"BEN aydın, elli yaşında bir Atatürk kızıyım. Türban konusunda düşündüğümü sizinle paylaşmak istedim. Zaten başı örtülü olan kadınların ve genç kızların daha zarif ve güzel görünmek uğruna başlarını türbanla örtmeye başladıklarını düşünüyorum. Yani bir kadın olarak daha güzel görünmek içgüdüsü onlarda da devreye giriyor. Yoksa siyasal amaçla başörtü şekillerini değiştirdiklerini düşünmüyorum. Biz başı açık kadınlar güzel ve bakımlı görünmek için nasıl kuaföre gidiyorsak onlar da aynı amaç ile saçlarının arkasını kabartıp başlarını örtüyorlar" - Begüm.
Doğrusu türban konusunda ahkám kesme durumunda olmadığımı düşünüyorum. Yani siyasi simge midir, değil midir...
Fakat şu konuda size katılıyorum: Türbanın başörtüsünden daha şık durduğuna. Altını çizerek söylüyorum, sadece görüntü olarak baktığımızda elbet. Ve illaki örtülecekse baş... Yoksa en şıkı saçların görünmesi bana göre.
Ama sahiden de başörtüsü, yani eşarbın üçgen katlanıp uçlarından çenenin altında bağlandığı örtünme biçimi, biraz "köylü" yapıyor kadını. Öteki daha havalı duruyor.
Fakat örtünen kadınların derdi bu mudur bilmem.
*
"Televizyon ve radyo gibi halka açık yayın kurumlarında, içeriklerinin kanunun 226. maddesine ters düşmesi nedeniyle Türk Halk Müziği başlığı altında yayınlanan iki türkünün yasaklanmasını ve bu iki türkünün yayınlanması halinde yayın kuruluşları hakkında gerekli soruşturmanın açılmasını saygılarımla arz ederim."
Yemeni bağlamış telli başına/Zülüfleri düşmüş hilál kaşına/Henüz girmiş on üç-on dört yaşına/Edalı, işveli köylü güzeli.
Türküde görüldüğü gibi 13-14 yaşına henüz girmiş bir kızı çocuğu hakkında cinsellik içeren bir çağrıştırma vardır. (Bunun yanında 18 yaşına girmemiş bir kişinin evliliği, kanun çerçevesinde zaten ikinci bir suç teşkil etmektedir.)
Oy farfara farfara/Ateş düştü şalvara/Ağzım dilim kurudu/Kız yalvara yalvara.
Bu türkü sözlerinde de sokakta misket oynayan kız çocukları üzerinde cinsellik çağrışımı vardır ve açık olarak türkünün ana bölümünde şalvara ateş düşmesinden bahsedilmektedir. Bu satırlarda belirli bir yaş belirtilmemiş olmasına rağmen misket oynama yaşının 18 yaşından küçük olduğu düşünülecek olursa bu türküyü yayınlayacak kuruluşların kendilerin savunma olanağını ortadan kaldırır. - Atilla.
Siz "şaka" mısınız?
Ben RTÜK Başkanı mıyım?
Bütün türküleri taradınız mı?
Çıka çıka iki "ahlaksız türkü" mü çıktı?
Maazallah gözünüzden kaçanlar olmasın?
Ne dersiniz, memleketin namusunu kurtarmak için hálá umut var mı?
Yıllarca bu iki türküyü sahnelerde söylemişliğim var, "suça yataklık" yapmış olmayayım?
Miskette yaş sınırı var mıdır?
Bakın şimdi beni de işkillendirdiniz... "Daracık daracık sokaklar"lanereye atıf yapılmaktadır?
Beyefendi, siz sahi ciddi misiniz?
*
"Hangi ara havacılık eğitimi aldınız da havacılık hakkında bilgileri köşe yazınızda bizlerle paylaşıyorsunuz? - Okan
Sizi duyan da uçuş eğitimi verdiğimi zannedecek! Alt tarafı uçağın düşüş nedeni üstüne (elbet yetkililerin açıkladığı) bir yorum yaptım.
*
Saygıdeğer Pakize Hanım, yazılarınızı zevkle okuyorum. Sizden bir ricada bulunacağım, bana bir adet imzalı fotoğrafınızı gönderirseniz çok sevinirim. Saygı, selamlar" - Hasan
Hálá mı?
Yani ünlülerin birer efsane olduğu yıllarda anlaşılır bir şeydi bu fotoğraf mevzuu ama artık... Onun yerine yarın ekrandan hatırınızı sorup bir öpücük yollasam daha havalı olmaz mı sizin için?
Sonra fotoğraflar artık sizin bildiğiniz fotoğraf değil. Burnuyla gözünüzün yerini bile değiştiriyorlar adamın. Bir bakmışsınız elinizde ben diye tuttuğunuz, tanımadığınız bir kadının fotoğrafı!
Atatürk’ün Galatasaraylı, Fenerbahçeli ve Beşiktaşlı olduğu iddialarından sonra şimdi de Trabzonsporlu olduğu iddia edilmiş.Anlaşılan o ki Atatürk aynı zamanda iyi bir "siyasetçi"ymiş.
Beynimizin sadece yüzde 10’unu kullandığımız bilgisi yanlışmış.Tamamı bu mu yani şimdi?