Paylaş
Buna bakarak, şu meşhur soykırım iddialarının ciddiyet derecesini anlayabilirsiniz.
Bu bir.
***
İkincisi...
Biri saldırgan, öbürü mağdur.
Fakat utanmaz dünya, ikisini aynı kefeye koyup güya barış yolu arıyor.
Nasıl olur?
İşgal eden’le işgal edilen nasıl eşit tutulur?
***
Üçüncüsü...
Daha da acayip bir durum...
Adı üstünde: TBMM
Yani Türkiye Milleti’nin Meclis’i...
Öyle değil mi?
Fakat bu Meclis’in Türkiye adına yayınladığı hiçbir bildiride HDP’nin imzası yok.
Nitekim 4 parti, CHP, AK Parti, MHP ve İYİ Parti, son olarak Ermenistan’ın saldırgan tutumunu kınadı. Bildiride HDP’nin imzası yine yok.
.......
Bunun anlamı nedir?
HDP’nin Türk Milleti’ne söylemek istediği şey nedir sahi?
Ve işin tuhafı, adını Türkiye’den alan meclis, HDP’nin bu tutumunu, her seferinde niçin gayet olağan karşılamaktadır? Ben de bunu kınıyorum işte.
***
Ünal Çeviköz’e gelince...
Danışmanlıktan gayrı bir sıfatı yok. Sayın genel başkanı ona danışmayacak da gidip Onur Öymen’e mi danışacak?
Fakat yine de Ünal Bey’e haksızlık yapmayalım. Ortaya bir iddia atmış falan değildir... Maalesef diye başlayan cümlesiyle o, sadece Ermenistan ağzı kullanmıştır.
Yooo, pardon nakletmiştir.
Maalesef...
Paylaş