Prof. Dr. Ömer Faruk Karataş

Kreatinin nedir? Neden yükselir?

28 Mayıs 2021
Vücut kaslarının metabolik faaliyetlerinin yarattığı kimyasal atık, kreatin olarak bilinir. Kreatin, kaslar için enerji üretimine yardımcı olan önemli bir kimyasal moleküldür. Vücudumuzdaki ana kreatinin kaynağıdır. Vücuttaki kreatinin yaklaşık% 2'si her gün kreatinine dönüştürülür ve atılmak üzere böbreklere taşınır. Böbrekler, kreatininin çoğunu idrar yoluyla yok etme işlevi görür. Böbrekler düzgün çalışmıyorsa kanda kreatinin düzeyi yükselir. Çok fazla protein tüketmek kan kreatinin düzeyini artırabilir.

Vücuttaki kreatinin düzeyi kan ve idrar testi yapılarak belirlenir. Kreatinin düzeyi yaşa ve cinsiyete göre değişebilir.

KANDA YÜKSEK KREATİNİN DÜZEYİ NE ANLAMA GELİR?

Kreatinin yüksekliğinin başlıca sebebi böbreklerinizin düzgün çalışmamasıdır. Ayrıca dehidratasyon (vücudun susuz kalması), bol protein tüketmek ve dışarıdan kreatinin içeren ilaçlar almak kreatinin düzeyini artıracaktır.

Aşağıda sıraladığımız durumlar böbrek fonksiyonlarını bozarak kreatinin artışına neden olabilirler:

KREATİNİN YÜKSEKLİĞİ NE GİBİ BELİRTİLERE YOL AÇAR?

Kreatininin düzeyiniz yüksekse şu belirtileri görebilirsiniz:

KREATİNİN DÜZEYİNİ NORMAL TUTMANIN VE DÜŞÜRMENİN YOLLARI NELERDİR?

Yukarıda sıraladığımız belirtileri kendinizde ya da bir yakınınızda görüyorsanız derhal doktora gitmelisiniz. Hekiminiz gerekli testleri yaptıktan sonra sorunun neden kaynaklandığını tespit edecek ve tedavi düzenleyecektir. Ayrıca evde kendi kendinize yapabileceğiniz bazı şeyler bulunmaktadır. Bunlar:

Yazının Devamını Oku

Erkeklik hormonu testosteron

21 Mayıs 2021
Testosteron insan ve hayvanlarda bulunan bir hormondur. Erkeklerde testisler tarafından üretilir. Kadın yumurtalıkları az miktarda testosteron üretebilir. Testosteron üretimi ergenlik çağında artmaya başlar ve otuzlu yaşlardan itibaren yavaşlar. Yaşlı erkeklerde testosteron üretimi yaşla birlikte belirgin azalmıştır.

Vücutta testosteronun rolü nedir?

Testosteron erkek cinsiyet özelliklerinin gelişmesinden sorumlu olan bir hormondur. Testosteronun başlıca görevleri:

Beyinde bulunan hipofiz bezi testislere sinyal göndererek testosteron üretimini başlatır. Hormon aşırı salgılandığında beyin hipofize yapımın azaltılması için sinyal gönderir.

Testosteron yalnızca erkekler için önemli değildir. Kadınlarda cinsel dürtünün oluşmasında, kemik sağlığının korunmasında ve yumurtalık fonksiyonları için testosterona ihtiyaç vardır.

Testosteronun ana malzemesi kolesteroldür. Ancak yüksek kolesterole sahip olmak, yüksek testosteron düzeyi olacağı anlamına gelmez.

Testosteron yetersizliğinde ne olur?

Erkeklerde ilerleyen yaşla birlikte testosteron düzeyi doğal olarak azalır. Ancak belirgin düzeyde testosteron azalması şu belirtilere yol açabilir:

Aşırı testosteron salınmasının tehlikeleri nelerdir?

Yazının Devamını Oku

Sperm nedir? Nasıl oluşur?

9 Mayıs 2021
Erkek üreme hücresine sperm denir. Sperm bir sıvı ile karışarak vücuttan dışarıya atılır. Buna meni veya semen denir.

Meninin beyaz rengi, enzimler, sitrik asit, lipidler ve asit fosfatazdan zengin sıvının prostat bezlerinden salgılanmasından kaynaklanmaktadır.

Sperm ile meniyi karıştırmamak gerekir.

Sperm ile dişi yumurtası birleşerek insan embriyosunu oluşturur. Yumurtayı döllemek için milyonlarca sperm yarışır ancak bunlardan yalnız biri bunu başarır.

