Zil, şal ve gül:

İSPANYA

TBMM Başkanı Ömer İzgi, Avrupa Birliği'nin Güneydoğu'da Bask Modeli'ni hayata geçirmek istediğini söylemiş:

'Güneydoğu'yu Türkiye'den koparmak istiyorlar! Bugün söylüyorum. AB, Bask bölgesine ne tanımışsa, Türkiye'den de onu isteyecek! Önce dil, sonra özerklik verilmesini istiyecekler. Zamanla Güneydoğu'da Türkçe konuşmasını unutmuş bir toplum yaratacaklar.' (Star, 17.06.2002)

Bu cümleyi devlet protokolünde cumhurbaşkanından sonra gelen kişi söylüyor. O halde son derece önemli. Türkiye Cumhuriyeti'nin Avrupa Birliği'ne nota vermesini gerektirecek kadar önemli.

Birkaç yıl önce, DYP Başkanı Tansu Çiller de İspanya'yı model olarak ileri sürmüş, 'Bask Modeli' diye bir şeyin Türkiye'de uygulanmasını önermişti.

*

İlkin TBMM Başkanı'nın cümlesini düzeltelim: Bask Modeli'nin Avrupa Birliği ile ilgisi yok. 'Bask Modeli' denen şey İspanya'nın bin yıllık bir tarihsel gerçeği. Ülke, resmi olarak 17 ayrı (özerk) bölgeye bölünmüş. Bunlara bağlı 50 il var. Ülkenin resmi dili İspanyolca (Kastilyaca) ama Bask bölgesinde Baskca, Katalunya'da Katalanca ve Galicia bölgesinde Gallego ikinci resmi dil. Kastilya bölgesinde konusulan ve Kastilyaca da denilen İspanyolca ülkenin resmi dilidir.

Şimdi İspanya'yı Türkiye ile karşılaştıralım:

Anadolu'da, Osmanlı devletinin kuruluşundan bu yana herhangi bir özerk bölge olmamıştır. Türkçe ülkenin tek resmi dili olup, Osmanlı devleti uyrukları ve Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları Türkçenin dışında Arapça, Yunanca, Kürtçe, Lazca, Kafkas dilleri, Boşnakça, Bulgarca vb. konuşmuş olmalarına, konuşmalarına karşın, Anadolu'nun herhangi bir bölge ve kentinde ikinci bir resmi dil olmamıştır.

Modern İspanya tarihinin belli bir döneminde, sivri akıllı biri eline kalem ya da makası alıp 'Şu ülkeyi 17 özerk bölgeye ayırayım; 1+3 resmi dil icat edeyim,' dememiştir. Bir zamanlar birer krallık, kontluk ve derebeylik olan günümüz özerk bölgelerinin tarihsel geçmişleri en azından İspanya tarihi kadar eskidir.

İspanya her zaman Fenikeliler ve Romalılar gibi istilacıların göz diktiği bir ülke olmuştu. 8. yüzyılda Kuzey Afrika'dan gelen müslüman Mağribîler ortaçağda İspanya'nın büyük bir bölümüne egemen oldular. İspanya, 15.yüzyılın sonunda Kastilya kraliçesi I. Isabella ile Aragon Kralı II. Fernando'nun evlenmeleriyle bugünkü İspanya'nın temelleri altıldı. Daha sonra hıristiyan prenslikler fethedildi ve birleştirildi.

Ancak, bütün hükümdarlar ortak bir kültür oluşturmaya çalıştıysa da İspanya kültüründeki ayrılıklar günümüzde de sürmektedir. Pek çok bölge bağımsız kimliği konusunda ısrarcıdır. Özellikle Bask ve Katalanların büyük bir çoğunluğu kendini İspanyol olarak görmez. Görmemesinde haklı sayılabilir. 700 yıllık Arap egemenliği süresince bölgeler arasında siyasal, ekonomik ve kültürel ilişki kesildiği için, bu bölgelerde ayrı bir dil gelişmiş ve bölge halkında bağımsız siyasal bilinç oluşmuştur. Franco diktatörlüğü ağır baskılarla bir İspanyol ulusu, bir ulus-devlet yaratmaya çalışmışsa da kesinlikle başarılı olamamıştır.

Bask ülkesi de aralarından olmak üzere 17 özerk bölge herhangi bir politikacının yarattığı 17 bölge olmayıp en azından 1000-1500 yıllık bir tarihin sonucudur. Kastilyaca, Baskca, Katalanca ve Gallego dillerinin oluşumu da aynı tarihsel nedenlere dayanır. Buna karşılık, 1071'de başlayan Anadolu'nun Türkleşmesi 200-300 yılda tamamlanmış ve Türkçe daha o tarihlerde Anadolu'nun ortak dili haline gelmiştir.

*

Ben AB'ye soruyorum, Sayın İzgi de sorsun: Türkiye gibi yönetsel bütünlüğü olan bir ülke, hiçbir tarihsel neden ve zorunluluk olmaksızın neden İspanyalaşsın? Bu ülkede Türkçe gibi bin yıllık resmi dil varken (Osmanlıca da Türkçe'nin bir biçimidir), neden bir başka dil (Kürtçe) bölgesel resmi dil olsun?

Türkiye'de Bask bölgesi, Gallicia, Katalunya gibi tarihsel nedenli oluşumlar yoktur. Peki hangi akla hizmet ederek Türkiye'yi İspanyalaştırmak istiyorsunuz?

Ama bu soruyu sormadan önce biraz İspanya tarihi öğrenmek lázım.

(Haftaya: Bir Örnek: İspanya)
Yazarın Tüm Yazıları