Çocuklar neden okulda sıkılır?

ÇOCUKLARI okullara öğrensin diye gönderiyoruz ama maalesef okullarda çok az öğrenme oluyor. Doğal olarak da çocuklar sıkılıyor.

Haberin Devamı

Acaba okullarda neden az öğrenme oluyor? Çocuklar neden sürekli sıkılıyor?

Bunun yanıtı bir araştırmada gizli.

ARAŞTIRMA

Cardiff Üniversitesi’nden Dr. Matthias Gruber ve arkadaşları bir grup öğrenciye ekranda bazı sorular soruyor. Ama öğrenciler yanıtlamadan önce, ekrandaki sorunun yanıtını merak edip etmediğini soruyor. Doğal olarak öğrenciler, bazı soruların yanıtlarını merak ediyor, bazılarını etmiyor.

Soruların yanıtını göstermeden önce, çocuklara bir de bir insan yüzü gösteriyor. Daha sonra yanıtlar ekranda beliriyor.

İşin ilginç yanı tüm bu süreç bir fMRI makinesinin içinde oluyor. Yani araştırmacılar, öğrencilerin tüm beyin etkinliklerini kaydediyor. Beyin etkinlikleriyle, öğrencilerin merak durumları karşılaştırılınca ortaya çok net bir tablo çıkıyor.

Haberin Devamı

MERAK DUYGUSU VE HAZIR OLMA

Çocuklar merak ettikleri soruların yanıtlarını öğrenmeden önce, beynin zevki yöneten kısmı (nucleus accumbens) etkin hale geliyor. Öğrenci sorunun yanıtını merak etmiyorsa bu kısmı etkin hale gelmiyor. Başka bir deyişle, merak yoksa beyin adeta kendini kapatıyor. İlgisini çekmeyen bir şeye kendini hazırlamayarak enerjisini boşa harcamak istemiyor.

Ama merak varsa beyin dopamin salgılayarak kendini öğrenmeye hazır hale getiriyor.

Peki bu bulgu okullar için ne anlama gelir?

OKUL KEYİFLİ MİDİR?

Biz okullarda çocuklara merak etmediği soruları sorarsak veya merak oluşturmadan önce soru sorarsak ya da ders işlersek, çocuk anlatacağımız konuyla ilgilenmiyor. Çünkü beyin dopamin salgılamıyor. Doğal olarak da sıkılıyor.

Sıkılınca huzursuzluk yapıyor. Sıkılma, hem öğrenmeyi olumsuz etkiliyor hem de davranış sorunları ortaya çıkarıyor.

Peki beyin dopamin salgılayarak hazır hale gelmezse çocuk yine de öğrenebilir mi?

MERAK DUYGUSU VE ÖĞRENME

Dr. Gruber, bu sorunun yanıtına da bakıyor. Öğrencilere, bir saat sonra bir test yapıyor. Çocuklara ekranda sorduğu soruları tekrar soruyor (tüm soruların yanıtlarını daha önce çocuklara ekranda göstermişti). Sonuçlar çok net şekilde gösteriyor ki çocuklar yanıtını merak ettiği soruların çoğuna doğru yanıt veriyor. Merak etmedikleri soruların yanıtlarını çok öğrenmemiş.

Haberin Devamı

Bunun nedenini anlamak için öğrencilerin beyin etkinliklerine bakıyor. Öğrenci sorunun yanıtını merak ettiyse beynin öğrenmeyi yöneten kısmı (right hippocampus) etkin hale gelmiş. Merak etmediyse bu kısım etkin hale gelmemiş.

Yani beyin diyor ki merak etmediğin şeyi öğrenmene gerek yok.

Aynen bizim okullarda olduğu gibi.

BÜTÜNCÜL ÖĞRENME

Hatırlarsanız Dr. Gruber, öğrencilere bir de yüz göstermişti. Öğrenciler sorunun yanıtını merak ettiği durumlarda gösterilen yüzü daha çok hatırlıyor. Yani çocuklarda merak oluşunca, çocuklar sadece konuları değil, o an ortamda olan şeyleri de öğreniyor. Daha kapsamlı ve bütüncül bir öğrenme oluyor.

Kısacası okullarda gerçek bir öğrenme ortamı yaratmak ve çocuklar sıkılmadan, severek okula gitsin istiyorsak çocuklarda merak uyandırmamız gerekir.

Haberin Devamı

Peki okullarda neden merak uyandıramıyoruz?

OKUL VE MERAK

Merakın oluşmamasının çok sebebi var ama en önemlisi şu:

Merakın oluşabilmesi için çocukların kafasında deneyim sonucunda bir şema (düşünme modeli) ve daha sonra da bu şemada bir boşluk oluşması gerekir. Bu durumda çocuk da o boşluğu doldurmak için meraklanır ve yeni bilgilerin peşinden koşar.

Zaten bu sebepten dolayı insanlar ilgilerini çeken konularda daha meraklıdır. Çünkü bu konularla ilgili bir şema oluşmuştur ve kişi de o şemayı sürekli genişletmek ve daha da bütün hale getirmek ister.

Ama maalesef biz okullarda çocukların ilgi alanını gözetmeden müfredatı aktarmak ve sınava hazırlanmakla meşgulüz. Doğal olarak da çocuklar okullarda hem sıkılıyor hem de öğrenemiyor.

Haberin Devamı

ÖDEVLER ÖĞRENMEYİ SAĞLAR MI?

ÇOCUKLAR ödevlerden de sıkılıyor. Neden? Çünkü maalesef ödevler çocukları keşfetmeye yönlendirmiyor ve dolayısıyla meraklandırmıyor. Ödevler genelde tekrar ödevi oluyor ve herkese aynı ödev veriliyor. Doğal olarak da çocuklar ödevi yapmak istemiyor. Çok haklılar. Sıkıcı olan bir şeyi kimse yapmak istemez. Çoğu aile de çocuğun merakı, ilgisi ya da keşfetmesiyle ilgilenmediği için zorla çocuğa ödev yaptırıyor. Peki zorla ödev yapılsa da öğrenme gerçekleşir mi? Duke Üniversitesi’nden Harris Cooper’ın araştırmasına göre ödevin ilkokulda öğrenmeye katkısı çok az. En fazla katkı lisede ama orada da etki yüzde 25’in altında. Cooper’ın burada önerisi de ‘10 dakika kuralı’. Ödev için her sınıf seviyesi için 10 dakika eklenmeli. Örneğin üçüncü sınıf öğrencisi 30 dakikadan fazla ödev yapmamalı. Dahası ödevin türü de önemli. Ödev proje ya da keşfetme ödevi olursa katkısı çok daha fazla. Çünkü merak uyandırıyor. Kısacası ödevler de merak uyandırmalı. Aksi takdirde bu ödevler öğrenmeyi sağlamadığı gibi çocuğa zarar verir, çünkü çocuğun oyun ve sosyalleşme zamanından çalar. Benim inancım odur ki öğretmen derste öyle bir merak uyandırmalı ki çocuk evde öğrenmek istesin. Bu durumda okulda ödev verilmez ama çocuklar evde ödev yapar.

Yazarın Tüm Yazıları