Hep güzel şeyleri, şahane duyguları, mis gibi bebek kokusunu konuşup duruyoruz.
Yok mu hiç bebek sahibi olmanın sıkıcı yönü, can acıtan tarafı? Var tabii ki... Hem de çılgın gibi. Bebek öncesi yaptığınız rutin işlerin, artık yapmak için özel zaman ayırmanız gereken özel işler kategorisine girdiğini ne yazık ki doğum sonrası anlıyorsunuz. Kuaför gibi, alışveriş gibi, bir arkadaşınız ile kahve içmek, fal bakmak, laylay yapmak gibi... Elinize bir magazin dergisi alıp, ayaklarınızı uzatıp, şöyle bir yarım saat sessizce bir yerde uzanmak gibi... Daha önce çocuğunuz olsa bile, bu bebeğiniz ikinci hatta üçüncü olsa bile, ilk üç ayınız maalesef kabus gibi geçiyor. Uykusuz, yorgun, sinirli, gergin, bebeğiniz kucağınızda veya yakınınızda olmadığında mutsuz, sürekli bir kaos ve bir yerlere yetişme duygusu içinde oluyorsunuz. Bebekten büyük çocuklarınız varsa, yaşanan vicdan azabı, zaman ayıramama stresi ve gerginlik ise işin cabası... Önceden içinizde yeşeren başka başka duygular, doğum sonrası ilk aylarda yerini net olarak şu duygulara bırakıyor: “Yetersizlik ve yetmeme, yetişeme duygusu...” Hele hele yeni anne ile yeni babanın gel-git şeklinde yaşadıkları duyguları... Beş dakika önce tepesinde dikilmiş, bebeğe hayran hayran bakarken, ne iyi bir iş yaptık diye düşünürken, beş dakika sonra anlamsız bir konuda hırlaşabilme kabiliyetleri görülmeye bir duygu! Tüm bu kargaşanın içinde duş alma vaktini bulunca suyun altında uzun uzun kalan kadının, üzerinde bornoz ile aynanın camındaki buharları silip kendine baktığında gördüğü şey ise yürek burkar işte... Manikür zamanı gelmiş ellerini fark eder kadın, yüzüne en son ne zaman peeling yaptığını hatırlamadığını, boynuna kremlerini 35 gündür süremediğini... Çok severek aldığı o güzelim kolyelerini bebeğin yüzünü ve başını incitmemek için takamadığını... Göz altında uykusuzluktan yeni çizgiler belirdiğini... Yine de “Yeni anne ve yeni baba olmanın en kötü yanı nedir?” diye bana sorarsanız: “Eskisi gibi uzun uzun sarılma ve doya doya koklaşmayı unutturur bir süre yeni bebek... En kötü şeydir bence kısacık sürelerde aceleyle sevişmek” derim eski günlere hasretle... Bakmayın bunları yazıyorum ama o küçük meleği kendi kendine ninni söyleyerek uyurken görünce, içimden “Allah’ım şükürler olsun” da diyorum...
Spora meraklı çocuklar için oda dekorasyonu
Spor, pek çok çocuk için eğlenceden öte bir hayat tarzıdır. Bu gerçekten yola çıkarsak; çocuklarınızın spora ilgileri varsa veya böyle bir ilgi uyandırmak istiyorsanız, odalarında spor için yer açmanız gerekir. Mimar Selim Yuhay, spora meraklı çocuklara özel oda dekorasyonunu anlattı.
Çocuğunuz sporun herhangi bir dalına ilgi duyabilir. Eğer bu spor dalı basketbol ise, odasına küçük, portatif bir basket potası konulabileceği gibi sabit bir pota da tercih edilebilir. Ayrıca bir basket sahasının fotoğrafı dijital baskı yapılarak duvara yapıştırılabilir.
Bu dijital baskılarda kalite giderek daha da mükemmelleştiğinden, perspektifle derinlik sağlanabilir ve böylece asılan fotoğrafa bakarken kendinizi görüntünün içinde hayal etmekte zorlanmazsınız.
Ayrıca artık her yerde kolayca bulunan basketbol konulu yatak örtülerinden, nevresim takımlarından ve perdelerden yapacağınız bir kombinasyonla odanın dekorasyonunu tamamlayabilirsiniz. Bu konsepte uygun kalemliklerden kitap ayraçlarına ve defter kaplarına kadar sayısız araç gereci de okulların açıldığı bugünlerde kolayca bulmanız mümkün.
