Pozitif gurme

Önce sırt ağrıları, boğazda başlayan kuru öksürük sizi endişelendirebilir. İşte biz de bu endişe ile birlikte test yaptırmaya karar verdik. Pek kendimize kondurmak istemedik ilk başta. Öyle ya maskemizi hep taktık ve de üç aşımız da tamdı. Kendimizce korunmaya çalışıyorduk ki, virüs bir açık kapı bularak bize sürprizini yaptı.

Test için şehir içindeki özel hastaneleri tercih etmedim. İnanılmaz kalabalıklar.
Bursa Şehir Hastanesi’ni çok methettiler, çok para harcamışlar. Bu vesile ile ziyaret edelim dedik. Adı ‘şehir hastanesi’ ama kendisi ‘şehir dışında’. Resmen bir kasaba gibi. Bir binadan diğer binaya arabayla ancak gidersiniz. Birçok özel hastaneden çok daha rahat ve konforlu diyebilirim.
Test için ayrı bir merkez kurmuşlar. Akşam saati giderseniz kalabalık değil, ensenizde birinin nefesini hissetmezsiniz. Çalışanların eğitim ihtiyaçları açık. Al!, ver! götür! gibi emir kipleriyle konuşuyorlar, bıkkınlık ve yoğunluktan olabilir.

Test sonucu altı saat sonra size mesajla ulaşıyor. ‘Sayın Ramazan Başan artık siz de pozitif bir insansınız !’ Ben zaten pozitif bir insanım diyemiyorum tabi..

Birinci gün: Evde ailecek pozitif olmanız işi kolaylaştırıyor. Hiç olmazsa vebalı muamelesi görmeden evde maskesiz dolaşabiliyorsunuz. Bu işin güzel tarafı.
İlk gün yine de içinizde bir korku ve bir telaş oluyor. Virüs birinci gün sizi yatırıyor. Bir ağrı kesici, bir antibiyotik, D vitamini, C vitamini, kan sulandırıcı haplarınızı sırasıyla kullanmaya başlıyorsunuz. Kendinizi yormadan, hastalığın da ‘hakkını vererek’ istirahat etmelisiniz.

İlk günden itibaren en büyük destekçiniz ‘getir’ gibi kuryeci arkadaşlar, komşularımız ve bizi seven arayan, ikram gönderen dostlar.

Sizler de pozitif olmadan atlatırsınız demek çok isterim ama salgın sürü bağışıklığına doğru gidecek sanırım. Pozitif olursanız hiç endişelenmeyin. Aşılarınız tam olmak koşulu ile tabi ki.
Covid olduğunuzda da ne yemeniz ne içmeniz gerekir bunu da söylemesek olmaz. İşimiz bu !

POZİTİF MENÜ

Kuzu haşlama. İçine kereviz saplarını, sebzeleri, havuçları doldurup suyunu ve lokum gibi etini yemeden şifa bulunmaz.
Kelle paça, ayak paça çorba ve sebze çorbaları.
Bursa’da yeni bir çorbacı keşfettim. (Tabi hastayken gitmedim, getirttim. ) ‘Sade Çorba’. Sadece çorba yapıyorlar, horoz çorbası, ayak paçası meşhur, gün her saati çorba var, tabi oturacak yer bulursanız.
Yoğurt. Market yoğurdu tüketmiyorum. Kendi mayaladığınız yoğurdunuza katacağınız pekmez, çörek otu ve bolca tüketmeniz gereken sarımsak .
Zahter . Ekmeğinize banacağınız bir parça zeytinyağı ve bir parça zahter.
Enginar, karnabahar, tüm kış sebzeleri.

İÇECEKLER

Bol su tüketin. Hastalık boyunca ve sonrasında bol su. Ama içine bir parça limon ve çubuk tarçın katacağınız bir sürahiniz olsun.
Allah rahmet eylesin. Barış Manço ağabeyimiz ne güzel söylemiş. Nane-limon kabuğu- bir güzel kaynasın, içine çöre otu, zencefil, hatmi çiçeği, biraz da dere otu…
Şarkıda eksik kalmış olabilir. İlhan Sarı ağabeyimiz ne güzel de yapmış. Zeytin yaprağı çayı. Tam bir antioksidan ve bağışıklığı arttıran bir çay. Hastalık olsun olmasın her gün içtiğim bu çay, bu dönemde de bana ilaç gibi geldi. Adaçayı, zencefilli kış çayı ama içine katacağınız çam balı ile mutlaka.
Ömür bozası . Hem enerji veriyor hem şifa.
Her gün taze sıkılmış mandalina, portakal ve greyfurt suyu .
Her gün bir bardak yeşil çay ve bir Türk Kahvesi

ATIŞTIRMALIKLAR

Hasta olduğunuz için kendinizi şımartmanız da sakınca yok.
Kurutulmuş incir.
Kurutulmuş kayısı. Mümkünse gün kurusu, kahverengi.
Yerli ceviz, kuru üzüm, kuru erik.
Sertlik oranı 0.1 veya 0.2 olan zeytinyağlarından her gün bir yudum için.
Mersin’in veya Kıbrıs’ın meşhur ceviz reçeli.
Bolca meyve. Ayva, elma, kivi, muz gibi.
Her gün bir bardak kefir. Kefirinizi kendiniz de yapabilirsiniz.

Ağzınızın tadının hiç bozulmadığı, sağlıklı ve mutlu günler dilerim.