Annem ‘Kırkından sonra azanı tebeşir paklar’ diyor.
Tebeşir; yani teneşir.
Annem Türkçe bütün deyimleri bilir, ama hepsini yanlış bilir. ‘Teneşir’i ‘Tebeşir’ yapması ondan.
Gorbi, Çıtır’ı alıp bahçeye götürdüğünde bizimkiler ‘Eyvah... Kızı yine götürdü...’ diye ayaklanıyorlar.
Birazdan döndüklerinde Çıtır kendinden emin kırıtarak yürürken, perişan Gorbi’nin kafasında karlar, kuyruğuna takılmış dikenler, belli ki yine reddedilmiş ve bir yere düşmüş...
Son numarası:
Çıtır’ın karşısına oturup, uzaktan ‘Uvvvv...’ diye ağlıyor.
Salak...
*
Benim gençlik yıllarım olsaydı...
O yaz komşumuzun güzel bir seter kızı vardı. Her gece ona serenat yapıp, anlamlı anlamlı havlardım.
Tellerin arasından kaç kez koklaştık, insanlar buna ‘öpüşmek’ diyorlar.
O kulübesine gidip uyuyuncaya kadar içeri girmezdim.
Beni içeri kapattıkları zamanlarda da sanki dışarda hırsız varmış gibi hırlamalar yapıyordum. Babam ‘Aferin Pako... Nasıl da evi bekliyor... Yakala bakalım..’ diye kapıları açıp, peşimden el feneriyle sağa-sola koşuştururken, ben burnumu telden uzatıp öpüyordum onu.
O yaz çok güzeldi.
Hafta sonları annem banyomu yapıp, banderamı taktığında ilk işim ona gözükmekti.
Kahverengi gözleri vardı.
Sonbahar rüzgarları başladığında, kulaklarındaki upuzun tüyler uçuştuğunda, güzel gözlerini kısarak burnunu rüzgara doğru kaldırdığında, beni yanına istediğini düşünürdüm.
Bir gün kapılarımızın önündeki yoldan bir arabanın keskin fren sesi geldi.
İnsanların koşuştuklarını duyuyordum.
O akşam o bahçede gözükmedi.
Günlerce tellerin altına gidip bekledim.
Sesini duyarım diye bahçede saatlerce oturup yan tarafı dinledim, hiç ses yoktu.
Ve hiçbir zaman olmadı.
Aradan yıllar geçti, hálá benzer bir ses duysam, tellerin altına koşmak isterim.
Ama ayaklarım ağrıyor.
*
Doğrusunu isterseniz aslında Gorbi’yi anlıyorum ve canımı sıksa da onun duygularını biliyorum.
Ama o Çıtır’ın karşısına oturup ağlamak ne oluyor?
Ya da Çıtır’ın çevresinde zıplayıp zıplayıp, sonra kendi ekseninde hızla dönerken ‘Uvvvvv’ diye tuhaf sesler çıkartmak.
Aşktan başka her şeye benziyor.
Annem ‘Aşk olmayınca, konsept olmaz’ diyor.
Konsept; yani meşk...
Kadıköy Çarşısı’nın maskotu kaz Rodi
Rodi, Kadıköy Çarşısı’na yolu düşenlerin yakından tanıdığı bir isim. Şen Balıkçılık’ın sahibi Ümit Fazlı Köseoğlu, bir arkadaşının hediye ettiği kaz Rodi’yi iki senedir dükkanında besliyor. Dükkanda satılan balıkları kedilerin saldırısından koruyan Rodi, nazar boncuklu halhalıyla da dikkat çekiyor.
Kadıköy Çarşısı’na yolu düşenler Rodi’ye mutlaka rastlamışlardır. İki senedir çarşıdaki Şen Balıkçılık’ta yaşayan kaz Rodi, çarşı esnafının olduğu kadar müşterilerin de maskotu. Rodi’yi Şen Balıkçılık’ın sahibi Ümit Fazlı Köseoğlu’na Aydın’da çiftliği olan bir arkadaşı hediye etmiş. Köseoğlu, Rodi’yi dükkanında beslemeye karar vermiş. Nazar boncuklu halhalıyla dikkat çeken Rodi, sahibine çok düşkün ve başkalarıyla fazla ilgilendiği zaman Köseoğlu’nu kıskandığı da oluyor.
Çarşıyı ziyaret eden herkesin dikkatini çekse de, Rodi kendini yalnızca sahibine ve Şen Balıkçılık’ın çalışanlarına sevdiriyor. Arpa ve buğdayla beslenen Rodi, zaman zaman bir balıkçıda yaşamanın nimetlerinden de yararlanıyor ve karides verildiği zaman hayır demiyor. Dükkana gelen kedileri kovalayan ve çalışanların ‘O bizim savaşçımız’ dediği Rodi, Aydın’daki çiftlik günlerinde tavukları sansarlardan korurken gagasını yarmış. Özellikle ufak çocukların dikkatini çeken Rodi, sık sık sahibiyle dolaşmaya da çıkıyor.
