İSLAMCI gazetelerden birinin bir muharriri yazısına, "Türkiye’dekilere ne zaman rest çekilecek?" diye başlık atmış... Şöyle devam ediyor:
"Gelelim Türkiye’de rest çekileceklere! Başbakan Tayyip Erdoğan, Davos’ta düzenlenen panelde, restini çekti ve toplantıyı terk etti. Rest sonrasında birçok şeyin, artık eskisi gibi olmayacağı, dünya gündeminde açık açık tartışılmaya başlandı."
Başbakan’ın bu muharrir gibi hayallere kapılmayacağını, dünya gündeminin değişmeyeceğini, oyun masasında kartların değiştirilip yeniden dağıtılmayacağını bildiğini sanıyorum. Poker’in kuralı: Rest çeken, iflas etmeden masadan kalkamaz. Yani çekip gidemez!
KUMARLARIN KRALI
"Rest çekmek" bir poker oyunu deyimidir, "Önümde ne kadar para, ne kadar fiş varsa, hepsini oyuna sürüyorum!" anlamına gelir.
Poker, ayaktakımının da oynadığı bir elit oyunudur. Ayaktakımı ve berduşlar salaş kahvelerde yağlı, uçları kırık káğıtlarla oynarlar. Ama elitlerin oynadığı oyunlarda sık sık 52’lik iskambil destesi değiştirilir. Oyun gereği ya da oyunculardan birinin isteği üzerine...
Ama ilkin pokerin tanımını yapalım: Poker; şans, sinir hákimiyeti ve taktiğe dayalı bir iskambil oyunudur. Kumarların kralıdır!
Pokerden konuşmak için en azından 10 yazılık bir alan gerekir. Bu nedenle biz bu yazıyı "rest" ile sınırlandıralım: Bir oyuncu limitler dahilindeki, önündeki bütün parayı bahse koymak (oyuna sokmak) için "rest" deyimini kullanır.
Masada oyunda olan öteki oyuncuların ne yapmaları gerektiği bellidir artık:
Pas: Bunu söyleyen oyuncunun o tur oyuna girmeyi düşünmediğine işaret eder. Oyuncu "Kaçtım" da diyebilir.
Rölans: Düşünmek için süre istemek.
Görmek: Bir önceki oyuncunun pota koyduğu kadar miktarı koyarak oyuna devam etmek.
KIRILMA NOKTASI; BLÖF
Rest çekenin elindeki beş káğıt kuvvetli (floş royal, sıralı floş, kare, ful, renk, kent, üçlü...) ise öteki oyuncuların elinin daha kuvvetli olmamasına dua eder. Artık şansına!
Rest çekenin elinde önemli bir káğıt yoksa, yaptığı işe blöf yapmak denir. Kendisinden sonraki oyuncu "Benim restim!" diyerek kendi (daha yüksek) kavını oyuna sürerse, yandı. Ya kaçacak ya da resti görecek. Belki "Benim restim!" diyen de blöf yapıyordur.
Pokerin en önemli kırılma noktası blöflerdir. Her babayiğit blöf yapamaz: Gözü kara olacak, dikkatli olacak, belleği güçlü ve en önemlisi önündeki kav (para, fiş) yüklü olacak.
Poker oyuncusu "iyi bir yalancı"dır, "iyi bir aktör"dür. "Poker yüzlü" deyimini duymuşsunuzdur. Düşünce ve duygularını yüzüne yansıtmayan insanlar için kullanılır.
DEĞNEKÇİLİĞE BENZEMEZ
İslamcı muharrir, Başbakan’a yurtiçinde de "rest" çekmesini salık verirken, aslında muhaliflerin kökünün kazınmasını istemekte. Ama Başbakan iyi bir poker oyuncusu değil: İlkin "poker yüzlü" değil; belleği güçlü ama sinir hákimiyeti sıfır. Oyun stratejilerinden haberi yok. Temiz ve yeni káğıtlarla oynamayı sevmiyor. Oyun káğıtlarını tırnaklayarak işaretliyor. Bu nitelikleriyle elitlerin poker masasında herhangi bir yeri yok. Sık sık blöf yaptığı ve karşı oyuncuların blöfünü yediği için her an iflas edebilir. Poker oyunculuğu, kaçak otopark değnekçiliğine benzemez!