Daha önce bu konudan bahsetmiştim. Ama şu günlerde yine ailelerin birincil sorunu yaz okulları olduğundan, bir kez daha gündeme getirmek istiyorum.
Anneler bir dolu soru işareti ile yaz okulu arıyor. Özellikle çalışan annelerin işi bu konuda gerçekten zor. Hele hele biraz da araştırmacıysanız ve içinde "okul" kelimesi geçen cümlelere karşı çok hassas iseniz işiniz çok daha zor.
İşte işinizi zorlaştıran birkaç sorun...
1- Tüm yaz okulu dönemleri, 2-3 veya maksimum 4 hafta gibi kısa süreli... Bu kısacık dönem için güvenli, mümkünse eve yakın, ortamı hijyenik ve çocuğunuzun seveceği bir yer bulacaksın.
2- Muhakkak bir veya en fazla iki tane branş dersi seçeceksin. Hem kültür-sanat, hem spor, hem yaz aktivitesi, hem çeşitli el becerileri, hem matematik, hem doğa oyunları gibi bol seçenekli ve şenlikli, çocukların sıkılmasının mümkün olmadığı bir yaz okulu programı yok. O okulda eğer çocuğunun daha önce deneyimlediği branş derslerinden biri yoksa, "ya tutarsa" şeklinde, çocukla da işte öyle usulden konuşarak seçim yapacaksın.
3- Genelde yaz okullarının tümünde spor akademisinden mezun, ancak küçük çocuklarla çalışma hakkında bilimsel eğitimi olmayan genç arkadaşlar çalışıyor. Şimdi daha yeni mezun olmuş ve belki de hayatında 4 yaşında bir çocuk ile hiç konuşmamış bir yüzme öğretmenine çocuğu teslim edeceksin.
4- Milli Eğitim Bakanlığı veya Sosyal Hizmetler, okullar ile birlikte tatile girdiği için yaz okulları denetlenmiyor.
5- Ve fiyatlar inanılmaz pahalı... En son bir futbol okulunun iki veya üç haftasının 1300 euro olduğunu öğrendik. "Üç arkadaş gelirse indirim ne olur?" dedik. "Yüzde 5 indirim yapabiliriz" dediler. Sadece iki haftalık kurs dönemleri 1000 YTL olan yaz okulları kendilerini "en ucuz biziz" diye lanse ediyorlar.
Şimdi gel de bir anne olarak çocuğuna doğru yaz okulu seç! Seçemedim.
"6 yaşında bir çocuğu futbol kampına vermek" diyecek oldum, yıllardır ana okulu işleten, yüzlerce çocuk büyütmüş, oğlumu daha 4 aylıkken tanımış, klinik psikolog Dilek Kırcaoğlu’na... "Yok ayol, delirdin sen" dedi bana.
İnanılmaz bir ticaret hakim bu eğitim sektöründe. Bu yüzden yukarıdaki tüm maddelerin karşısına şunları yazdım, kararımı şöyle verdim: Emo, Memo bu yaz evde kalacak. Fatma ablası ile oyalanacak. Bizim çocukluğumuzdaki gibi sitenin sokaklarında komşu çocuklarla oynayacak. Düşecek kalkacak, hatta dizleri yararlarla dolacak. Arkadaşlarının evine gidecek, onlar da bize gelecek. Camdan cama "Gelsenize", "Geliyim mi?" diye bağıracak.
Haftanın bir günü benimle işe gelecek. Kendine düşen görevleri yapacak: Zarfları kapatacak, bilgisayar ekranlarını spreylerle silecek, kağıttan uçaklar yapacak, gazetenin koridorlarında her zaman yaptığı gibi scooter kayacak. Kararımı verdim...
Pişman değilim...
Size de pişman olmayacağınız yaz okulu kararları dilerim!
Çocuğunuzun düşünce becerilerini geliştirin
Çocuğunuzun üst düzey düşünme becerileri, ne yaptığının farkında olmasıyla başlayan bir süreçtir. Bu nedenle çocuğunuza yaptığı her şeyden sonra "Bunu nasıl yaptığını bana anlat" demelisiniz. Böylece ürettiği stratejik çözümler ile ilgili farkındalığı artar, ezbere yaşamaktan uzaklaşır. Üstelik başardığı şeyi birilerine anlatmanın ve kendisiyle gurur duymanın keyfini yaşar. İşte, Pedagog Yrd. Doç. Dr. Tamer Ergin ve Yrd. Doç. Dr. Hatice Ergin’in size tavsiyeleri.
