Paylaş
Öyleyse onlara yardımcı olalım.
- Aramızda teklif mi var?
- Sözüm senettir.
- Paran bende.
- Davetlimsin.
- Kadıncağıza yardım edelim/Şu adamın ameliyatını biz üstlenelim.
- Postacıyı kolla/ Kâhyayı gör/ Gördüm abi/ Olsun, bir daha gör.
- Veresiye/ Bakkal Defteri/Tanrı Misafiri.
- Hediye/ Harçlık/ Bağış.
- Başlık/Çeyiz/ Rüşvet/ Gasp/ Haraç/ İşgal/ Komisyon.
Ama ille de bahşiş.
Bol bahşiş.
***
Bizdeki ortak payda ekonominin hiç bir kitabına sığmaz. İstatistikler yavan kalır.
- Denize çık, balık tut, ister ye, ister sat.
- Tezgahı kur, ekmek arası köfte.
- Çaylar benden.
- Bozuk param yok/ Abi sonra ödersin.
- Düğün hediyesi ne alsam?
- Bir sigara ver/ Paket sende kalsın.
- Garson, masayı donat.
- Yan masaya meyve götür/ Var efendim/Olsun, sen yine götür.
Ve...
Ekmek artığı, yemek ısrafı, su ve elektrik savurganlığı, telefon gevezeliği.
***
Durum budur.
Meyhanede efkârlanıp “n’olacak bu memleketin hali” diye uflayıp puflasak da, mihrabım diyerek ona hep yüz süreceğiz. Şükürler olsun. Kaç işsiz var’dan ziyade kaç tembel var’ı düşünecek durumda değiliz.
- Domates, biber, patlıcan.
Bereketli topraklar, yağmur, güneş, deniz... Güzelim kızlar, yakışıklı delikanlılar. Ojeli tırnaklar, nasırlı eller.
Ve... Sürekli yardımlaşan, battı balık’la Allah Kerim arasında gidip gelen insanlar.
Bilim adamları hangi ortak payda’yı araştırıyorlar hâlâ?
İşte benim memleketim.
Şemsi Sılkım’ın kitabı
65 küsur yıllık meslek hayatı, Şemsi Sılkım için tek kitaba sığmaz. Serhat biraz dürtüklerse,
Şemsi Baba bize kocaman bir külliyat bırakabilir.
“Bir zamanlar Türkiye” diye anlattığı anılar, Şöhret adlı kitabıyla hemen başucumuza yerleşti.
Yüzlerce sanatçıda emeği olan Sılkım’a teşekkür borcumuz var.
Paylaş