SİZ PAKO’YA SORUN PAKO DA UZMANA
Veteriner Hekim Talat GÜLBAY
Yeşil bir iguanamız var ona nasıl bakmalıyız?
İguanalar egzotik hayvanlar içinde en çok beslenen türlerdendir. Özel çevre koşullarına ihtiyaç duyması ve oldukça büyük boyutlara ulaşabilmesi nedeniyle bakımı zor bir canlı olsa da, ortalama sekiz yıl yaşayan bir iguana, titiz bir bakımla 12-15 sene kadar size arkadaşlık edebilir. İguanalar vahşi tabiatları nedeniyle elde tutulmaktan hoşlanmazlar. İguanayı tutarken bir elinizle omuzlarından ensesini de kavrayacak şekilde nazikçe yakalamalı, diğer elinizle de kalça ve arka ayaklarının olduğu yerden kavramalısınız. Elinizdeki uzunca bir eldiven ya da kolunuza saracağınız bir havlu tırnaklarının size zarar vermesini engelleyecektir.
Tropik hayvan olmaları nedeniyle iguanaların kafes ortamındaki ısı, nem ve ultraviyole ışığı özel olarak ayarlanmalıdır. Özellikle ultraviyole ışığı iguanaların en önemli gereksinimidir. Tabiatta günün uzun bir süresini güneşlenerek geçiren iguanalara bu ortamı kafes içinde sağlamak için en doğrusu onu haftada en az 2-3 kez doğrudan güneş alacağı bir yere çıkarmaktır. Ultraviyole ışınların camı geçemediğini göz önünde tutarak onu güneşlendirirken tel kafeste dışarı çıkarmalısınız. Kafesin içinde onun arada girebilmesi için gölge bir alan bulunmasına da dikkat etmelisiniz.
27-35 DERECE KAFES ISISI GEREKİR
İguananın vücut ısısı ve aktivitesi çevre ısısına bağlı olarak değişir. Uygun ısı ortamında iguananın sindirim sistemi de daha düzenli çalışır. Kafes ısısı gündüzleri 27-35 derece, geceleri ise 21-24 derece olarak ayarlanmalı ve bu ısının kafesin tüm alanlarında aynı olması sağlanmalıdır.
Kafes içinde taze su içeren bir kap bulunmalı ve her hafta belli aralıklarla nem sağlamak için kafes ortamına buhar uygulanmalıdır. Kafeste iguananın tırmanabileceği yükseklikler yapılmalı ve güvenlik ihtiyacı için saklanabileceği ortamlar hazırlanmalıdır. Bu amaçla canlı bitkilerin seçilmesi zehirlenmelere yol açabileceği için, plastik bitkileri tercih edin. Kafese genel temizlik yapılırken su ve sabun kullanabilir ve dezenfektanlardan yararlanabilirsiniz.
YAVRULARA HER GÜN, BÜYÜKLERE HAFTADA DÖRT YEMEK
İguanalar birçok bitki, böcek ve küçük kemirgenleri yiyebilirler. İguanalar için özel olarak hazırlanmış ticari yemlerden de yararlanabilirsiniz. Genç iguanalar küçük parçalardan oluşan yemlerle her gün düzenli olarak beslenmelidir. Ergin iguanalar için daha büyük parçalı yemlerle haftada 3 ya da 4 gün yemek verilmesi yeterlidir. Yetersiz kalsiyum ve protein genç iguanalarda sağlık sorunlarına yol açabilir. Aynı şekilde fazla miktarda kalsiyum ve protein de ergin iguanalar için zararlı olabilir.
Pako pano
Sağlık nedeniyle kapatılan şahıs barınağından Tuzla Büyükşehir Barınağı’na getirilen cins köpekleri evinize almak ister misiniz? (0532) 212 22 76.
9 aylık beyaz renkli erkek Golden’ımız 22 Ocak’ta Barbaros Bulvarı’nda kayboldu. Onu görenlerin bizi aramasını bekliyoruz. (0532) 568 18 18.
31 Ocak Cumartesi günü İrlanda Setter’i cinsi köpeğimiz Whisky Şişli’de kayboldu. İnanılmaz korkak olduğu için sokakta yalnız yaşama ihtimali çok az. Bir veterinerin ona sahip çıktığını düşünüyoruz. Ondan gelecek haberleri bekliyoruz. (0535) 964 94 16, (0212) 233 15 79