Bir sperm hücresi mikroskop altında incelendiğinde üç ana bölümden oluştuğu gözlenir.

• Baş bölümü
• Boyun bölümü
• Kuyruk bölümü

Sperm başı kromozomları oluşturan DNA materyali kromatin içerir. Sperm hücresi 23 kromozom ihtiva eder. 23 kromozom içeren kadın yumurtası ile birleşince 46 kromozomluk insan embriyosu oluşur. Sperm başında akrozom adında bir örtü bulunur. Bu madde spermin yumurtaya girişini kolaylaştırır.

Yazının Devamını Oku

Böbrek taşı belirtileri

30 Nisan 2021
Böbrek taşı toplumda sık görülen bir rahatsızlıktır. Erkeklerde kadınlara göre daha sık görülür. Beyaz ırkta diğer etnik kökenlere göre daha fazla görülmektedir.

Böbrek taşı nedir?

Böbrek taşları genellikle kalsiyum veya ürik asitten oluşan sert tuz ve mineral birikintileridir. Böbreğin içinde oluşurlar ve idrar yolunun diğer bölümlerine hareket edebilirler. Taşların boyutu bir kum tanesi kadar küçük olabileceği gibi bir kaç santim boyutunda da olabilir. Bazen böbreğin tamamını kaplayan böbrek taşlarına rastlanabilir. Vücuttaki bazı mineraller idrarda fazla biriktiğinde böbrek taşı oluşabilir. Yetersiz su içme durumunda idrarda mineraller konsantre hale gelir. Bu durumda böbrek taşı oluşma ihtimali artar.

Böbrek taşı, erkeklerde, obezlerde ve şeker hastalığı olanlarda daha sık görülür. Böbrek taşı yenidoğan bebekler de dahil olmak üzere her yaşta görülebilir. Böbrekteki çok küçük taşlar genellikle herhangi bir belirtiye yol açmazlar. Böbrekle idrar kesesi arasında üreter adı verilen idrar taşıyan bir tüp vardır. Bazen taşlar yerinden oynar ve üretere düşerler. İşte bu durumda belirtiler ortaya çıkabilir. Böbrek taşlarının çoğu kendiliğinde düşer ve kaybolur. Ancak bazen taşın kırılması veya çıkarılması gerekebilir.

Böbrek taşının belirtileri nelerdir?1- Sırt, karın veya yan ağrısı: Böbrek taşı ağrısına renal kolik adı verilir. Çok şiddetli ve ızdırap veren bir ağrı çeşididir. Bazı insanlar bu ağrıyı doğum sancısı veya bıçaklanmaya benzetirler. Ağrı hastayı acil servise gönderecek kadar şiddetli olabilir. Böbrek taşı ağrısı genellikle taş dar üreter kanalına düştüğünde ortaya çıkar. Taş üreterde tıkanmaya neden olabilir. Oluşan basınç ağrı duyusunu ortaya çıkarır. Böbrek taşı ağrısı aniden başlar. Taş hareket ettikçe ağrının yeri ve yoğunluğu değişir. Üreter taşı dışarıya itmeye çalıştıkça ağrı şiddetlenir. Ağrı alevlenme ve yatışma periyodları halindedir. Böbrek taşı düşüren insanlar ağrıyı genellikle kaburgalarının altında, yanlarında ve sırtlarında hissederler. Taş daha aşağıya indiğinde karın ağrısı ve kasık ağrısı olabilir. Sağ taraftaki ağrı apandisit ağrısı ile karışabilir. Ağrının şiddeti taşın boyutu ile ilgili değildir. Küçük bir taş bile çok şiddetli ağrı ve tıkanma yapabilir.

Yazının Devamını Oku

Sperm DNA Hasarı

29 Nisan 2021
Yapılan araştırmalar sperm DNA’sında meydana gelen hasarların üreme kabiliyetini olumsuz etkilediğini gösteriyor. Kısır erkeklerin sperm DNA’ları, doğurgan erkeklerin DNA’sına göre daha fazla hasar içeriyor. Sperm DNA hasarı IVF ve ICSI gibi yardımcı üreme teknikleri esnasında başarısızlığa neden oluyor.

Sperm DNA hasarı neden olur?

Erkek sperminde DNA hasarı testis içi ve testis dışı faktörlerden kaynaklanabilir. Sperm DNA hasarı kısır erkeklerin büyük çoğunluğunda; doğurgan erkeklerin ise az bir yüzdesinde görülebilmektedir.

