Prof.Dr. Mikdat Kadıoğlu
Prof.Dr. Mikdat Kadıoğlu
Prof.Dr. Mikdat KadıoğluYazarın Tüm Yazıları

Sen yağmur ol, ben bulut Maçka’da buluşalım

Hafta sonunu Trabzon’un Maçka ilçesinde geçirdim. Maçkalı olmama karşın, bu benim ilçe merkezinde geçirdiğim en uzun zaman oldu.

Maçka Belediye Başkanı Ertuğrul Genç, İngiltere’de yaşayan Maçka doğumlu Şehir Planlamacısı Mimar Faruk Burhanoğlu’yla buluştum. Kanser Hastaları ve Yakınları Dayanışma Derneği Başkanı Av. Sibel Suiçmez de katıldı aramıza. Yörenin sorunlarına onların penceresinden bakma şansını yakaladım.

Maçka Belediye Başkanı ile Sümela’ya çıkarak yaptığımız sohbette az daha donuyordum. Başkan maşallah delikanlı gibi mont ya da palto giymeden buz ve karın içinde dolaşabiliyor. Burada belediye başkanının sandığınızdan çok işi var: Küsenleri barıştırmak, kız istemek, her gün 3-5 cenaze namazına, düğüne, mevlide katılmak gibi. Yolda her karşılaştığının hatırını sorması lazım. Yoksa ona gitti bana gelmedi, ya da beni görmedi gibi küskünlükler olabilir. Yani buralarda başkan olmak için hiç üşümeyecek, acıkmayacak, uyumayacak, sinirlenmeyecek, eve filan da gitmeyeceksiniz!

HAVA DURUMUNU ERZURUM’DAN ÖĞRENİYORLAR!

Bu bölgede küçük hidrolik elektrik santralı (HES) kurmayı düşünenlere duyurulur. Ertuğrul Genç’in anlattıklarından aklımda kalan, bölgede sanıldığı kadar çok su olmadığıydı. Genç’in gönlü rüzgárın kanalize olup kuvvetlendiği vadilerde rüzgár enerji santralları görmek. EİEİ’nin hazırlattığı rüzgár atlasında Maçka’nın rüzgár potansiyeli görülmüyor, çünkü sayısal modeller vadileri göremez. Maçka’daki meteoroloji istasyonu da memuru ölünce kapanmış. Yani şu anda Maçka, Hamsiköy, Zigana gibi yerlere yağan kar, meteorolojik parametreler Trabzon sahilindeki tek meteoroloji istasyonundan ölçülmüş oluyor! Ertuğrul Genç, Maçka’daki hava durumunu öğrenmek için Trabzon’a değil Erzurum’un tahmin verilerine baktıklarını söylüyor. Ben de Maçka’ya gelmeden önce Trabzon yağışlı diye yanıma şemsiye alacaktım, ama evde unuttum. İyi ki unutmuşum çünkü tek damla görmedim ama dondum. Bundan sonra siz de Erzurum’un hava durumuna bakarak Maçka’ya hazırlıklı gelin.

İLÇEDE ÇİFTLİK YUMURTASI ARAYAN KÖYLÜLER

Eskiden Maçka’da "hamburger" lokumla yapılırdı. Yani iki bisküvi arasına lokum konulurdu. Sarı Maçka kurabiyesi hálá var ama yumurta yerine arık gıda boyası kullanılıyormuş. Başkan ülkemizde izlenen yanlış tarım politikaları yüzünden köylülerin üretim yapamadığını söylüyor. Köylüler artık Maçka’nın merkezine gelip yoğurt ve yumurta satın alıyor! Köyden gelen bir teyzenin ısrarla çiftlik yumurtası istemesi de bu yüzden gülüşmelere yol açıyor. Eskiden sabit sıcaklıkta olgunlaşsın diye telli peynir toprağa gömülürdü. Bir zamanlar Maçka’nın merkezi, ceviz ağaçları nedeniyle cevizlik diye anılırmış. Şimdi ne ceviz ne de bizim bildiğimiz imanlı (yağlı) ve imansız (yağsız) peynir kaldı. Eskiden bölgenin kendi armudu, elması, kar üzümü, kızılcığı vardı. Hatta kızılcık şurubu kışın içilmek için hazırlanırdı. Karayemişe de olan rağbet azalmış. Yani geleneksel tarım ve beslenme alışkanlıkları değişmiş. Kanser Hastaları Dayanışma Derneği’nden Sibel Suiçmez’e göre, bu gelişme kanserin yaygınlaşmasındaki etkenlerden biri. Devletin sağlık alanındaki ihmallerinin yanı sıra turşulu, tuzlu, içyağlı, kırmızı etli, yanmış tereyağlı yanlış beslenme alışkanlıkları da hastalığı çağırıyor.

Çarpık, ruhsuz, üslup ve tarz yoksunu yapılaşmadan Maçka da nasibini almış. Mimar Faruk Burhanoğlu’nun gönlünden geçen vadinin ortasında hiç bina yapılmaması. Yani evler eskiden olduğu gibi yamaçlara yaslanıp vadinin ortası boş bırakılmalı. Şehrin bir ucundan bakınca öteki ucunu görebilmemiz gerekiyormuş. Şehre girince yamaçlarda sıralanmış evler sizi kucaklamalı. Şimdi ise vadinin tabanından Eiffel kulesi gibi yükselen, geçmişte yapılmış betonarme binalar doğaya hiç de uyumlu değil...

Maçka Belediye Başkanı Ertuğrul Genç, doğayı tahrip etmeden, seller ve heyelanlara neden olmadan, bölgedeki turizm potansiyelinin geliştirilmesi, eğitim kalitesinin artırılması, köylerinin birer cazibe merkezi haline getirilmesini sağlayacak bütüncül bir kentsel dönüşüm planı, hamlesi, stratejisi olmadığı için üzgün...

Ben de Japonya’daki dağlarda gördüğüm teleferik hatlarının neden bizim dağlarda olmadığını anlamış değilim. Düşünün Trabzon’dan Maçka’ya, Maçka’dan Zigana’ya ağaçların üzerinden dağları teleferik ile dolaşıp fotoğraf çekiyorsunuz. Ne yol açarak ormanı yok ediyor ne de heyelanlara neden oluyorsunuz. Tarihin doğayla buluştuğu bu dağlarda otomobil, otobüs yerine doğa aşığı insanları güvenle gezdiriyorsunuz. Hayali bile güzel!
Yazarın Tüm Yazıları