Size bizim Gorbi ile bizim Çıtır'ın birbirlerine áşık olduklarını, birisi öbürünün kulağını, öbürü de onun ayağını tutup öyle döndüklerini, babamın ‘‘Bunların fantezileri de bir tuhaf’’ dediğini geçen günlerde yazmıştım.
İş çığırından çıktı.
Çıtır, Gorbi'nin kulağını biraz fazla sıkmış.
Kulağı su topladı, şişti.
Babam ‘‘Erkekler ikiye ayrılır; yakalananlar, yakalanmayanlar...’’ dedikten sonra Gorbi'ye kızdı:
‘‘Sen üstelik kulağından yakalandın Gorbi...’’
Babamın Gorbi'ye kızması bu kadardır. Üstelik o Meclis'te konuşma yapar gibi konuşurken, Gorbi çoktan dönüp gitmiş olur.
*
Gorbi'yi veterinere götürdüler.
Oğuz ve Ateş Abiler ‘‘Ameliyat’’ dediler. Gorbi ameliyat oldu. Dikişler atıldı.
Sonra kafasını sardılar.
Çok komik bir şekil aldı. Ben ilk kez kafası sarılı bir köpek görüyordum; enteresan...
Kafanın tam üstünde bir küçük tencere var ama kulakları o tencereden dışarı çıkıyor, tencere çenenin altından dolanan sargılarla iyice bağlı.
Eve geldiğinde Çıtır onu görür görmez zaten korkup kaçtı.
Oh...
Aşk bitti...
*
Babam eve gelen eşe-dosta Gorbi'yi gösteriyor ve ‘‘Belli bir yaştan sonra çapkınlık yapmanın sonu böyle olur’’ diyor.
İnsanlarda da böyle oluyor mu, olmuyor mu bilemem.
Diyelim ki evin babası çapkınlık yaptı, akşam bir de geliyor ki kafasının üstünde tencere gibi bir şey bağlı, çenesinin altında bir fiyonk...
Aşkı onu ısırmış...
Belki insanlarda böyle değildir.
*
Hayvanların ‘‘duygularının olmadığını’’ söyleyip, bence yeryüzünün en aptalca ve en günah teorisini öne süren Darwin keşke kalkıp görebilseydi duyguyu:
Gorbi'nin sargılardan dolayı çekikleşmiş gözleri yine de Çıtır'dan ayrılmıyor.
Ve durup durup hasretle inliyor.
Çıtır ise dolabın arkasından arada bir kafasını uzatıp Gorbi'ye bakıyor, aşkına koşacak ama arada tencere var.
Ya ben...
Áşık olamayacak kadar yorgunum.
Ağrılarım-sancılarım var.
Eski sevdalarımla yetinip, dalıp gidiyorum...
Pabetland'ın köpeği Püskül
Maslak'taki dekorasyon mağazası Pabetland, sahipsiz sokak hayvanlarının sık sık kapısına uğradığı bir mekán. Mağazanın sahibi Miral Kabaş ve mağaza müdürü Fulya Ulusoy, kapılarına gelen sokak hayvanlarını sahiplendiriyorlar. Gelin görün ki üç ay önce buldukları Püskül'ü ise kimseye vermek istememişler. Dört buçuk yaşındaki Püskül şimdi Pabetland'da yaşıyor.
Pabetland köpeğinizle birlikte alışveriş yapabileceğiniz bir dekorasyon mağazası. Minik köpeklerini kucaklarına alıp gezenler var olmasına var, yine de mağazanın bu uygulamasından çok fazla kişinin haberi yok.
Mağazanın sahibi Miral Kabaş ve müdürü Fulya Ulusoy sıkı birer hayvansever. Bu yüzden bu uygulama hiç de şaşırtıcı değil. İkisinin de evde besledikleri köpekleri var. Fulya Hanım sokaktaki kedi ve köpeklere de bakıyor. Miral Hanım da çocuklarıyla birlikte bulduğu yaralı kuşları iyileştirip salıyor.
Püskül, Pabetland ailesine üç ay önce katıldı. Mağazanın güvenlik görevlisi üç ay önce onu molozların arasına atılmış buldu. İşkence görmüştü; öyle zayıftı ki ayakta duramıyordu. Miral Kabaş ve Fulya Ulusoy, Püskül'ü molozların arasından bir battaniye sararak çıkardılar. O gün bugündür Püskül Pabetland'da. Ofiste yaşıyor ve sabahları mağazanın kafesinde keyif yaparak güne başlıyor.
Kabaş ve Ulusoy'un buldukları ilk köpek değil Püskül. Hayvansever ikili, uzun zamandır mağazanın kapısını mesken edinen kedi ve köpekleri internet aracılığıyla sahiplendirmeye çalışıyor. Şimdiye kadar 12'den fazla sokak hayvanına yuva bulmuşlar.
Hayvanseverleri bilgilendirme günleri
Toptan satış marketi Metro Cash & Carry, evcil hayvanların sağlıklı beslenmesi konusunda kedi ve köpek maması ithalatçısı Global Limited ile birlikte Petinfo Günleri düzenliyor. 21-23 Kasım tarihlerinde devam edecek olan etkinlikte uzman veteriner hekimler, müşterilerden gelen soruları yanıtlayacak ve çeşitli mama örneklerinin içerikleri hakkında bilgi verecekler. Tüm Metro Cash & Carry müşterilerinin davetli olduğu Petinfo Günleri İstanbul Güneşli, Kozyatağı, Büyükçekmece, Ankara, İzmir ve Bodrum'daki Metro mağazalarında gerçekleştirilecek.