Öncelikle ona bol bol kitap okuyun. Böylece kelime haznesi gelişir ve okuduğunu anlaması kolaylaşır. Ona hikaye ya da masal anlatın ki, olayların ardıl dizilimini anladığında iki-üç aşamalı problemlere hazır bir hafıza yapısı oluşsun. Kitap karıştıran, inceleyen, resimlerine merak duyan bir çocuk olsun ve sonraki yıllarda tarih kitabını karıştırmak alışık olmadığı bir davranış biçimi olmasın.
Çocuğunuzla birlikte bol bol resim yapın. Ufak yaşlarında yapacağı resimler sayesinde, sonradan okuyacağı fen derslerindeki semboller, birer imge olarak gözünde kolay canlanabilir.
Ona bol bol müzik dinletin. Bu sayede gelişecek ritim algısı ile ritmik olarak sayıları saymaktan keyif alsın.
Çocuğunuzla birlikte oyun oynayın. Böylece çocuğunuz kurallara uymayı, yönerge almayı sizden öğrensin.
Yemek masasını birlikte hazırlayın. Evdeki kişi sayısı kadar tabağı, masada birebir eşlesin. Tabak sayısını bulduğunda, kaç kaşık konulması gerektiğini söyleyebilsin. İki misafir daha yemeğe geldiğinde, masaya neleri ve ne kadar sayıda ilave edebileceğini çözebilsin.
Birlikte tamir yapın. Sizden sorun çözme yöntemlerini izleyerek öğrensin.
Çocuğunuzla bazı konuları tartışın ki sizden stratejik düşünmeyi, sorunlara ve problemlere alternatif çözümler üretmeyi öğrenebilsin. Çocuğunuzla şakalaşın, böylece estetik duyarlılık kazanabilsin, daha derin düşünen, duygularını kontrol edebilen, problemler karşısında kendine güvenen akademik benlik algısı yüksek biri olsun.
Arkadaşlarıyla oynasın, spor yapsın. Takım sporlarına özellikle yönlendirin. Böylece grup içinde organize olmayı başarabilir. Unutmayın ki toplama işlemi, sayısal sembolleri kullanmadan önce başlayan bir süreçtir.
Birlikte balık tutmaya gidin ki dikkat performansı artsın. Balık beklerken gelişen sebat duygusu, dikkatindeki devamlılık performansını etkilesin ve süre uzadıkça ortaya çıkan hata yapma olasılığı azalsın.
Birlikte denize girin, plajda kumla oynayın, denizde taş sektirin, çakıl taşının suyun üstünde neden durmadığını anlatın. Anlatın ki, matematiğin özünü oluşturan analitik düşünmenin altyapısı olan neden-sonuç ilişkisi için doğal ortamlardan yararlanılmış olsun.
Birlikte yürüyüş yapın. Yürüyüşünüz sırasında yakındaki bir ağaca kaç adımda varılabileceğini tahmin ettirin. Böylece, matematiksel düşünmenin altyapısını oluşturan sezgisel düşünme performansı artsın.
Çocuğunuzun olumlu davranışlarını anında ifade edin, böylece özgüveni daha da gelişir.
Çocuğun herhangi bir davranışı karşısında; emir verme, tehdit etme, öğüt verme, yargılama gibi iletişim engelleri yerine, ben dili, sorun çözme, empati kurma gibi yöntemleri kullanın ki sosyal ve duygusal becerileri gelişsin.
Okul öncesi yıllardan başlamak üzere çocukların mutluluk, üzüntü, kızgınlık ve şaşırma duygularını tanıma, anlama ve ardından da ifade edebilme becerilerini geliştirin ki, etkili iletişim kurabilsin.
