Paylaş
Bir yıl boyunca John Wooden’u antreman sırasında gözlemliyor ve oyuncularına söylediği her şeyi kaydediyor.
Yanıt aradıkları soru basit: John Wooden ne yapıyor ki UCLA basketbol takımı 10 defa şampiyon olarak ve 88 kez üst üste maç kazanarak dünya rekoru kırıyor?
ANALİZLER
Saatler süren analizden sonra 2326 tane farklı kod buluyorlar. Yani, Wooden 2326 farklı söylemde bulunmuş.
Bu söylemleri grupluyorlar ve ortaya çok şaşırtıcı bir şey çıkıyor.
Wooden’un söylemlerinin sadece %6’sı övgü.
Başka bir deyişle, Wooden oyuncularını çok az övmüş.
Peki, bu kadar az övgüyle bu başarıyı nasıl sağlıyor? Övmek yerine ne yapmış?
GERİBİLDİRİM
Wooden, övgü ve eleştiri yerine sadece “bilgilendirici geribildirim” vermiş.
Yanlış davranışı tespit edip, doğrusunu gösteriyormuş. Daha sonra oyuncular doğru hareketi çalışıyormuş.
Bütün bu geribildirim verme süreci ne kadar sürüyormuş biliyor musunuz?
Araştırmacılar bunu da ölçmüş. Sadece 20 saniye.
Sözleri her zaman kısa ve netmiş. Uzun konuşmalar, ders vermeler ve nasihatlar yokmuş. (Nasihatın zararlarını daha önce yazmıştım.)
KİŞİYE ÖZGÜ GERİBİLDİRİM
Wooden’un bir özelliği de geribildirimleri her zaman oyuncuya özgüymüş. Genel geribildirimler vermiyormuş.
Çok iyi gözlem yapıyor ve her oyuncuya ne tür geribildirim vereceğini yazıyormuş. Yeri gelince de geribildirimini veriyormuş.
Wooden’un sırrı açık: övgüden ziyade, geribildirime dayalı bir çalışma sistemi. Bu çalışma sistemi hem başarıyı getirmiş hem de özgüveni yüksek oyuncular yetiştirmiş.
Peki, gerçekten övgüsüz, özgüven yaratmak mümkün mü ya da sadece geribildirimle özgüven yaratılır mı?
GERİBİLDİRİM ÖZBİLGİYİ ARTIRIR
Bir çocuğun özgüvenini artıran en büyük şey ‘yapabilmektir’.
Bir çocuk bir işi iyi yapabiliyorsa, kendine güvenir.
Övgü, çocuğun bir işi daha iyi yapmasını sağlamaz. Çünkü övgü çocuğa bilgi vermez. Çocuğun kendisiyle ya da yaptığı işle ilgili bilgisi artmaz.
Ama geribildirim çocuğun özbilgisini artırır ve işi daha iyi yapmasının yolunu açar.
Çünkü geribildirim alan çocuk bir dahaki sefere o işi nasıl daha iyi yapacağını bilir. Daha iyi yapmak da özgüveni artırır. Peki, övgü ne yapar?
ÖVGÜ STRES YARATIR?
Övgü stres yaratır.
Bir iş yapınca övgü alan ama geribildirim almayan çocuk, bir dahaki sefere iyi yapıp yapmayacağından emin olamaz. Çünkü iyi işi neden iyi yaptığını bilmiyordur.
Yaptığı işi annesine ya da öğretmenine göstermeye geldiğinde stres yaşar. Kendisine “Acaba bu sefer beğenecek mi?” sorusunu sorar. Kaygılıdır.
Ama övgü yerine geribildirim alan çocuk, işini göstermeye geldiğine “Bu sefer ne öğrenirim?” diye düşünür. Bu duygunun çocuğa sağladığı özgürlüğü düşünün.
TANIKLIK
Wooden’da geçen haftaki yazımda bahsettiğim, Doğan Hoca’nın (Cüceloğlu) adını koyduğu “tanıklık sistemini” de görüyoruz.
Wooden bir oyuncuya geribildirim verdiyse ve oyuncu bunu uyguladıysa, ona hemen tanıklık ediyor.
Örneğin, pas verirken topu göğsünden çıkarmayan bir oyuncuya geribildirim veriyor. Sonra çocuk pası göğsünden verince “Pası göğsünden verdin.” diyerek tanıklık yapıyor. Övgü yok, ödül yok. Sadece geribildirim ve tanıklık var.
Bu şekilde çocuk işini daha iyi yapıyor ve özgüveni artıyor. Yapabildikçe de tutkusu artırıyor.
Kısaca övgü, yargılar ve stres yaratır; geribildirim ise çözüm sunar ve geliştirir.
Paylaş