Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın, alınan ve geri verilen armağanlar dolayısıyla tarihe geçen Rusya gezisine AKP Balıkesir Milletvekili Turhan Çömez ile Gümüşhane Milletvekili Sabri Varan da katılmışlardı.Bu iki milletvekili, Turhan Çömez ile Sabri Varan, Başbakan R.T.Erdoğan ile birlikte Türk-Rus İş Konseyi toplantısına katılmak yerine Adnan Menderes hükümeti tarafından vatandaşlıktan atılan şair Nâzım Hikmet’in Moskova’daki mezarını ziyaret etmişler.Ziyaret sırasında bir açıklama yapan Balıkesir Milletvekili Turhan Çömez, Türkiye’de bütün yasakların kalkmasından yana olduklarını söylemiş.***Bu çerçevede Nâzım Hikmet’in mezarının Türkiye’ye getirilmesi konusuna da sıcak baktıklarını belirten Turhan Çömez, bu konuda gereken desteği vereceklerini de söylemiş.Vallahi söylemiştir!Balıkesir Milletvekili Çömez, “Biz yasakların kalkmasından yanayız, ama Türban yasağı kalkmalı” demiş.Vallahi demiştir!Balıkesir Milletvekili Turhan Çömez, Nâzım Hikmet’in mezarını ziyaret ediş nedenlerine de açıklık getirmiş:“Dünya değişti. Biz de Nâzım okuyoruz. Nâzım Hikmet’i seviyoruz” demiş.Nâzım Hikmet’i sevdiklerine inanıyorum, aslına bakarsanız inanmak istiyorum. Ama şu soruyu da kendime sormadan edemiyorum: Nâzım’ı seven kimse mezarının Moskova’dan Türkiye’ye getirilmesi için koşul ileri sürer mi? Sürmez.Benim bildiğim cesetle ceset, casusla casus, ölüye karşı ölü değiş-tokuş edilir.Şairin mezarına karşılık Türban değiş-tokuşu son derece üstgerçekçi ve devrimci bir öneri. Ama ben kendi adıma şiirleriyle ölümsüzlük kazanmış bir şairin mezarını gelip-geçici olduğu belli türban yasağının kalkmasıyla değiş-tokuş edemem.Ayrıca Türk halkının bir bölümünün Nâzım Hikmet’in mezarını Türkiye’de görmeye tahammül edecek kadar medenileştiği kanısında da değilim.Bence Nâzım Hikmet’in mezarı Moskova’da kalsın. Ama türban yasağı da kalksın!Ama bu konuda AKP milletvekilleri Sabri Varan ile Turhan Çömez’in yardımına ihtiyacımız var.Sabri Varan ile Turhan Çömez AKP hükümetini, parti örgütünü ve yandaşlarını Cumhuriyet’in temel ilkelerine sadık olmaya, bu ilkeleri kabul etmeye ve bu ilkelere göre yaşamaya ikna edebilirlerse türban yasağı kalkar.AKP hükümeti ve partisi Öğrenim Birliği Yasası’na uygun bir eğitim-öğretim reformu yaparsa, İmam-Hatip Okullarını dinsel meslek okulu haline getirirse; toplumu ve okulları İslamileştirmek programından vazgeçerse ve toplumu buna inandırırsa türban yasağı kalkar.AKP din ile devlet ayrılığına uymayı kabul ederse türban yasağı kesinlikle kalkar.Babalar ve ağabeyler kız kardeşlerine ve eşlerine zorla türban giydirmekten vazgeçerlerse türban yasağı kalkar.Kadın ve erkeğin arasındaki eşitsizlik sona erdiği zaman türban yasağı kalkar.***Bu nedenle, Nâzım Hikmet’in mezarına karşılık türban yasağının kalkması formülü bence gereksiz ve geçersiz.Nâzım Hikmet, “Yoldaşlar, ölürsem o günden önce yani / öyle gibi de görünüyor, / Anadolu’da bir köy mezarlığına gömün beni / ve de uyarına gelirse, / tepemde bir çınar olursa / taş maş da istemez hani” diyor ama, şimdilik, Nâzım’ın mezarının Türkiye’ye getirilmesini istemem, hele türbanla trampa edilmesine razı olamam!Baylar, öneriniz kendi adıma reddedilmiştir!