Biz her zaman böyle yaptık kimse bunu değiştiremez
Paylaş
LinkedinFlipboardLinki KopyalaYazı Tipi
Gelenekler her zaman takdir edilir, akıllılar ise yeniliklere kayıtsız kalamaz. Fakat öyle şeyler vardır ki gerçekten de değiştirilemez. Örneğin tren raylarının “4 feet 8,5 inch” olan genişliği bugün uzay çalışmalarını da ilginç bir şekilde etkiliyor.
ABD’nin uzaya gönderdiği uzay mekiğinin yakıt tanklarının genişliği 4 feet, 8.5 inch’tir. (142,87 santimetre). Uzay mühendisleri bu tankları genişletmek istemiş, ancak başaramamış. Çünkü bu tanklar fırlatma rampasına trenle gönderilmek zorunda ve söz konusu tren yolu tünellerden geçiyor. Tünellerin genişliği ise tren raylarının arasındaki genişlik olan 4 feet 8.5 inch’ten biraz fazla. Neden 4 feet, 8.5 inch? Çünkü vaktiyle tren rayları İngiltere’de böyle yapılmış ve ABD demiryolları İngiliz göçmenler tarafından inşa edilmiş. Peki neden İngilizler bu genişliği kullanmış? Çünkü ilk tren raylarını yapanlar eski tramvay yolu yapımcıları ve tramvay yolunun genişliği tam olarak bu kadar. Tramvay rayları neden daha geniş değil? Çünkü bu ölçü vaktiyle at arabalarını yaparken kullanılan genişlik.
İKİ KALÇA GENİŞLİĞİ
At arabalarındaki tekerlekler arasında neden bu ölçü dikkate alınmış? Çünkü çok eskiden beri İngiliz topraklarından gelip geçen araçlar bu ölçüyü ortaya çıkarmış. Arabalar için başka bir ölçü kullanıldığında tekerlekler engebeli arazi üzerinde kalmakta ve kısa sürede bozulmaktaydı. Eski yol izleri nasıl ortaya çıkmış? İngiltere’deki ilk uzun mesafeli yollar Roma İmparatorluğu’nca kendi savaşçıları için açılmış. Peki Romalılar’ın yol izleri neden bu ölçüdeydi? Çünkü Roma İmparatorluğu’nun ilk savaşçılarının arabaları yan yana getirilmiş iki atın çektiği araçlardı. Ve iki atın poposunun genişliği 4 feet, 8.5 inch’ti. Sonuç olarak, dünyadaki en gelişmiş ulaşım sisteminin, füzelerinin tasarımı 2000 yıl önce yan yana getirilen iki atın popo genişliği ile belirlenmiştir. Bu kuralı değiştirmek ise Ay’a giden, Mars’a gitme ve uzaya açılma planları yapan Amerikalı uzay aracı mühendislerinin bile harcı değildir. (İnternette dolaşan bu yazının kaynağı belli değil. Bu görüşün bir kent efsanesi olduğunu söyleyenler de var. Sonuç olarak bana ilginç geldi.)
BU YAZ LA NADA YÜZÜNDEN SICAK VE ARALIKLI YAĞIŞLI GEÇECEK
Hiç bitmeyen ve milyon dolarlar değerindeki sorularından biri havaların önümüzdeki aylarda nasıl olacağıdır. NASA’nın Pasifik Okyanusu ile ilgili yaptığı gözlemler aslında çok kafa karıştırıcı. El Nino ve La Nina’nın gelip gitmesi küresel ölçekte iklimi etkileyen önemli olaylar. Geçtiğimiz aylar Pasifik Okyanusu’nun yüzey sıcaklıkları normal değerinden soğuk olduğu için La Nina’nın etkisindeydik. Şu anda Pasifik Okyanusu’nun Ekvator bölgesinde su yüzey sıcaklıkları normal değerine çıkmış durumda. Yani bu bölgede La Nina tamamen kaybolmuş. Fakat, Pasifik’in kuzeydoğusunda okyanus suları hâlâ çok soğuk. Bu öyle tuhaf bir durum ki ne “La Nina” ne de “El Nino” olarak adlandırılabiliyor. “La Nada” şeklinde yeni bir isim konulmuş. La Nada jet akımlarında farklılıklara neden olarak genellikle kışın etkisine girdiğimiz jet akımlarını üzerimize inderebiliyor. Sonuç olarak önümüzdeki günler genel olarak mevsim normallerinin biraz üzerinde yüksek hava sıcaklıkları seyrederken soğuk cephelerin güneye inen uçlarının etkisinde yağışlar ile de karşılaşabileceğiz.