Paylaş
Nerede hata yaptım diye tek tek kendi dosyalarını açıp inceliyor. İyi hoş da, dünyaya bir kere geliyorsun neticede… O yüzden hayatı kendi tarzınla yaşa gitsin. Baktın baydı, yordu artık, o zaman değiştirirsin. Hem niye sen değişiyormuşsun. Bırak, onlar değişsin
Bahar geldi, aşk-meşk meseleleri yine patlama yaptı. Bu aralar ben de ilişkilerimde nasıl göründüğüme üçüncü bir kişiymiş gibi bakmaya başladım. Ben haklıyım diye düşündüğüm çoğu şeyde haksız olduğumu fark ettim. Bazense “ya ben bu elemana neden bu kadar taviz vermişim” diye sinirlendim. İlişki tarzım hakkında az çok bir fikrim oluştu...
• Ben kıskanç değilim, insanlar kötü.
Kıskançlık konusunu çok abartıyorlar bence. Neymiş, kendine güvensiz insanlar kıskanırmış. Vay efendim, sağlıklı insan kıskançlık nedir bilmezmiş. Özgüven eksikliğinin en büyük göstergesi, sevgilini kıskanmakmış falan filan. Ya şu devirde bir sevgili bulmak ne kadar zor biliyor musun sen? Bulmuşum bir tane, tabii koruyup kollayacağım. Özgüvensiz de sana benzer, densize bak. ‘Etrafında hiç kadın olmayan bir erkek’ cümlenin tısında olan huzuru sen de hissediyor musun? Ama mümkünse beni kıskanmasın, darlamasın, boğmasın. Ben onun yerine de yaparım, hiç kafasına takmasın.
• Ben ben ben ben!
Şımartılmayı çok seviyorum. Kim sevmez zaten bende ki de laf. Sadece karşılık veresim gelmiyor o kadar. Benim için uğraşsın, benim için yaşasın, benim için dünyayı yaksın! Ben ise sadece ellerimi çırpıp, ‘teşekkür’ edeyim.
• Bir yaklaş bir uzaklaş
Maalesef, ilişkisi olunca arkadaşlarını, ailesini, yaşamını, yeri gelip nefes almayı anında unutanlar kervanındayım. Çok ayıp biliyorum ama ne yapabilirim? Zaten sonuna doğru da sevgilimi unutup, arkadaşlarıma yöneliyorum. İlişkinin başında bütün vaktimi sevgilimle geçirebilirim. Gece uyurken, kendimi ona Japon yapıştırıcısıyla yapıştırmayı düşünmedim dersem yalan olur. Sonlara doğruysa, sanki ben bunaltmamış gibi, ‘ya biraz kendi hayatlarımız olmalı anlıyor musun, uzaklaş ya benden, öfff bu ne!’ diye carladığım çok oldu.
• İlişki: Kilo
Ya sizde de oluyor mu? Ne zaman bir ilişkim olsun, ben hooop kilo alıyorum. Çünkü dışarı çıkmak demek, yemek yemek demek. Sinemaya gidelim ama öncesinde yemek. “Ayy şurda bilmem ne varmış gidelim” sonrasında yemek. Bir noktadan sonra ‘nereye gidelim’ sorusu yerini, ‘ne yiyelim?’e bırakıyor.
• İkimiz bir fidanın güller açan dalıyız
Sevgilim ekip arkadaşım gibi olmalı. Beraber dünyayı kurtarabiliriz, yeri gelir dünyayı ele geçiririz. Birbirimizin cümlelerini devam ettirmeliyiz. Onun ne düşündüğünü bilmeliyim. O benim bilmeli. Onu herkes benimle bilmeli, beni onunla.
• Huzursuzluk çıkarmasam olmaz
Huzurdan huzursuz olma gibi anlayamadığım, salak bir durumum var benim. Her şey süper gidiyor diyelim. Bir bakıyorum ben bozmuşum. Bir şeyleri didiklemez kavga nedeni aramak, bulamadığım zaman ise durup durup geçmişi açmak. En sık yaptığım hataların başında geliyor. Hata olduğunu kabullenmek güya bir erdem. Kabullendim de ne oldu, hâlâ Nato kafa Nato mermer!
• Bir pilavım, bir kavgam meşhur
Tamam, yalan söylemenin alemi yok, pilav konusunda o kadar başarılı değilim. Kavga konusunda ise, kimse elime su dökemez. Ben haksız olsam bile ne yapıp ne edip onu suçlu çıkartabiliyorum. Biraz göz yaşı, az vicdanla oynama, bak gidersem sap gibi kalırsın korkutması, iş büyürse kendimi yerden yere atma. Baktım olmuyor, odaya kilitleyip, sessizlikle cezalandırma.
Korkarım işte tam da bu anlattıklarım yüzümden, bu aralar tek tabanca takılıyorum. Yazık bana ya, bir gram ders almamışım. Amaaan alıp ne yapıcam yani. Ben de böyle mutluyum. Tamam, ara sıra çok ağlıyorum, üzülüyorum, Allah’a dualar ederken, ‘bu kez valla bozmayacağım, yemin ederim normal olacağım. Bi tanecik daha yollar mısın?’ diyorum. Ama şu da var: Dünyaya bir kere geliyorsun neticede, sen istemediğin sürece değişmenin imkânı da yok. O yüzden hayatı kendi tarzınla yaşa gitsin. Baktın baydı, yordu artık, o zaman değiştirirsin. Hem niye sen değişiyormuşsun. Bırak, onlar değişsin.
NOT: Sen de tarzını en iyi yansıtan fotoğrafları, #tarzınlayaşa hashtagi altında paylaş, en beğendiklerimi gelecek hafta Hürriyet Cumartesi’de yayınlayalım, yorumlayayım. Hatta bir de üstüne birinciyle yemeğe çıkalım, bir tarz fotoğraf biz çektirelim. Hesap benden!
Paylaş