Çağrışımlar

Gözlerimin içine bak, ne dediğimi anlarsın...

Bu da DP’nin yerine kurulacak yeni oluşumun parolasıydı.

Ecevit der demez akla ilk gelen ise toprak işleyenin, su kullananın’dır.

* * *

Turgut Özal, eski 4 eğilim’i aynı potada eriten bir lider...?

O da öyle anılıyor.

Beraber yürüdük biz bu yollarda, size neyi hatırlatıyor?

O şarkı, artık ve adeta Tayyip Erdoğan’ın şahsi malı olmuştur.

Kemal Kılıçdaroğlu bakalım hangi sloganlarla sembolleşecek...

Ecevit gibi o da düzen değişecek der mi acaba? Yoksa daha sivri sözler mi arar? Kimbilir, belki de der ki: Halk’a inilmez, çıkılır.

Öyle veya böyle.

Ama mutlaka özgün bir imza atmalıdır... Yâni Gandi’lik yetmez.

* * *

Siyaset hayatında bir takım alâmet-i farikalar da vardır.

Bir ara çarık ve potur modaydı. Köylü efendimizdir ya, işte o sebeple.

Sonra kasket geldi...

Halk Adamı’nı temsilen.

Demirel’in şapkası, Ecevit’in mavi gömleği, yıllarca meydanlarda dolaştı.

Baykal’ın son aksesuarı ise kırmızı bir dosya’ydı.

Bakalım, Kılıçdaroğlu’nunki ne olacak? Bilinmez ama “27 Mayıs’ı yapanlar şimdi utanıyorlar” demesi başlı başına bir taze başlangıç ve beyaz bir sayfadır.