Prof. Zekeriya Beyaz merak edip hesaplamış. Artık nereden aklına geldiyse... Gerçi hepimiz farkındayız. Hesaba kitaba gerek yok. Benim şahsen tanıdığım bütün erkekler evli, bütün kadınlar bekár.
‘Olsun’ diyeceksiniz, ‘Fazla kadın göz çıkarmaz’. Ama kazın ayağı öyle değil. Yine Zekeriya Hoca’ya göre bu kadınların tamamı bunalımda. Dünya evine giremeyince bunalıma giriliyor haliyle. İlla bir yere girilecek. Öyle ihraç fazlası penye gibi tezgáhta kıvrılıp beklenmiyor, tozutuluyor demek.
* * *
Peki kimdir müsebbibi bu kadın fazlalığının?
Erkeği bulana kadar sekiz kızı sıraya dizen karı-kocalardır tabii. İki kızdan sonra kesse halbuki, Türkiye’deki ailelerin üçte birinde böyle fazladan altı kız olduğunu düşünsek... Neyse, gerek yok. Zekeriya Hoca düşünmüş, neticeye varmış zaten. 350 bin.
Fakat aydınlarımızda da kabahat var tabii. Lafa gelince mangalda kül bırakmazlar ama icraat sıfır. Halbuki onlar da ötekilere karşı, kızı bulana kadar erkekleri sıralama yoluna gitselerdi denge kendiliğinden kurulacaktı. Ama iş işten geçti.
Aslında doğada her türlü denge mevcut. Yani eskiden mevcuttu. Annemin bir tek evlenmemiş arkadaşı yok mesela. Akrabalardan hala, teyze falan... Yok... Fakat biz gölleri kurutup ormanları yok ederek yazları kış, kışları yaz yaptığımız gibi bu işi de çomaklamış bulunuyoruz.
* * *
Size bir şey diyeyim mi...
Düşük bel pantolon modasından tutun da silikon memeye kadar hepsinin altında bu ‘fazlalık’ yatıyor olabilir.
Şimdi şöyle:
Bu ‘fazlalar’ bir nevi ‘yedek’ durumunda oluyorlar.
Fakat burada özel okullara giriş sınavındaki gibi puan durumu söz konusu olmadığından ‘ilk yedeklerden’ olmanın yolu kendini göstermekten geçiyor.
Açacaksın güzel yanlarını!
Güzel yerin yoksa önce güzelleştirip sonra açacaksın!
Budur.
* * *
Bakın insan isteyince profesörleşebiliyor. Ben oldum nitekim.
Fakat şimdi ister misiniz ‘Aileyi Koruma Kadını Kollama Müsteşarlığı’ndan bir açıklama gelsin bana... ‘Kadına ‘fazlalık’ demek suretiyle Türk kadınının manevi şahsını...’ diye başlayan... Olur mu olur.
MIŞ-MUŞ
Kavgalı evlilik çocuklara zararlıymış.
Neyse... Jeton hiç düşmeyebilirdi de...
Erdoğan, ‘Ekonomide her şey toz pembe değil’ demiş.
Ekonomiden başlayarak durumu taksit taksit itiraf etmeye karar verdi belki de.
NBA’da oynayan Hidayet Türkoğlu, ‘Yeteneğimin yüzde 50’sini gördünüz’ demiş.
Gerisini Mars’ta kurulacak basketbol ligine saklıyor.