Okullar nasıl mutsuz çocuklar yetiÅŸtiriyor?

Velilere ve öğretmenlere, ‘Çocuklarınız için ne istiyorsunuz?’ diye sorunca hemen hemen hepsi mutluluk diyor.

Haberin Devamı

Ama maalesef okul sistemimiz buna göre tasarlanmış değil. Tam tersi mutsuz bireyler yetiştiriyor.

Nasıl mı?

NE MUTLULUK GETÄ°RÄ°R?

Nobel ödüllü ekonomist Daniel Kahneman’ın araştırmasına göre insanı en çok mutlu eden eylemler sırasıyla şöyle.

Seks
SosyalleÅŸme
Dinlenme
Din/ibadet/ meditasyon
Yemek yeme
Egzersiz
Televizyon izleme
Yemek hazırlama
ArkadaÅŸlar ile sohbet
Çocuklara bakma

Bu eylemlerin fonksiyonlarına bakarsak, üç önemli amaç ön plana çıkıyor.

Üreme (seks, çocuklara bakma), hayatta kalma (dinlenme, yemek yeme, yemek hazırlama ve egzersiz) ve kabul/onay görme (sosyalleşme, arkadaşlar ile sohbet
din/ibadet/meditasyon ve televizyon izleme).

Yani sanıldığı gibi mutluluk bir amaç değil, sadece bu davranışları yapmamızı sağlayan bir araç. Zaten bir duygu asla amaç olamaz.

OKULLAR

Haberin Devamı

Hayatta kalma ve üreme konusuna girmiyorum ama kabul görme açısından okulları incelersek, acaba okulda çocuklar ne kadar kabul görüyor ve dolayısıyla ne kadar mutlu?

Bana göre çok az. Neden mi?

ÖDÜL VE ÖVGÜ

Okulların çocukları motive etme yöntemlerine bakalım.

En çok kullanılan yöntem ödül ve övgü. Ödül ve övgü çocukları okulda öğretmene, evde de aileye bağımlı kılıyor. Çocuk başarılı olduğu zaman onay görüyor, olmadığı zaman görmüyor. Bu da çocukta onay ihtiyacı yaratıyor.

Bu onay ihtiyacı da onları mutsuz kılıyor. Çünkü bir gün onay görebilir, bir gün görmeyebilir.

Dahası ödül ve övgü yoluyla bu yargılama olmasa, çocuk bilecek ki işler sadece öğrenme, gelişim  ve zevk için yapılır. Bu durumda herkes birey olarak zaten kabul görür.

Kabul görme neden başarıya bağlı olsun ki?

Çocuk sadece kendisi olduğu için değer görmeli, başarıları ile değil.

REKABET

En çok kullanılan bir diğer yöntem  de rekabet ve yarışma.

Sınıf  içi yarışmalarda kazananlar ve kaybedenler aşağı yukarı hep aynı kişiler oluyor. Kazanan kazandığı için kabul gördüğünü, kaybeden ise kaybettiği için reddedildiğini düşünüyor.

Kazanmak onay ihtiyacını arttırdığı, kaybetmek de ret duygusu yarattığı için çocukları mutsuz kılıyor.

Dahası sınıfta kazanma standartlarını en başarılı öğrenciler belirlediği için, bazı öğrenciler bu standartlara ulaşamayacağını düşünüp çalışmayı bırakıyor.

NOT SÄ°STEMÄ°

Haberin Devamı

Aynı mantık notlar için de geçerli. Yüksek not alanlar ile düşük not alanlar hemen hemen aynı çocuklar. Hatta araştırmalarda da görüyoruz ki, bir öğrencinin önceki notlarına bakarak, bir dersten alacağı notu aşağı yukarı tahmin edebiliyoruz.

Yüksek not, onay ihtiyacını artırırken, düşük not reddedilmişlik duygusu yaratıyor.

Dahası hem rekabet hem notlar karşılaştırma ortamı yarattığı için, çocuk kendi değerini diğerlerine göre belirliyor.

Bu durumda çocuğun mutlu olması zor tabii ki.

ÇOCUKLARIN STRATEJİLERİ

Zaten bu sisteme karşı çocuklar farklı stratejiler geliştiriyor.

Başarılı çocuklar, başarılarıyla kabul gördüklerine inandığı için, başarısızlıklarına bahane bulmakta ustalaşıyor.

Haberin Devamı

Son dakika çalışırlar, kendilerine farklı engeller ya da yüksek hedef koyarlar.

Başarısız olurlarsa bahaneleri olsun da karşı tarafın onayını kaybetmesinler diye.

Ya da başarıyı garantilemek için kopya çekerler, öğretmenler ile aralarını iyi tutarlar, ya da okul etkinliklerine katılarak popülaritelerini artırırlar.

BAŞARISIZ ÇOCUKLAR

Başarısız çocuklar da  okulu veya dersi önemsizleştirir ya da hiç çalışmaz.

Bu derste baÅŸarısız olmak benim için önemli deÄŸil mesajı verir.Â

Bu vesileyle ödül, övgü ya da rekabet sisteminin kendi değerlerini düşürmesine izin vermezler.

Bu çocuklar kabul görecekleri başka alana yönlenir. Çete kurma ya da saldırganlık yapma gibi.

Haberin Devamı

Sonuç olarak, insanı mutlu eden en önemli şey kabul görmektir.  Okullar ve aileler kabul görme mekanizmasını dış etkenlere bağlayarak mutsuz çocuklar yetiştirir.

Her çocuk sadece kendisi olduğu için değerlidir. Çocuk bunu bilsin ömür boyu mutluluk garantilenmiş olur.

www.twitter.com/ozgurbolat

 

Yazarın Tüm Yazıları