Paylaş
“Mersin’de annem denizi bilmez,
geceleri hiçbir sokağından geçmemiştir,
yazlık sinemalara da gitmemiştir.
Işık karanlıktan ayrılmadı anam için,
yağmurlar hiç vaktinde gelmedi.
bir avuç yelden yaratılmıştır annem.”
(1978)
¡ ¡ ¡
ANNE OLMAK
Birden soğudu hava güneş doğarken,
toprak ansıdı dün akşam geleni,
görünmez kökleriyle su da, o genç gövdeyi.
Bu gece de uyumadı anne, bir gece daha,
yün atkı ördü durmadan çorap yamadı,
kasıklarında ilk doğumun biriken sancısı.
Kış erken bastıracak, dedi, kendi kendine,
düşünerek kanat sesini göçmen kuşların,
bir çift çorap, bir de kazak örmeli.
Oğul bir türlü gelmiyor.
Gece kapılarını örtüyor.
Süt damarları zonkluyor yaşlı annenin.
(1978)
¡ ¡ ¡
Bugün Anneler Günü! Demirışık Köyü muhtarı ve imamı Kör İbram’ın kızı, Çakır’ın Kızı Fatma’nın gelini, Noter Ahmet’in eşi, rahmetli annem “Güccük Gelin” Nasibe’ye saygılarımı sunmak istiyorum.
Küçükken “Sana büyüyünce bir kilo fasülya alacağım” demiştim. Aldım!
Ayrıca son bağımsız kitabımın adı da “Ağustos 1936, Annemin Karnında Son Bir Ay” (Kırmızı Yayınları).
Kızdığı zaman bana “Makröf” (mikrop) derdi ve her zaman tendülüslü (dikkatli) olmamı isterdi. Bu yaşta, annemi düşündüğüm zaman, ıslak toprak kokusu gelir burnuma ve gün doğumunda kumru sesleri duyarım!
Paylaş