Bebeğiniz de klasik müzik dinlesin
Yıllarca uzmanlar klasik müziğin insan beynini nasıl geliştirdiğini yazdılar. Klasik müzik, bebeklerin hem zihinsel hem de duygusal gelişimleri açısından oldukça önemli... Anne ve babalar, henüz bebekleri anne karnındayken bile klasik müzik desteğinden faydalanabilirler. "Music For Babies" belki de tam aradığınız albüm! Bu albümde, bebeğinizin uyku ve dinlenme zamanlarına eşlik edecek besteler yer alıyor. Bebeğiniz için huzur dolu bir uyku sağlarken, arşivinize de Schumann’dan Brahms’a, Bach’tan Mozart’a pek çok bestecinin eserlerinin yer aldığı bir albüm katmış olacaksınız. SONY BMG
Çocuklara özel sanat atölyeleri
Kanyon Alışveriş Merkezi, yazın en güzel günlerinin yaşandığı şu günlerde çocuklara yönelik birbirinden renkli aktivitelere ev sahipliği yapıyor. PACE Çocuk Sanat Merkezi’nin katılımıyla gerçekleştirilen etkinliklerde, çocuklar eğlenceli saatler geçirirken hem hayal güçlerini hem de sanatsal becerilerini geliştiriyor. 12-13 Temmuz ve 19-20 Temmuz tarihlerinde saat 13.00-18.30 arasında Kanyon’un B2 katında düzenlenecek atölyelere tüm sanatsever minikler davetli.
Keyifli yolculuklar zamanı
Yola çıkın! Çok uzağa gitmeden kentten uzaklaşmak, soluk almak, sessizliği dinlemek, hareket etmek, hareketsiz kalmak, kendinizle olmak, spor yapmak, eğlenmek ya da sadece alıp başınızı gitmek istediğinizde... Doğa Tatil Köyü’nde kendi doğanız ve düşlerinize doğru bir yolculuğa çıkın. Birçok tarihsel güzelliğe şahit olacaksınız. Bütün ihtişamıyla göğe doğru yükselen surlar karşılayacak sizi ve Efes Harabeleri ile gireceksiniz Doğa Tatil Köyü’ne. Pamukkale travertenlerini seyrederek geçeceksiniz odanıza. Ardından Bozdoğan Su Kemeri’nden gelen suyun sesini duyacaksınız. Efes Anfi tiyatro, Göreme Peri Bacaları ve Nemrut tanrıları tamamlayacak bu tarihsel şöleni doğal olarak. Tel: (0216) 360 88 45
Çocuklar müzeciliği öğrenecek
Sabancı Üniversitesi Sakıp Sabancı Müzesi (SSM), yaz boyunca gerçekleştirilen eğitim programlarıyla, çocuklara müzeciliği öğretiyor. 8 hafta devam edecek programa katılan çocuklar, hem sanat eseri üretme, hem de eserlerini müzede sergileme imkanı buluyor. Üçüncü dönemi 14-18 Temmuz tarihlerinde Hat Sanatında Küçük Parmaklar konusuyla başlayacak programa çocuğunuz mutlaka katılmalı.
Disney’in çok sevilen animasyon klasiği, "101 Dalmaçyalı 2-Patch’in Londra Macerası" ile devam ediyor. Siyah noktaların denizinde kaybolan Patch, diğer köpeklerin arasında tutunmaya çalışır ve tek hayali, favori TV starı Thunderbolt gibi eşi benzeri olmayan harika köpek olmaktır. Patch kazayla ailesinden ayrı kaldığında, eline kahramanı ile tanışma fırsatı geçer ve mucize eseri kendini gerçek hayatta Thunderbolt’un sağ kolu olarak bulur. Bu arada Cruella siyah noktalı resimlerini keşfettiği eksantrik ressamın vazgeçilmez müşterisi olur. Ona ilham vermek için de bütün Dalmaçyalı yavrularını kaçırır. Patch ve Thunderbolt, birlikte günü kurtarmak için bir yol bulmak zorundadırlar. Yeni arkadaşıyla birlikte Patch gerçekten eşi benzeri olmadığını görür. Kalpleri durduran olaylar ve Patch ile Thunderbolt’un kalpleri ısıtan maskaralıkları bu eğlenceli yeni macerayı tüm aileniz için büyük bir keyfe dönüştürüyor.