GÜRÜLTÜLER koparan “Muhteşem Yüzyıl” dizisi için, kısa adı RTÜK olan Radyo Televizyon Üst Kurulu’na, organize bir biçimde on binlerce şikâyet mektubu gönderilmesinin anlamsızlığını bundan önceki yazımda anlatmıştım.
Tutucu zümreye hoş görünmek isteyen siyasilerin de etkisiyle RTÜK, diziyi yayınlayan kanala “ihtar” cezası verdi ve “Sultan Süleyman’ın mahremiyetini ihlale devam ederseniz diziyi 1 ile 12 kez kapatırız” dedi. Batılıların “Magnificent/Muhteşem” diye adlandırdığı Kanuni Sultan Süleyman, içki de içerdi, kadınlarla da yatıp kalkardı... O da bir insandı... Üstün meziyetlerinin, büyük devlet adamlığının ve askeri dehasının yanı sıra, iki oğlunu ve beş torununu boğdurarak öldürtmekle de ünlü idi.
Yıl 1520... Yavuz Sultan Selim “Şiri Pençe/Aslan Pençesi” denilen bir çıbanın vücudunu tahrip etmesi sonucu ölüyor. Oğlu Süleyman 25 yaşında Osmanlı tahtına oturuyor ve 1566 yılına kadar 46 yıl dünyaya hükmediyor. Yasaklanması istenen dizi film bu büyük padişahın hayatını, Hürrem Sultan’a aşkını, zaferlerini, devlet adamlığını ve zaaflarını anlatıyor. Tepkiler nedeniyle, dizide göstermeye cesaret edecekler mi bilemiyorum ama Kanuni’nin “2 oğlunu ve 5 erkek torununu acımasızca boğdurttuğu” tarihi bir gerçektir.
Kanuni’nin, 8’i erkek, biri kız, 9 çocuğu dünyaya gelmişti. Şehzadelerden dördü, bir-bir buçuk yaşlarında öldü, padişahın hayatta dört erkek çocuğu kaldı, Padişahın “veliaht” gözü ile baktığı şehzadesi Mehmet de, 22 yaşında ansızın öldü. 1553 yılına gelindiğinde Kanuni 58, Şehzade Mustafa 39, Şehzade Selim 30, Şehzade Bayezid 28 ve Şehzade Cihangir 23 yaşındaydı. Konya Valisi olan en büyük Şehzade Mustafa, iyi bir eğitim görmüş, sağlam karakterli, mert bir kişiydi ve babasından sonra hükümdarlığın tek adayı idi. Ne var ki, Kanuni’nin büyük aşkı Hürrem Sultan, onun değil, kendi oğullarından birinin (Şehzade Bayezid veya Şehzade Selim’in) padişah olmasını istiyordu. Hürrem Sultan, bir Rus papazın kızıydı ve gerçek adı Roksalan idi. Başka bir cariyeden olan Şehzade Mustafa’nın gözden düşmesi için bin türlü entrika çeviriyordu. Yakın adamı ve damadı olan rüşvetçiliğiyle ünlü Sadrazam Rüstem Paşa da Hürrem’e yardım ediyor, Şehzade’nin ağzından yazılmış sahte “darbe mektuplarını” Kanuni’ye göstererek “Oğlunuz sizi devirmek istiyor” diyordu. “Muhteşem” denilen o akıllı padişah bu dalaverelere inanmak basiretsizliğini gösterdi.
Bir İran seferi hazırlandı. Şehzade Mustafa’ya da askerleriyle birlikte orduya katılması emredildi. Aslında bu hain bir tuzaktı! Ordu Konya yakınlarında iken Şehzade Mustafa babasının elini öpmeye gitti. Padişah çadırına girdiğinde babasının orada olmadığını görüp şaşırdı... Aynı anda, saklandıkları yerden çıkan dilsiz 7 cellat, ne olduğunu anlayamadan Şehzade’nin üzerine atıldı. Mustafa çok güçlü bir gençti. 7 cellatla yiğitçe boğuştu, birkaçını yere serdi, ellerinden kurtuldu, tam çadırdan çıkarken (sonradan paşa yapılan) Zal Mahmut Ağa arkasından yetişip, yorgun düşen Şehzade Mustafa’yı yay kirişi ile boğdu. Talihsiz Şehzade’nin “İmdaaat! Beni öldürüyorlar baba!” diye yeri göğü inleten çığlıklarını, öbür çadırda bekleyen Kanuni Sultan Süleyman duydu ama yüreği hiç sızlamadı! YARIN: Şehzade Bayezid ve 5 oğlu nasıl öldürüldü?