ATIF Abi (Atıf Yılmaz Batıbeki) ile Erdal Öz iki gün arayla gittiler. İkisi de yarım yüzyıllık arkadaşımdı.
Şimdi birinin sinemacılığından, ötekinin yazarlığından söz edecek değilim. İkisinin de sinema ve edebiyat Pantheonlarında yerleri hazır.
Sadece, ikisinin de 1920 ve 1930’lu Cumhuriyetçi kuşakların en değerli temsilcileri arasında yer aldıklarını söyleyeceğim.
21 YAŞINDAYDIM CİDDİYE ALINMIŞTIM
Atıf Abi ile 1957 yılında (1958 de olabilir) Ankara’da, Hergele Meydanı’ndaki Cihan Palas Oteli’nde tanışmıştık. Yılmaz Güney beni aramış, otele götürmüştü.
Atıf Abi, Nurhan Nur, Danyal Topatan, Mayk Rafaelyan vardı. Kapadokya’ya film çekmeye gidiyorlardı. Alageyik ve Bu Vatanın Çocukları.
Yılmaz’la birlikte senaryonun mekánlarını ve bazı ayrıntılarını káğıda geçirmiştik. Beni çalıştırmışlardı birkaç saat. Yılmaz, Nurhan Nur’a sormuştu:
"Nur Abla bu rolü Anna Magnani gibi mi oynayacaksınız?"
Nurhan Nur yanıtlamıştı:
"Neden Anna Magnani gibi oynayacakmışım Yılmaz, ben kendim gibi oynarım, Nurhan Nur gibi."
Atıf Abi gülümsemiş, sigarasını emziğe sıkıştırmıştı.
Yılmaz henüz kameranın ne önüne ne de arkasına geçmişti.
Öğle yemeğini gene Hergele Meydanı’nda bir lokantada yemiştik, bütün film ekibiyle birlikte.
Şiir ve edebiyat konuşmuştuk. Henüz 21 yaşındaydım. Yılmaz da öyle. Atıf Abi ile Nurhan Nur Hanım’ın beni ciddiye almalarına şaşırmıştım. Yemekte bana da bir rol önerdiler. Filmde hem oynayacak hem de reji işlerine yardım edecektim. Üstelik İkinci Yeni şiirini konuşacaktık.
Atıf Yılmaz Batıbeki ile yurtiçi, yurtdışı yolculukları ettik. Aynı masalarda oturduk. 2006 Mayıs’ında gidinceye kadar hep Atıf Abi’mdi. Öte tarafta huzur ve mutluluk dilerim kendisine.
İKİ ÇOCUĞUNU BEŞİKTE GÖRDÜM
Erdal Öz’le gene o yıllarda (1957-1958) tanıştım Ankara’da, Gençlik Parkı’nda. Ülkü Tamer tanıştırmış olabilir. Erdal, Amerikan Haber Merkezi’nin standında çalışıyordu. 33’lükten çok daha büyük plakları pikaba koyuyordu. Film makinesini çalıştırıyordu.
Ankara’nın müthiş bir edebiyat kadrosu vardı o yıllarda: Nezihe Meriç, Salim Şengil, Muzaffer Erdost, İlhan Berk, Bilge Karasu, Turgut Uyar, Adalet Ağaoğlu, Vüs’at O. Bener, Sevgi Nutku (Soysal) ve Özdemir Nutku.
Hemen hemen her gün beraberdik artık Erdal ile Missuri meyhanesinde ve evlerde.
Büyük sinemadaki küçük kitapçının açılışına tanık oldum. Ki Ankara için bir devrimdir. Hemen hemen her gün uğrardım. 1969’da tekrar Ankara’ya dönmüştüm. 1960-69 yıllarında Ankara’ya gelişlerimde Pamuk Teyze’nin evindeki odasında kalırdım. 12 Mart’ı birlikte yaşadık.
Erdal sonra İstanbul’a taşındı. Can Yayınları’nı kurdu. 1990-1996 yılları arasında Can Yayınları’nda editörlük yaptım. İki çocuğunu beşikte gördüm. Can Yayınları ile yayıncılığa öncülük etti.
Dostluğumuz, arkadaşlığımız birbirimizi çok iyi anladığımız bir yerdeydi. Ruhu şad olsun!