Oya Berberoğlu: Hata yapmış olabilirim...

Oya BERBEROĞLU

BÜYÜK temel harflerle, elle yazmış. Ana mektup 7 sayfadan oluşuyor. Ekleri de var...

Yahya Murat Demirel, 16.10.2000 tarihini taşıyan Ulucanlar Cezaevi-Ankara ibaresini koyduğu, ancak postayla değil, elden gönderilmiş olduğunu tahmin ettiğim masamıza bırakılmış mektubunda, savunma yaparken, hata! yapmış olabileceğini de itiraf ediyor.

Demirel, ‘‘Ben gerekçesiz, suç ortada yokken bu işkenceyi ve zulmü gördüm’’ iddiasında. Bankacılık yaparken ‘‘hata yapmış olabileceğini’’ kabul ediyor da hatalarının (!) neler olduğunu yazmıyor! Bu bölümde sadece şöyle diyor:

- ... Ancak biz bankacılık yaparken bir takım hatalarımız olmuş olabilir. Bununla ilgili Bankalar Kanunu vardır. Suç duyurusu yapacaklar bellidir. O işe bakacak mahkeme de kanunda tereddüt bırakılmaksızın tarif edilmiştir. Hiçbir koşul altında yetkili mahkeme Ankara değildir...

- ... Bir bankanın kasasından para alınsa bu 10 ay sonra mı tesbit olur. Televizyonlarda 21-12-1999 tarihinde bizim bankayı kasalarını açıp soyduğumuz yayınlanıyor. Bir allahın kulu, bir vicdan sahibi de Egebank'a sormadı ki senin 21-12-1999 ile 22-12-1999 arası kasa envanterinde eksik var mı? Hangi paranın 21-12 akşamı alındığını söyleyebilirsiniz? Alınmış ise miktar nedir? 10 aydır bu miktarı hesap edemediler. Çünkü alınan, soyulan hiç bir şey yoktur. Ben bir kuruş almadım.

(Şu sözlerine bir bakın lütfen O.B.) Benim bankaya el konacağı bir vakit önce haberim olsa idi açıkça söylüyorum ilk önce şahsi hesabım olan 1.5 milyon dolara yakın, sonra da grup şirketlerinin 40 milyon doları aşkın mevduat repolarını çekerdim ki bu miktarları çekmek için bankanın nakit durumu müsaitti. Kayıtlara bakın biz 22-12-1999 Egebank'ta hiçbir şekilde bağı olmayan istendiğinde kullanılabilecek 128 trilyon fazla nakit buraktık. 400 milyon dolara yakın Merkez Bankası blokeleri ve devlet tahvilleri hariç.

Demirel'in kamu

bankaları hesabı

YAHYA Murat Demirel, kamu bankalarıyla ilgili savunma yaparken şunları anlatıyor:

- Emlakbank'tan 1990 yılından beri kullandığımız tüm krediler 1999'da Egebank'a el konmadan önce kapatılmıştır. Şu anda Egebank kefaleti ile yine Egebank'a dolaylı kullandırılan Ege Leasing ve Ege Factoring şirketlerinin kredi riskleri mevcuttur. Ben Ankara Ulucanlar Cezaevi'nde bir komplo ile zaptedildiğim (Veya kapatıldığım) için kayıtlar elimde değil ama aşağı yukarı yüzde 10 şaşar. Ege Leasing'in 5 milyon dolar, Ege Factornig'in 8 milyon dolar gayri nakdi kredisi vardır. Daha vadesi gelmeyen kredilerdir. Biz yüzde 60'ını kullandık. Kullanılan miktar hata fazlasıyla Egebank'a aktarıldı. Bu şirketler kredilerin bir dolarını bile başka bir yerde kullanmamış, fazlasıyla Egebank'a devretmişlerdir. Kredilerin kefili Egebank'tır. Vadesi gelince Egebank bu miktarı ödeyecektir. Benim veya bana ait şirketlerin Emlakbanká tek bir kuruş borcu, riski yoktur...

