Paylaş
Bayramları çocukluğumdan beri çok severim. Sabah erkenden kalkar, ailece kahvaltı ederdik. Annem ve babam bize bayramda giymek için yeni kıyafetler almış olurdu.
Kahvaltı sonrasında giyinip süslenip salonda babamın elini öper, bayram harçlığımızı alır, sonra da hazırlanıp rahmetli babaanneme giderdik. Halamlar, amcamlar, kuzenler tüm aile öğle yemeğinde babaannemde buluşurduk. Babaannem mutlaka el açması suböreği ve limon tatlısı yapardı. Herkesin, kendine börek kalmaz endişesiyle mutfağın bir yerine bir tabak börek sakladığını daha dün gibi hatırlıyorum.
Babaannem bize önceleri kenarları işlemeli mendil içinde verirdi harçlıklarımızı. Sonraki yıllarda mendiller yerini zarfa bıraktı ama içinden mutlaka el yazısı bir not da çıkardı.
Bir de aile fotoğrafı çekerdik. Tüm aile babaannemin etrafında yerimizi alır, karşımızda çekim için ayarlanmış kameraya poz verirdik. Zamanla bu fotoğrafa kuzenlerin eşleri ve sonra da çocukları eklenmeye başladı. Akşam yemeğiyse rahmetli anneannemin evinde, bu sefer dayımlarla birlikte yenirdi. Anneannem pırasalı börek yapardı, yine el açması. Dilediğim kadar çikolata yiyebildiğim, bol bol mendil ve bir çocuk olarak harcayabileceğimden çok harçlık biriktirdiğim, tüm kuzenlerimle günlerce oyun oynayabildiğim şahane zamanlardı bayramlar.
Anne olduktan sonra da bayramlardaki aile geleneğimizi devam ettirmek istedim. Bayramlarda oğluma minik bir hediye, birkaç parça yeni kıyafet aldım. Biz de öğle yemeklerinde oğlumun babaannesi, amcası ve kuzenleriyle birlikte olduk. Akşam yemeklerinde de benim ailemle buluştuk. Bayram boyunca yediği çikolataya karışmadım hiç. Babaannesi hep sevdiği ve istediği bir oyuncağı aldı. Babam hep elişi bir oyuncak hazırladı bayramlarda, harçlığını da oyuncağa sakladı. Annem atkı, yelek veya battaniye ördü, oğlumun istediği desen ve renklerde tabii. Yaşça büyük olduğum için sevdiğim arkadaşlarım da “El öpmeye geldik” diye bizi ziyaret ettiler. Çoluk çocuk hep lezzetli, bol çeşitli sofralarda buluştuk.
Bayram öncesi biraz hüzünlüyüm. Tüm aile büyükleri 65 yaş ve üzeri olduğu için oğlum onları neredeyse üç aydır göremiyor. Sokağa çıkma yasakları ve aldığımız sağlık önlemleri sebebiyle de bu bayram kimseyle bir araya gelemeyeceğiz. Peki bayramı evde bayram gibi nasıl yaşayacağız?
Hemen kolları sıvadım. Evde geçirdiğimiz bu sürede oğlum dışarı çıkmadığı için büyüyen ayaklarına uygun yeni ayakkabı alamamıştık. Havaların ısınmasıyla birlikte yazlık tişört, şort ve pantolona da ihtiyacımız vardı. Yeni alacağım bu kıyafetleri bayramda da giyebilir diyerek teslimat tarihi için kargolardaki yoğunluğu da hesaba katarak internetten aldım. Bayramlık kıyafet tamam!
Oğluma harçlık versek çıkıp şu anda bir oyuncak ya da istediği başka bir şeyi alamayacağı için yine internetten çok istediği bir Lego ve bayramda hep birlikte oynayabileceğimiz iki kutu oyunu siparişi ettim. Bayram hediyesi de hazır!
Tüm ailenin sevdiği yiyecekleri listeledim ve bunlardan seçim yaparak herkesi mutlu edecek bir bayram yemeği planı hazırladım. Market alışverişimi de bu listeye göre tamamladım ama ev halkına bu yemek planımdan söz etmedim. Baklava yufkasından börekle revaninin iyi puan toplayacağını düşünüyorum. Elbette bir büyük kutu da çikolata sipariş verdim, bayram çikolatasız olmaz değil mi? Hooop, bayram yemeği halloldu!
Küçük yaştaki çocuklar görüntülü görüşme yapmak konusunda çok istekli olmayabiliyor, ekranda karşıdaki kişinin aslında evin tamamını görebildiğini düşünen minikler bile var. Ancak bayram sabahı kahvaltı sonrasında bayramlaşmak için telefon ekranını televizyona nasıl bağlayabileceğimi öğrendim. Bu şekilde büyük ekranda herkes birbirini görebilecek şekilde bayramlaşacağız. Kemal yaptığı resimleri onlara gösterebilecek, evde babasının kestiği yeni model saçları ve düşen dişiyle gülümseyebilecek. Bayramlaşma da cepte!
Aile büyüklerinin Kemal’e hediye ve harçlıklarını iletmelerini nasıl sağlayacağım? Kemal’e dijital kumbara aldık. Bayram günü hesabına yatırılan harçlıkları dijital kumbarasında görebilecek. Almak istedikleri hediyeleri onlar adına biz aldık. Paketledik ve evde sakladık. Bayramlaşma konuşmasında Kemal’e verecekleri minik ipuçlarıyla eğlenceli bir define avı olacak, oğlum hediyeleri tek tek bulacak. Anlayacağınız, sürprizler de şahane!
Eski albümleri ortaya çıkardım, tozunu aldım. Kemal’e biz küçükken bayramların nasıl geçtiğini anlatmak için fotoğraflar seçtim. Herkesin kıyafeti, görünüşü ne kadar değişik diye şaşıracağını düşünüyorum. Dedesini bıyıklı, anneannesini uzun saçlı görünce bakalım ne tepki verecek?
Herkes cep telefonundan mesaj gönderecek bayramda. Hatta kendisine gelen ve beğendiği bir mesajı kopyalayıp paylaşacak. Bunu yapmak istemiyorum. Oğlumla yeni aldığımız boyaları kullanıp güzel bir bayram mesajı yazalım diye düşündüm. Bu çalışmanın fotoğrafını çekip sevdiklerimize bunu göndereceğiz. Yani bayram mesajı da en âlâsından!
Bayram sabahı Barış Manço’nun “Bugün bayram, erken kalkın çocuklar” şarkısıyla oğlumu uyandırıp bir de kahvaltıda çok sevdiği pişi kızartmayı becerebilirsem evde birlikte olmanın, bayramı birlikte geçirecek olmanın keyfini ona da yaşatabilirim diye umuyorum.
Paylaş