Paylaş
London School of Economics’ten Louis-Philippe Beland ve Richard Murphy tarafından yapılan araştırmaya göre öğrenciler okula telefon götürmezse, ders notlarında ‘ortalamada’ yüzde 6.4 puanlık bir artış oluyor.
Araştırmanın daha da ilginç tarafı var. Öğrencinin sosyo-ekonomik durumu düşükse ve öğrenci akademik olarak zayıfsa, telefon yasağı notlarda yüzde 14.23 puanlık bir artış sağlıyor. Peki, telefon yasağı neden düşük seviyedeki çocukları daha olumlu etkiliyor?
OTOKONTROL
Öğrenmenin veya verimli çalışmanın en büyük düşmanı dikkat dağılması. Dikkati dağıtan unsurların başında da telefon geliyor.
Tabii kişi, bu dikkat dağıtıcılara ket vurabilir ama otokontrolü zayıfsa, ket vurmakta zorlanır.
Düşük akademik seviye ile otokontrol arasında ters bir ilişki olduğunu biliyoruz.
Düşük seviyedeki öğrencilerin genelde otokontrolü daha zayıf olduğu için, telefona ket vurmakta zorlanıyor. Bundan dolayı telefon yasağı bu öğrencilere daha çok yarar sağlıyor.
Üst seviyedeki öğrencilerin otokontrolü daha yüksek olduğu için, yanlarında telefon olsa bile telefona daha kolay ket vurabiliyor.
Peki, ket vurmayı kolaylaştıran tek unsur otokontrol mü?
ÖĞRENME
Aslında çoğu öğrenci için cep telefonu bir kurtarıcı. Derslerde sıkılan öğrenciler, otokontrolleri yüksek olsa da sıkıntılarını gidermek için cep telefonuna başvuruyor.
O zaman yapılması gereken çocukları öğrenme sürecine dahil etmektir. Bu durumda çocuklar derste sıkılmaz.
Derste sıkılmayan öğrenci de cep telefonuna başvurmaz. Peki, öğrenci derste sıkılmasa da cep telefonuna başvurur mu?
ENDİŞE
Maalesef bazı aileler endişeli oluyor ve dolayısıyla her aradığında çocuğa ulaşmak istiyor. Çocuğa ulaşamazsa, çocuğu suçlu hissettiriyor.
Bu durumda çocukta “ulaşılma ihtiyacı” yaratılıyor. Çocuk da “Ailem aradığında ulaşamaz” korkusuyla sürekli telefonunu kontrol ediyor. Bu da odaklanmayı azaltıyor.
YASAK DEĞİL, KURAL
Kısacası, cep telefonu odaklanmayı olumsuz etkiler. Ama burada yapılması gereken yasaklama değil, cep telefonuna duyulan gerekçeleri (otokontrol zayıflığı, sıkılma ve endişe) ortadan kaldırmaktır.
Bu gerekçeler çözüldükten sonra, cep telefonu ‘kullanmama yasağı’ değil de ‘kullanmama kuralı’ benimsenebilir. Çünkü bir öğrencinin cep telefonu sadece onu değil, diğer öğrencileri de olumsuz etkiler.
CEP TELEFONU NEDEN İLİŞKİLERİ BOZAR?
ARKADAŞINIZLA bir masada sohbet ediyorsunuz. Sohbet ederken de cep telefonunuzu masaya koyuyorsunuz. Acaba telefonun masada durması sohbetinizi nasıl etkiler?
ARAŞTIRMA
Oxford Üniversitesi’nden Andrew Przybylski tam olarak bu soruyu soruyor ve yanıtı bulmak için bir deney tasarlıyor.
68 deneği çiftler halinde oturtuyor. Bir gruba ‘sıradan’ bir konu hakkında, diğer gruba ‘anlamlı’ bir konu hakkında sohbet edin diyor.
Bu sohbet sırasında bazılarının masalarına ‘not defteri’, bazılarının masasına ‘cep telefonu’ koyuyor.
Sohbetten sonra deneklere, sohbet ettiği kişilere ne kadar yakın hissettiklerini soruyor. Acaba hangi grup daha yakın hissetmiştir?
YAKINLIK HİSSİ
Doğal olarak, ‘anlamlı’ konular hakkında konuşanlar birbirlerine daha yakın hissediyor. Ama masada defter yerine cep telefonu varsa, enteresan bir şekilde yakınlık hissi kayboluyor. (Dikkatinizi çekerim. Denekler telefonu hiç kullanmıyor. Telefon sadece masada duruyor.)
Telefonun masada olması, çiftlerin ilişki kurmasını engelliyor. Neden acaba?
GÖZ KAYMASI
Bunun iki nedeni var. Birincisi, telefon masada olunca, kişinin gözü telefona kayıyor. Mesaj ya da telefon geldi mi diye kontrol etme ihtiyacı duyuyor. Gözünün oraya kayması, hem konsantrasyonu bozuyor hem de göz temasını azalttığı için ilişki kurulmasını engelliyor. Defter, telefon gibi dinamik bir araç olmadığı için konsantrasyonu bozmuyor.
SOSYAL AĞ
İkinci sebep daha gizli bir dinamik. İki kişi derin bir sohbet edince, dikkat alanlarında sadece ikisi oluyor. Ama telefonun masada olması, kişinin düşünce yapısında daha geniş bir sosyal ağı harekete geçiriyor.
Acaba annem arayacak mı? Babam mesaj attı mı? O isimler akla gelince, ne yaptıklarını ve onlarla olan ilişkilerini de düşünüyor. Bu tür düşünceler de empati ve bağ kurmasını engelliyor.
Kısacası, cep telefonlarının kullanılmasa bile masada olması ilişki kurmayı engeller ve sohbetten alınan keyfi azaltır. Onun için sohbet sırasında cep telefonları sohbet alanından uzak tutulmalıdır.
EĞİTİMDE PARAYI DOĞRU MU HARCIYORUZ?
EĞİTİME harcadığımız para gayrisafi yurtiçi hasıla (GSYH) içerisindeki payı yüzde 6.2’ye ulaştı. Eğitime neredeyse Amerika, İngiltere ve Yeni Zelanda kadar bütçe ayırıyoruz. Tabii ki onların GSYH’leri yüksek olduğu için bizim bütçemiz daha az ama oran olarak aynıyız. Bu güzel bir gelişme. Ama bu paraları gerçekten doğru şekilde mi harcıyoruz? Maalesef hayır. Uluslararası eğitim raporları çok açık şekilde belirtiyor ki daha çok para, daha kaliteli eğitim getirmiyor. Para, öğretmen kalitesini arttırmak, eşitsizliği azaltmak, demokratik bir bakış açısı kazandırmak ve tüm öğrencilere eşit eğitim sunmak için harcanırsa etki yaratıyor. Kısacası, parayı ‘nicelik’ değil de ‘nitelik’ için harcarsak, eğitimin kalitesini arttırabiliriz.
Paylaş