bekleyin biraz, arkadaşlar çalışıyorlar.

***

Bir def’asında muzipliğim tutmuş, Ecevit için çok iyi korner atardı, attığı her korner mutlaka santra’ya düşerdi diye yazmıştım da, beni ilk gördüğü yerde “Sayın Tamer, hayatımda hiç korner atmadım” demişti.

Bu tip şakalar siyasetin tuzu biberidir.Gülerek girdiğimiz yeni yıllar, daima güzel geçmiştir.

Ne demiş İsmet Paşa, 3 adım atlamada Olimpiyat üçüncüsü olan Ruhi Sarıalp’e, ne demiş:

- Gayret edip 2 adım daha atsaydın, birinci olacaktın.

Bunlar belki de şehir efsaneleridir. Kılıçdaroğlu belki de şaka yapmıştır.

Yahut, bir ihtimal daha var, Kılıçdaroğlu belki de Kaleci Can Bartu’yu Lefter’le karıştırmıştır... Sahiden ne kaleciydi o Can...