Ayrıca çocuğunuz herhangi bir sporcuya veya bir takıma karşı özel bir hayranlık da besliyor olabilir. Bu durumda odada fazla aşırıya kaçmamak kaydıyla o takımın renklerini ya da söz konusu sporcunun posterlerini kullanabilirsiniz.
Eğer çocuğunuz 9-10 yaşlarındaysa ve spor da hayatında düzenli bir yer tutmaya başlamışsa, odada bir pano alanı yaratabilirsiniz. Böylece o sporla ilgili haber ve makaleleri kesip bu panoya yapıştırmasını, ilgilendiği spor haberlerinin gözünün önünde olmasını sağlayabilirsiniz.
Basket, futbol veya golf sahası şeklinde halılar da yer kaplaması olarak kullanıldığında odaya ayrı bir hava ve keyif katacaktır.
Bir diğer önemli nokta da şudur: Çocuğunuzun ilgilendiği sporda teorik açıdan da donanımlı olması için bir spor kitaplığı oluşturulması önemli bir avantajdır. Bu da ancak bu konudaki kitapları ve dergileri toplayarak olabilir. Böyle bir kitaplık için bölüm ayırmanız, odaya kültürel bir zenginlik katacaktır.
Başarıda aile faktörü Kuşkusuz ki çocuğun ilk eğitim ortamı ailesidir. Yapılan araştırmalar da huzurlu aile ortamlarında yetişen çocukların ikinci eğitim ortamı sayılan okullarda diğerlerine oranla çok daha başarılı olduklarını ortaya koyuyor. Yani çocuğun yaşadığı aile ortamı ile okul başarısı arasında yakın bir ilişki var. “Başarıda Aile Faktörü” adlı kitap da işte bu konuyu inceliyor, aile ile okul başarısı arasındaki ilişkiyi gözler önüne sermeyi hedefliyor. Bu, her anne-babanın ve başarılı olmak isteyen herkesin mutlaka okuması gereken bir kitap... Yazar: Tuncer Elmacıoğlu Yakamoz yayınevi
Çocuklarınız okula daha mutlu başlasın Bugün saat 13.00-15.00 saatleri arasında Orion AVM’de “Okula Dönüş” başlıklı bir seminer düzenlenecek. Tatil sonrası derslerde konsantrasyonun sağlanması, çalışma disiplini oluşturulması, ders çalışma yöntemleri gibi konularda teknik bilgilerin paylaşılacağı seminer, çocukların okul psikolojisine sağlıklı biçimde uyum sağlamasını hedefliyor. Uzman psikolog tarafından verilecek seminere Çorlu ve çevresinden tüm çocuklar aileleriyle katılabilecek. Ayrıntılı bilgi için: (0282) 673 33 14
Çocuklar için okuma saati Nursel Duruel, Türk öykücülüğünün yaklaşık 120 yıllık evrimini ortaya koyan “Genç Olmak” adlı kitaptan en güzel öyküleri bugün çocuklar için okuyacak. Saat 16.00’da başlayacak etkinlik, Yapı Kredi Kültür Merkezi’nde sizleri bekliyor. Ayrıntılı bilgi için: (0212) 252 47 00
Sergi için son günler Henry Kupjack’ın yıllardır minik, büyüleyici ve her bir detayı titizlikle aslına uygun bir şekilde ele aldığı “Minyatür Odalar”ı dünya tarihinde iz bırakmış dönemlerin yaşam tarzını, mimari özelliklerini ve en önemlisi ruhunu yansıtıyor. Amerikalı sanatçının eşine zor rastlanan gerçeklikteki kusursuz ve büyüleyici sergisini ziyaret etme fırsatı bulamayanlar ya da bu kusursuz odaları tekrar ziyaret etmek isteyenler, 30 Eylül’e kadar Rahmi M. Koç Müzesi’ne uğramalı... Ayrıntılı bilgi için: Tel: 0212 369 66 00-01-02
Ricky Alelade bir kadın olan Katie ile yine alelade bir adam olan Paco tanışır ve sanki sihirli bir değnek değmişçesine bir mucize gerçekleşir, aşık olurlar. Aşklarının meyvesi daha da olağanüstüdür: Ricky adında müthiş bir bebek... ıngiliz yazar Rose Tremain’in Moth adlı kısa öyküsünden uyarlanan film, gerilim, bilim-kurgu, komedi ve masal türlerinin öğelerini bir araya getiriyor.