SİZ PAKO’YA SORUN PAKO DA UZMANA
Veteriner Hekim Talat GÜLBAY
Kedilerde böbrek hastalıkları
Sekiz yaşında dişi bir kedimiz var. Son birkaç haftadır çok sık idrar yapmaya başladı ve iştahı çok azaldı. Daha önce beslediğimiz kedimizi böbrek hastalığından kaybettiğimiz için çok endişeliyiz. Hangi belirtiler böbrek hastalığından şüphelenmemizi gerektirir?
Böbrek hastalıkları ve harabiyetleri bazen akut bazen de kronik olarak ortaya çıkar. Akut formdaki böbrek hastalıkları hızlı bir şekilde açığa çıkar, kronik olanlar daha yavaş bir şekilde seyreder. Her yaş ve ırk kedide böbrek hastalığı ile karşılaşılabilir. Ancak özellikle yaşlı hayvanlarda kronik böbrek hastalığı riski daha yüksektir. Gerek akut gerekse kronik böbrek hastalıklarında en sık görülen belirtileri şöyle sıralayabiliriz: İdrar alışkanlığındaki değişiklikler, su tüketiminde artış, iştahsızlık, kusma ya da ishal, denge bozuklukları ya da nöbetler, görme bozuklukları, kansızlık ve bunun neticesinde hálsizlik. Kronik ya da akut, her iki formda da böbrek hastalıklarında hastalık ilerlerken belirtiler de şiddetlenir. Yukarıda saydığımız belirtilerden herhangi biri kedinizde mevcutsa, hiç vakit kaybetmeden veteriner hekiminize kedinizi muayene ettirmelisiniz. Akut formdaki böbrek hastalıkları erken teşhis sonucu başarıyla tedavi edilebilir. Yine kronik böbrek hastalıklarında da uygun diyet, sıvı tedavileri ve ilaç uygulamaları ile kediniz böbrek hastası olmasına rağmen uzun yıllar yaşayabilir.
Pako'ya Mektuplar
Benden korkanları anlayamıyorum
Sevgili Pako;
Sayfanı ve yazılarını okuyor ve bizi temsil etme konusundaki duyarlılığını fazlasıyla takdir ediyoruz. Sayende ilk kez bir köşe yazarımız da oldu. Ailem beni çok çok seviyor. Biricik kızlarıyım onların. Evde yaşamayan abilerim de benim için deli oluyor. Babam evin kralı, annem kraliçesi, ben de prensesiyim. Babamın görevi gereği bir üniversitenin kampusunda yaşıyoruz. Olağanüstü güzel bir yer. Babamla özellikle sabah yürüyüşlerimiz çok keyifli oluyor. Ben biraz sırnaşığım, sevene de sevmeyene de ilgi gösteririm. Benden hálá çekinen ve korkanların olmasını anlayamıyorum. Benim tek istediğim sevgi ve ilgi. Sokaklarda yaşayan dostlarımızın maruz kaldıkları insanlık dışı tavırları düşündükçe de sinir oluyorum. Yine de gelişmelerden umutluyum.
Seni çok seven ve takdir eden kardeşin;
Prenses Sarıhan
Pako pano
Apartmanımızın bahçesinde baktığımız dört adet 1,5 aylık köpek yavrusuna yuva arıyorum. (0216) 567 65 98.
11 Kasım'da eski Halkalı çöplüğü yakınlarında, ağır yaralı Golden Retriever cinsi bir erkek köpek bulduk. 5-6 yaşlarında, çok akıllı ve 3644 şecere numaralı köpeğin koyu mavi bir bel-boyun tasması var. Küçükçekmece Belediyesi Veteriner İşleri Müdürlüğü'nde tedavi görüyor. Sahibi (0212) 424 07 24 ve (0212) 424 07 53 numaralı telefonları arayabilir.
2 aylık gözleri iyi görmeyen erkek kediye yuva arıyoruz. Evimizde kedi olduğu için onu vermek zorundayız.
(0532) 724 04 14.
Benim adım Tonton. 6 aylık erkek köpeğim. Çok usluyum, hiç havlamıyorum. Beni yuvanıza alır mısınız? (0216) 355 17 34; (0532) 271 11 48.
Esin Elingür, 25 senedir Tuzla Tepeören'de bir arsada çok sevdiği köpeklere bakıyor. Saint Bernard'lar, Danua'lar, Kaniş'ler, sokak köpekleri ve türlü cins köpekler, onun ilgi ve şefkati sayesinde mutlu mesut yaşıyor. Esin Hanım, elinde olmayan nedenlerden ötürü gece-gündüz baktığı köpeklerinin bir kısmına veda etmek zorunda. Tek dileği onlara severek bakacak aileler bulmak. Siz de bir köpeğe yuvanızı açmak istiyorsanız, (0216) 593 02 37 numaralı telefonu arayabilirsiniz.