Bayram iyi hoş da...

EYVAH!

Perşembe günü Kurban Bayramı.

Bu ne demek?

O gün, belki ertesi gün de, hatta yarından başlayarak eve kapanılacak...

Perdeler sımsıkı örtülecek...

Kulaklar pamukla tıkanacak...

Kimseye kapı açılmayacak...

Olur ya... Biri bir tabağın içinde, henüz soğumamış bir et parçasını uzatıverir... Ya da bir ses duyarım...

Bayram...

Tek başına insana bir sürü hoşluk hatırlatan bu sözcükle ‘kurban’ tezat oluşturmuyor mu sizce de?

***

Oruç tutulan; seccadenin, tespihlerin, namaz örtülerinin bulunduğu bir evde büyüdüm ben... Hiçbir bayram ev halkından kimse seyahate çıkmadı. Şekerimizi hazır edip misafir bekledik daima. Ama işte oldum olası bu bayramın ‘kurban’ kısmıyla barışamadım.

Öyle kötü bir anım falan da yok aslında. Hani günlerce beslediğim hayvanımın sürüklene sürüklene kesilmeye götürüldüğüne falan tanık olmadım hiç. Aileme teşekkür borçluyum bu konuda.

Tamamen hayvanseverlikle alakalı olduğunu da söyleyemeyeceğim hassasiyetimin... Çünkü benim hayvanseverliğim çok eski değil. Severdim o ayrı ama deyim yerindeyse onların derdini dert edinişim şunun şurasında on beş sene olmuştur.

Ama işte dediğim gibi, ne sebeple olursa olsun hayvanların boğazının kesilmesine tepki duyma hususunda, aklım mı artık vicdanım mı her neyimse çok önceden bana sormadan vermiş kararını.

***

Fakat bunun hassas bir mesele olduğunu biliyorum. Üstelik dinin buyrukları konusunda yorum yapacak kadar bilgili de değilim. Cahil sayılırım hatta. Onun için ‘Kurban kesmeyin!’ deme cüretinde bulunamıyorum.

Ama kulağımı kabartmış, din bilginlerinin ağzından umut verici bir söz çıkmasını bekliyorum. Bakarsınız ‘Kuran’da böyle bir emir yok’ deyiverirler. Nitekim var bunu söyleyenler.

Nihai karar sizin tabii ki. Kulak verirsiniz vermezsiniz... Ama gerekli yerlere para yardımında bulunmak, yığınla şifa bekleyen hastanın imdadına yetişmek de Allah katında kabul görecektir, buna inanıyorum.


MIŞ-MUŞ

Erdoğan’a ‘yumurta topuk’ ayakkabı hediye edilmiş.

Hediyenin bu kadar isabetlisi görülmemiştir.

Erdal İnönü ‘CHP değişmezse tarih olur’ demiş.

E, belki birisi de ‘Bir şey olamadım bari ‘Son Başkan’ olayım’ diyordur.

Erkek özellikleri yavaş yavaş kayboluyormuş.

Yavaş yavaş mı?
Yazarın Tüm Yazıları