- Oylar atılmışken...
- Sandıklar kapanmışken...
- Sayım başlamışken...
Artık Trump veya Biden, hangi süreci yönetebilirdi ki?
Ve neyi değiştirebilirdi?
*
Seçim gecesi denince, aklıma hemen Muharrem İnce geliyor.
Çünkü:
Hay Allah.
Orada Yüksek Seçim Kurulu diye bir kesin karar mercii de yok.
Orada, Kılıçdaroğlu gibi racon kesecek bir filozof da yok.
Orada, kendisini tarafsız ve objektif olarak yutturan gazeteciler de yok.
Ayıklasınlar pirincin taşını.
Bize ne?
Ne halleri varsa görsünler.
*
İzmir-Bayraklı’da bir apartman.
Ve maalesef şimdi enkaz.
Vaktiyle adını apartmana veren Rıza Bey, eğer yaşıyorsa, Allah uzun ömürler versin... Fakat vefat ettiyse bile, adı hâlâ yaşıyor ve deprem vesilesiyle rahmetle anılıyor.
***
Arama-kurtarma çalışmaları, büyük fedakarlık ve titizlikle devam ederken, terbiyesiz adamın biri, beş kere on kere kuyruğa girip, yiyecek içecekleri poşete doldurup, kendi büfesine taşıyordu... Neyse ki yakalandı.
Ayşe Teyze bağırıyordu:
- Ben bu börekleri çörekleri hırsızlar için mi yaptım?
Adam pişkin.
- Deprem mi öldürür, bina mı?
Hayır.
İnsanı asıl bu öldürür.
Biz bu ölü soyucularını, korona salgınında da gördük.
Allah ıslah etsin.
***
Bekir Coşkun’la başlayan kayıplarımız, arka arkaya geldi.
Markar Esayan, Mesut Yılmaz, Burhan Kuzu
Ama yanı sıra, müthiş bir dayanışma...
İnsaniyetin en güzel örneği.
- Milli Ahlak’ın zaferi.
İşte, bir milletin anatomisi bu.
İzmirimize tekrar geçmiş olsun. Yaşadığı felaket bile, bize bir vahdet olarak yansımıştır. Kaç gündür başta Yunanistan olmak üzere, dünya hayretle ve gıptayla bizi seyrediyor.
Ve gündem
Bir taraftan da hayat elbet devam ediyor.
Yarın Amerika’da seçim var.
6.6 epey büyük deprem sayılır. Kaldı ki 6.9 olduğuna dair kayıtlar da var. Çok dikkatli ve titiz çalışmalar sayesinde kayıplarımız asgaride kalacak inşallah.
İzmir’e geçmiş olsun.
Bütün Ege’ye selam olsun.
Genel durum
- İklimler değişti.
- Mevsimler karıştı.
- Meteoroloji bile şaşkına döndü.
Dünya, acayip bir yörüngeye girdi.
- Halkı hiç aldatmadı.
- Yapamayacağı işi hiç vaat etmedi.
- Başka partiler, taban fiyatı için açık artırma yarışına girip köylüyü ve çiftçiyi kandırırken o, dik durup, hep ilkeli davrandı.
- İşçiye namus sözü verip de sonradan hiç kıvırmadı.
Mesut Yılmaz’ın en büyük meziyeti:
- Ciddiyetti.
Çünkü devlet adamıydı.
***
Gerçi Fransa’nın eski cumhurbaşkanları da Türkiye’ye pek sıcak bakmazlardı ama Macron gibisi hiç gelmedi.
Adam nefret kusuyor.
Kapı kapı gezip Türkiye’yi çekiştiriyor.
24 saat aklı Türkiye’de.
Gelip burada muhalefet liderliği yapsa ancak bu kadar olur.
Paşinyan
Çok kötü izler bırakıyor.