RAHMETLİ babam balık yediğimiz günlerde anlatırdı. Oğul balık, avlanılma sürecinin her evresinde baba balığa korkuyla bağırırmış. Babası da "korkma oğlum" dermiş.
"Baba üzerime ağ attılar / Korkma oğlum / Baba tekneye çekiyorlar / Korkma oğlum / Baba beni satıyorlar / Korkma oğlum / Baba beni tavada kızartıyorlar / Korkma oğlum / Baba beni ağızlarında çiğniyorlar / Korkma oğlum / Baba bir mideye indim / Korkma oğlum / Baba üzerime helva yediler / Artık yapacak bir şey yok oğlum!"
Babam bunu balık üzerine helva yemenin faziletini açıklamak için anlatırdı.
HAKARET, TEHDİT
O hesap! Millet, AKP’nin Milli Eğitim Bakanlığı’nda başıbozuk darbesi yapılıyor, diyor. Yok canım, diyorlar. İslamcı kadrolaşma devlette tamamlanmak üzere, diyor. Vehim, diyorlar. Millet, ramazan ayında Türkiye’de İslamcı terörü esiyor, diye şikáyet ediyor. Paranoyak olma, diyorlar. Belediyeler, İslami toplum provası yapıyor, işyerlerinde baskılar dayanılmaz boyutlara ulaştı, deniyor. İslam’a karşı mısın, diye tehdit ediyorlar.
Eli şef sopalı Başbakan’ın koro şefliğinde, bütün AKP kadrosu, milletvekilleri, İslamcılar, yerli mürteciler (Murat Belge, Hasan Cemal, Taha Akyol, Mehmet Altan, Mehmet Ali Birand, Cengiz Çandar, Eser Karakaş, Ahmet İnsel, Ali Bayramoğlu...), yersiz mürteciler (Amerikalı, İngiliz, Arap gazeteler ve gazeteciler...) cumhuriyetçi halka çıkışıp hakaret etmekte.
AKP’YE VERMEYECEKLER
Çıkışma, hakaret ve tehdit, Cumhuriyet mitingleri dolayısıyla Everest’in doruklarına çıktı. Bu mitingler faşizan ve faşist güdümlüymüş... Hasan Cemal’e göre bu mitinglerin arka planında "Büyükler" var, "Organize çekirdek güçler" var (Milliyet, 19 Mayıs 2007).
Bu zevatı, geçmişlerinin karanlık dehlizlerinde bıraktıktan sonra, sözü, Cumhuriyet mitingleri konusunda üretilen bir fesada getirmek istiyorum. Mitinglerde toplanan halk, oyunu kime vereceğini bilmiyormuş. Derde bak! Ama oyunu AKP’ye vermeyeceğini biliyor. Cumhuriyet mitinglerine cumhuriyetçi bilinçle katılanlardan bir tekinin bile AKP’ye oy vermesi mümkün değil, çünkü bu seçimden sonra AKP gene iktidara olursa, işin helva yeme faslına geleceğini çok iyi biliyor insanlar. Yerli ve yersiz yeni mürteciler tersini söyleseler de...
VE BÜYÜK FESAT
Bundan da büyük bir fesat var: Miting alanlarında toplanan Cumhuriyetçiler "Sağ Cumhuriyetçiler" / "Sol Cumhuriyetçiler" diye ikiye ayrılıyormuş... Şu anda birleşik ve birleşmiş Cumhuriyetçilerin karşısında tek bir hedef var: AKP’yi bir daha gelmemek üzere iktidardan uzaklaştırmak. Çünkü İslamcı partileri sisteme entegre etme masalları bir kez daha boşa çıktı. Hedef belli! Ama yolda mayınlar var. Tansu Çiller’in Yeniköy’deki yalısında mayınlardan biri davetlilerin ayaklarında patladı: "Oyumuz DP’ye, yolumuz AKP-DP koalisyonu!" (Milliyet, 19.05.07). Ama Cumhuriyetçilerin oyu, AKP ile koalisyon yapacak DP’ye de, bir başka partiye de olamaz!
Bu durumda CHP’ye önemli bir görev düşüyor: Yolu AKP-DP koalisyonu ile kesinlikle kesişmeyecek "sağ" (!) Cumhuriyetçileri ve onların İlhan Kesici, Ufuk Söylemez, Yaşar Okuyan gibi temsilcilerini CHP saflarına davet etmek. AKP helva yemeye hazırlanırken bütün Cumhuriyetçiler tek safta birleşmek zorunda. CHP bunun bilincinde mi acaba?