Hele büyük ortak, kriz halinde:
- Hemen seçim.
- Derhal seçim.
- Şimdi seçim, şimdi.
Niye bu kadar acele ettikleri artık anlaşılıyor.
- İttifak’ın içine nifak kaçtı.
Ve ittifak, ‘ihtilaf’a doğru yol almaya başladı.
*
Yahu, adam zarif olduğu için, el’le yetindi.
Ya kol hareketi yapaydı...
Artı-Eksi
Seçim yarışı, futboldaki derbiye benzer.
Maçı kazanırsan sadece 3 puan değil, 6 puan kazanmış gibi olursun.
Çünkü ezeli rakip 3 puan kaybedeceğine göre puan farkını açar gidersin. Psikolojik üstünlük de caba.
***
Şimdi Millet İttifakı, 50+1’in peşinde... Oradan buradan birkaç puan daha toplamaya çalışıyor.
Sanırım Erdoğan daha da üzülür. Böyle zarif bir adayı başka nerede bulacak?
***
Bazı siyasetçi arkadaşlar içime bir kurt düşürdüler. Kemal Bey asıl adayı gizlemek için kendini ortalara atmış...mış.
Asıl adayı gizliyormuş.
Yıpranmasın diye.
Dedim ya.
Kemal Bey zarif insan.
***
Mehmet Barlas’ın dediği gibi, şimdiki çocuklar zannediyorlar ki, bunlar hep vardı.
***
Haydi onlar çocuk.
Ama koskoca adamlara ne demeli? Hamurları istemezükçülükle yoğurulduğu için, ne yapsan beğendiremezsin. Bir umursamazlık, bir nankörlük ve bir şımarıklık içindeler... Bütün eserleri, kendilerine lütfedilmiş bir müktesep hak gibi görürler.
Hem tepe tepe kullanırlar, hem de burun kıvırırlar.
Siyaset, gözlerini kör etmiştir.
Nefret de cabası.
***
Kapıyı da açmadı, içeri sokmadı.
İyi ya...
Kılıçdaroğlu’nun istediği de tam buydu işte.
Enkaz
- “Çare seçim.”
Yahu anladık...
Söyleye söyleye milleti seçimden soğutacaksınız... Günde yüz kere tekrarlamayın şunu... İçimize fenalık geldi.
Bakalım bu mitingler, hükümeti erken seçim’e zorlamaya yetecek mi?
Yetsin veya yetmesin.
Ama bir seçim rüzgarı estireceği muhakkaktır.
Dolayısıyla da bir seçim sektörü doğacaktır.
*
Seçim sektörü deyip geçmeyin.
Miting meydanlarıyla beraber, şehirde oteller, lokantalar, kahvehaneler tıklım tıklım dolacaktır.
Şehirlerarası otobüsler, seyyar köfteciler, simitçiler, lahmacuncular, ayrancılar neler neler.
2007’de, muhafazakâr Abdullah Gül’ün Cumhurbaşkanlığı’na şiddetle itiraz eden muhalefet, aradan 10 yıl geçince (2018’de) onu tekrar Cumhurbaşkanı yapmak istedi.
Hatta daha önce Ekmeleddin Bey gibi bir mukaddesatçıyı bile resmen aday yaptı.
***
Değişim mi gelişim mi bilmem ama Merve Kavakçı’nın başörtüsüne büyük tepki gösterenler, yine 10 yıl geçince hidayete erip “Türban yasağını biz kaldırdık” diye övünmeye başladı.
Tevekkeli...
Merhum Ecevit sonunda ne demişti:
- Bu parlamento, toplumun 10 yıl gerisindedir.
Nitekim işte o parlamento, topluma 10 yıl sonra ancak yetişti. Yasaklar öyle kalktı.
Öbürünü Başbakan yaptı.
Hele ötekini?
Cumhurbaşkanı yaptı.
Eh, hançerlenmeyi hak’etti.
Al sana üç hançer.
......
Bir de önceden vardı.
Etti dört hançer.