Paylaş
Farzedin ki öyle.
- Ne değişecek?
Cinayet, cinayet olmaktan mı çıkacak? Terörden soyutlanıp ayrı bir anlam mı kazanacak?
- Boş laf bunlar.
Biz 7 evladımızı kaybetmişiz.
Provokasyon sanki acımızı mı azaltacak?
Bilakis.
Acımızı ikiye katlayacak.
* * *
Nitekim 33 Er meselesi, aradan 16 yıl geçtiği halde, bizi bir kere daha çarpmıştır. İma edilen şeye bakar mısınız? İnsan, düşünmek bile istemiyor.
- Nedir bu böyle?
Şehir Efsanelerinin, kırsal alanlara adapte edilmiş biçimi.
Ben inanmam.
Hatta diyebilirim ki:
- Tokat’taki pusuyu örgüt üstlenmeseydi, biz provokasyon etrafında dönüp dolaşacak ve birbirimizi yiyecektik. İşte, asıl provokasyon buydu...
Örgüt üstlenince sular duruldu.
* * *
Keşke her şey biraz durulsa, zira kafalarımız çok karışık.
Şu taş atan çocuklar mesela... Ortalığı yangına veren çocuklar. Binlerce, belki onbinlerce.
Anladık ama...
Bunlar PKK’lı mı?
Bunlar DTP’li mi?
Hepsi öyle mi?
Amma da kalabalıklar.
Yoksa bunlar sadece öfkeli çocuklar mı?
Tıpkı 1 Mayıs’larda sapan’la polis avlayan, tıpkı maçlarda koltukları söküp sahaya atan, tribünleri ateşe veren mutsuz çocuklar mı?
.........
Hep sap ve samanı birbirine karıştırır olduğumuz için belki sokaklara da yanlış teşhis koyuyoruzdur.
Olamaz mı?
Tokat’taki pusuya provokasyon damgası vuranlara şaşmıyorum ama soruyorum:
- Ne fark eder?
7 evladımız gittikten sonra...
Paylaş