Paylaş
CHP ve DSP’yi kutlarım.
Hele Zeki Sezer’i, gösterdiği zerafet’ten dolayı iki kere kutlarım.
Şimdi artık iktidarın alternatifi var. Hem de 3-4 türlü var.
Bir tarafta Demokrat Parti, öbür tarafta Cumhuriyet Halk Partisi... İkisi de gerçek mecralarına, yörüngelerine döndüler... MHP sapasağlam duruyor. Genç Parti yükseliyor.
Yâni Partimi arıyorum diyen milyonlarca seçmenin, artık mazereti kalmamıştır.
Ve zannederim laiklik elden gidiyor korkusu da bitecektir.
Şimdi buyrun Sandığa.
Siyaset, normal’e dönüyor.
*
Diyorum ki:
DYP’yle ANAP, CHP’yle DSP, 25 gün önce anlaşabilseydi 27 Nisan Bildirisi yayınlanmayacaktı.
Mesut Yılmaz’la Tansu Çiller 10 yıl önce bütünleşebilseydi 28 Şubat olmayacaktı.
Ecevit’le Demirel 27 yıl önce bir koalisyon kurabilseydi, 12 Eylül Darbesi gerçekleşmeyecekti.
Her neyse... Geçmişi kurcalamayalım. Olan olmuştur. Şimdi önümüze bakalım.
Ama unutmayın.
Geldiğimiz şu nokta kadınların eseri’dir.
Biliyor musunuz, yeni doğan çocuklarına Tandoğan, Çağlayan, Gündoğdu, Alsancak ismini veren aileler var.
*
Önemli bir noktayı atlamayalım.
Solda birlik çalışmaları sürerken, Laik Cumhuriyet ve Atatürk Çizgisi’ni hep “sol” diye tarif ettiler.
Hem yanlıştır, hem eksiktir, hem de ayıptır.
Laik Cumhuriyet sol’un patentinde olur mu? DYP, ANAP, MHP, GP, BBP, İP nedir?
Onlar laik değil midir?
Böyle bir gasp, hiç yakışık almıyor.
Unutmayın ki, iktidar Partisi’nin seçmeni içerisinde de milyonlarca Laik Cumhuriyet yanlısı var. Nereleri yıkıp döktüğünüzün farkında mısınız? Siz ne biçim solcusunuz bilmem ama ben solcu’nun akıllı olanını severim.
Paylaş