Kısır erkekler üzerinde yapılan çalışmalarda protamin eksikliği ile sperm DNA hasarı arasında bağlantı olduğu tespit edilmiştir.

Kısır erkeklerin % 25’inin menisinde yüksek oranlarda reaktif oksijen türlerine rastlanmıştır. Yüksek oksijen bileşenleri sperm fonksiyon bozukluğuna yol açmaktadır. Yüksek serbest oksijen radikalleri ile sperm DNA hasarı arasında bağlantı olduğu düşünülmektedir. Bu durum testis dışı DNA hasarı yapan nedenler arasındadır.

İlaçlar, kemoterapi ve radyasyonun sperm DNA’sı üzerine etkisi

Kanserli genç erkeklerde (örn. Hodgkin lenfoma ve testis kanseri), kanser tedavisinden önce bile tipik olarak zayıf semen kalitesi ve sperm DNA hasarı vardır. Daha sonra aldıkları kemoterapi ve radyoterapi DNA hasarını oldukça artırır. Testisler kemoterapi ilaçlarından oldukça fazla etkilenen hassas bir organdır. Oluşan hasarın şiddeti kemoterapi ve radyoterapinin dozu ve süresine bağlıdır.

Bozulan spermatogenezin (sperm oluşumu ve aktivitesi) düzelmesi aylar ve yıllar alabilir. Oluşan DNA hasarının düzelmesi ise bu sürenin çok ötesindedir. Pek çok hekim kanser tedavisinden önce spermlerin alınıp saklanmasını ya da tedaviden en az 12-24 ay sonra çocuk sahibi olmayı önermektedir.

Sigara içmek ve çevresel toksinlerin sperm DNA’sı üzerine etkisi

Yazının Devamını Oku

Sol testise dokununca ağrı yaparsa...

25 Nisan 2021
Testislerinizi etkileyen bir sağlık sorununuz olduğunda hem sağ hem de sol testisinizin ağrıyabileceğini düşünebilirsiniz. Ancak durum sandığınız gibi değil. Sol testis anatomik özelliklerinden dolayı bazı hastalıklara daha duyarlı.

Özellikle varikosel ve testis torsiyonu sol testiste daha sık görülüyor. Eğer sol testisiniz dokununca ağrıyorsa aşağıdaki ihtimalleri düşünün ve doktora danışın.

Varikosel: Atardamarlar oksijenden zengin kanı kalpten alıp vücudun her bölgesine dağıtırlar. Toplardamarlar ise kirlenmiş kanı toplayan damarlardır. Toplardamarlara tıbbi olarak ven denir. Varikosel testiste toplardamarların genişlemesine verilen addır. Bu durumda skrotum altındaki genişlemiş damarlar gözle görülebilir veya elle hissedilebilir. Varikoseller sol testiste daha sık oluşur. Varikosel nedeniyle kirli kan rahatça uzaklaşamaz. Varikosel için her zaman tedavi gerekmez. Ağrı yapıyorsa veya kısırlık nedeniyse bir ürologla görüşmekte fayda vardır. Tedavi genellikle ameliyatla yapılmaktadır.

Orşit: Bir virüs ya da bakteri nedeniyle testislerin iltihaplanmasına orşit denir. Hem sağ hem de sol testiste olsa da sol testiste daha sık görülür. Orşit olduğunuzda testisinize dokunduğunuzda ağrı hissedersiniz. Skrotum kızarabilir. Kabakulak virüsü orşitin en sık nedenlerinden biridir. Cinsel yolla bulaşan hastalıklar ve idrar yolu enfeksiyonu orşite neden olabilir. Orşit geçirmek kısırlık nedenleri arasındadır. Orşit bakteriyel kaynaklı ise antibiyotik tedavisi uygulanır. Virüs kaynaklı enfeksiyonlarda iyileşme için zamana ihtiyaç vardır. Her durumda ağrı kesiciler faydalıdır.

Spermatosel: Testisin üst kısmında sperm taşıyan tüpler vardır. Bu tüplerde içi sıvı dolu kistler oluşmasına spermatosel denir. Küçük spermatoseller belirti vermeyebilir. Kist büyürse dokununca ağrı yapar. Hasta kendi kendine muayene ile bile spermatoseli farkedebilir. Spermatosel ağrı ve rahatsızlık veriyorsa cerrahi olarak çıkarılır.

