Paylaş
Bu iktidarın üslubu böyle...
Eski ANAP iktidarları da derdi ki:
Zam değil, fiyat ayarlaması.
Ecevit’in Bakanları da derdi ki:
Zam değil, zaruret.
Hangi kılığa girerse girsin, adına ne denirse densin, biz onu tanırız.
***
O da bizi tanır.
Çok iyi bilir ki “içme şu zıkkımı” dendikçe, biz inâdına içeriz.
Söndür şu sigarayı.
Hayır. Bir tane daha yakarız. Soğukta titreye titreye yemek yenir mi? Gir lokantanın içine, orada ye.
Yoo olmaz, sigara yüzünden salonlar bomboş, bahçeler tıklım tıklım.
***
Kiminle dans ettiklerini bilmiyorlar, hâlâ öğrenemediler.
Dünyanın en pahalı benzini, bizi yolumuzdan caydıramaz. Bütün arabalarımızla -yağmura rağmen- inâdına sokaklardayız.
Burası Türkiye.
Son komünist ülke.
-?Bırakın da tadını çıkaralım biraz.
***
Yok canım, şaka ediyorum.
Ortada ciddi bir durum var. Sayın vatandaş! Sigara ve içki’ye yapılan güncelleme, şimdi ocağına düştü işte...
Vatansever bir insansan içeceksin...?Tıksırıncaya kadar içeceksin.
Cari Açık başka nasıl kapanır?
Cep telefonu ise, vergilendirilmiş bir gevezeliğin madalyasıdır. Sabaha kadar konuş Allah konuş.
Paylaş