Testis torsiyonu: Testisler spermatik kordon ile asılıdır. Bu kordon içinde kan damarları bulunur. Spermatik kordon büküldüğünde testise giden kan akışı kesilir. Tıbbi olarak hemen düzeltilmesi gereken acil bir durumdur. Zamanında tedavi edilmeyen testis torsiyonu nedeniyle testis kaybedilebilir. Testiste çok şiddetli ağrı vardır. Şişme görülebilir. Genellikle sol tarafta görülür. Tedavisi cerrahidir.

Hidrosel: Skrotumun içinde her testisi ince bir doku tabakası çevreler. Bu kılıf sıvı veya kanla dolduğu duruma hidrosel denir. Skrotum şişer. Ağrı olabilir veya olmayabilir. Hidrosel tek taraflı ve iki taraflı olabilir. Bebeklerde hidrosel çok sık görülür ve genellikle bir yıl içinde kendiliğinden düzelir. İleri yaşlarda iltihaplanma veya yaralanmaya bağlı hidrosel gelişebilir. Tedavi cerrahi olarak yapılır.

Yaralanma: Sol testis anatomik olarak sağa göre daha aşağıdadır. Bu nedenle yaralanmalardan ve darbelerden daha fazla etkilenir. Hafif darbelerde buz koymak ve ağrı kesici almak faydalı iken şiddetli darbelerde testis yırtığı ihtimali olduğundan acilen bir ürolog görmelidir.

Testis kanseri:

Yazının Devamını Oku

Baba olmak için ideal yaş

13 Nisan 2021
Uzun eğitim ve kariyer süresi, ekonomik nedenler ve kişisel tercihler nedeniyle erkeklerin baba olma yaşı gittikçe büyüyor. Sanayileşme ile birlikte baba olma yaşı ileri yaşlara taşındı. Bir kadın ilk adet gördüğü dönemden menopoza kadar çocuk sahibi olabiliyorken; bir erkek 60-70 yaşlarında dahi baba olabiliyor. Bu gerçek de erkeklerin baba olmayı ertelemesinde büyük rol oynuyor.

Peki baba olmak için ideal yaş ne olabilir?

Fizyolojik olarak sağlık sorunu olmayan bir erkek ölünceye kadar baba olabilir. Ancak ilerleyen yaşla birlikte sperm sayısı ve sperm kalitesinde düşme olur. Bu durum erkeğin de baba olma şansını azaltabilir.

Yapılan bazı araştırmalar ileri yaştaki babaların bebeğin sağlığı üzerine bazı olumsuz etkileri olduğunu gösteriyor. Özellikle 40 yaş üstü babaların çocuklarında aşağıda sıraladığımız sorunların görülebileceğine dair iddialar var. Bu iddialar henüz yeterince kanıtlanmış olmasa da şüphe uyandırmaya yetmektedir:

Babanın yaşı ilerledikçe spermde görülen genetik mutasyon riski artıyor. İlerleyen yaşla birlikte radyasyon ve çevresel kirleticilere maruziyet artıyor. Bu durum genetik mutasyon riskini artırıyor. Yukarıda sayılan olumsuzlukların bununla ilişkili olabileceği düşünülüyor. Bir kıyaslama yapılabilirse ileri anne yaşı babanın ileri yaşına göre daha fazla risk taşıyor. Anne ya da baba 40 yaş üzerinde iseniz ve çocuk sahibi olmak istiyorsanız taşıdığınız riskler konusunda doktorunuza danışmalısınız.

Çocuk yetiştirmede baba yaşının etkisi

Bir çocuğun yetiştirilmesinde anne kadar babanın da rolü büyüktür. Anlaşılacağı üzere 20 yaşında bir baba ile 50 yaşında bir babanın çocuğuna yaklaşımı farklı olacaktır. İleri yaşta bir baba çocuğu büyürken daha yaşlı bir baba haline gelecektir. Bu durum onun enerji düzeyini ve sabrını etkileyebilir. İleri yaşta babanın erken ölümü ile çocuğun babasız büyüme konusu da ayrıca akılda tutulmalıdır.

Öte yandan 20’li yaşlarda, gelişimini tam tamamlamadan baba olmanın da dezavantajları vardır. Yeterli olgunluk düzeyine ulaşmadan bir çocuğun sorumluluğunu almak bazı hatalar yapılmasına yol açacaktır.

İdeal baba olma yaşı

Yazının Devamını Oku

Cinsel ilişki sonrası bel ağrısı

1 Nisan 2021
Sırt ve bel ağrısı pek çok nedenden dolayı meydana gelebilir. Seks sonrası sırt ve bel ağrısı olması bu nedenlerden biridir. Cinsel ilişki her ne kadar heyecan verici olsa da bazen ağrı verici de olabiliyor. Peki cinsel ilişkiden sonra sırt ve bel ağrısı neden olur? Bu yazımızda bu konuyu gözden geçireceğiz.

Cinsel ilişki hem erkekte hem kadında normal ve sağlıklı bir aktivitedir. Aslında bir çok çift, ilişkiyi her zamankinden daha güçlü kılan şeyin seks olduğunu söylüyor. Ancak cinsel ilişki esnasında hissedilen rahatsızlıklar kişilerin seksten uzak durmalarına yol açabiliyor. Seksten ağrı nedeniyle uzak duran eş genellikle diğer partner tarafından yanlış anlaşılabiliyor. Sonuçta ilişkilerde sorunlar yaşanabiliyor.

Cinsel ilişki esnasında çiftler pozisyonlarını değiştirebiliyorlar. Farklı bir pozisyon sırt kaslarında gerilmeye ve ağrı duyusuna yol açabiliyor. Cinsel ilişkiye başlamadan önce ısınmamış olmak (yetersiz ön sevişme olma) ve ilişkinin fazla sert yaşanması sırt kaslarının gerilmesine ve ağrı ortaya çıkmasına neden oluyor. Bu durumda ağrıyı önlemenin yolu daha az acı veren pozisyonda cinsel birliktelik olabilir. İlişki esnasında sırtın altına yastık yerleştirmek bazı kimselerde faydalı olabiliyor. Sırt kaslarının gerilmesinden dolayı ortaya çıkan ağrıyı önlemenin diğer bir yolu ise sırt korsesi kullanmak olabilir.

Bazen çok sert yaşanan bir cinsel ilişkiden sonra vajinal kaslar yırtılabilir. Bu durumda hem vajinada çok şiddetli bir ağrı hissedilir hem de ağrı bele doğru yayılabilir. Bu durumda vajinal kasların iyileşmesini beklemek en akıllı çözüm olur. Beraberinde vajinal kanamanın eşlik ediyor olması durumunda mutlaka bir uzman hekim ile görüşmek uygun olacaktır.

Bazı omurga sorunları seks esnasında sırt ve bel ağrısına neden olabilir. Bunlardan en sık görüleni diskit (omurga aralıklarında iltihaplanma) ve artritdir (romatizma, eklem aralığı iltihabı). Seks esnasında hissedilen şiddetli ağrı hastalığın ilk habercisi de olabilir. Bu durumda derhal doktora başvurarak uygun tedaviyi almak gerekir.

Bazı cinsel yolla bulaşan hastalıklar, cinsel aktivite esnasında bel ağrısına neden olabilirler. Cinsel organınızdan sarı- yeşil kötü kokulu akıntı geliyorsa, ateş ve bel ağrınız beraberinde varsa mutlaka doktora gitmelisiniz. Cinsel yolla bulaşan hastalıklar tüm genital sistemi hem kadınlarda hem de erkeklerde enfekte eder. İltihabi tutulum alanlarında yoğun ağrı oluşur ve cinsel aktivite sonrası kronik ağrıların bir bölümünde saptanabilir.

İdrar yolu enfeksiyonları, cinsel ilişki esnasında bel ağrısına neden olan diğer bir durumdur. İlişki esnasında hem kasık bölgesinde hem de bel bölgesinde ağrı hissedebilirsiniz. İdrar yolu enfeksiyonunun belirtileri idrarda yanma, sık işeme isteği, bulantı, karın ağrısı ve ateş olabilir. Bununla birlikte acil işeme ihtiyacı, idrarda kanama, işerken zorlanma, kesik işeme, çatallı işeme ve idrar kalma hissi de idrar yolu enfeksiyonu belirtilerindendir.

Pelvik inflamatuvar hastalık, üst üreme organlarının iltihaplanması sonucu ortaya çıkan bir hastalıktır. Tipik olarak bel soğukluğu veya klamidya gibi tedavi edilmemiş cinsel yolla bulaşan bir enfeksiyonun sonucudur. Bu hastalıkta sıklıkla bel ağrısı görülür. Cinsel ilişki esnasında ağrı daha da şiddetlenebilir.

Depresyon ve anksiyete gibi psikolojik sorunlar zaten gergin olan kasların seks esnasında daha da gerilmesine neden olabilir.

Yazının Devamını Oku