- Vakıfbank'la da 1991 senesinden itibaren eskiye dayanan banka-müşteri ilişkisi ve kredi ilişkimiz vardır. Vakıflar Bankası'ndan 1995 yılı itibariyle 19.5 milyon dolar kredi kullanıyorduk. Geçen 9 sene içinde bunun karşılığında bankaya 40 milyon dolara yakın ihracat, 25 milyon dolara yakın ithalat işlemi yaptık. 1997 yılında riski 8.5 milyon dolara indirdik. 8.5 milyon dolar kredi 2 yıl 10 gün vadeli yine yurtdışından temin edilmiş gayri nakdi kredidir. Vadesi daha gelmemiştir. karşılığında ipoteğimiz mevcuttur.

- Halk Bankası'yla 1994 yılında çalışmaya başladık. Kullandığımız kredi, kendi kaynağından yani esnafa ayırdığı kaynaktan değildir. Halk Bankası teminat mektubuyla yurt dışından temin ettiğimiz gayri nakdi kredidir. Rakam 1997 yılında 86 milyon dolara ulaştı. '98 yılında bu riski kapatmak istediğimizi bildirdik. '98 başından 2000 yılı mayıs ayına kadar bankaya riskimizi ana para olarak 35-40 milyon dolara indirdik. Şu anda maksimum faiz dahil 60 milyon dolar riskimiz mecvuttur. Bir çok kısmının vadesi de gelmemiştir. Halkbank'a kullandığımız krediler karşılığında İzmit'te E-5 2,7 km cephesi olan 960 bin metre kare 1. derecede konut arazisini teminat vermişiz. Riskimizin 2.5 katı ipotek mevcuttur. İpoteğin piyasa fiyatının 150-175 milyon dolar olduğu ilgililerce bilinmektedir. Biz borcumuzu ödeyip arazi üzerindeki ipoteği kaldırıp bu araziyi bir şekilde (ortaklık ile herhalde) kendimiz değerlendirmek istiyoruz...

Demirel'i bitirmek için bizi yaka paça topladılar

YAZDIKLARIMIZLA ilgili, Yahya Murat Demirel'in ‘‘Bazı çıkar gruplarına alet olma, gerçekleri yazmama’’ yönlü suçlamasına tek cümleyle yanıt vermek istiyorum: ‘‘En yetkililerden edindiğim bilgileri, dosyalara girmiş gerçekleri yazıyorum...’’ (Soygunun belgeleri, ifadeler... Yönetici arkadaşları, müdürleri, sekreteri itiraf ediyor. Neler yaptıklarını sizler de okuyup izliyorsunuz...)

Bu arada, Murat Demirel'in mektubunda yazdığı, ‘‘Demirel'i bitirmek için bizi yaka paça topladılar’’ sözü karşısında önce bir soru yöneltmek istiyorum. Muhatabı sanık değil, savcılar: Murat Demirel'in gözaltına alınması, bu bankacının yurt dışına kaçacağı yolunda istihbarat raporları nedeniyle gerçekleşmedi mi? Demirel'in yurt dışına kaçacağına ilişkin resmi raporlar savcılığın önünde değil mi? (İddianameye de girecektir herhalde)

Tekrar konumuza dönelim. Bugün sütunumuzu, savunmaya da yer verme inancımızdan dolayı Murat Demirel'in mektubuna ayırdık. Yeğen Demirel'in iddiaları şöyle sürüyor:

- Ortada suç eylemi yok, delil yok, yani suç yok, bir takım gruplar Demirel'i (Süleyman Demirel'i kastediyor O.B.) bitirmek için bizi yaka paça toplayıp, ite kaka polise getiriyorlar. Hortumlanmış, suistimal edilmiş, kaçırılmış ortada hiç bir şey yok. Burada benim 18 gündür gördüğüm zulmü Allah kimseye vermesin. Burada 5 güne yakın eziyet, işkence gördükten sonra bizi hapse yolluyorlar. Yani önce suçu yükleyip, eziyet edeceksin. Adamı ve yakınlarını tut, işkence yap, sonra delillere ulaşmak için o insanları hapse tık. Benimle ilgili ‘‘ kamu bankalarını da hortumladı’’ gibi haber ve manşetler o denli üzüyor ve kahrediyor ki lütfen gerçekleri araştırıp yazın...Oya Hanım, hukuk bir gün hepimize lazım olabilir. Son olarak benimle ilgili çete kurdu, yani çıkar amaçlı çete kurdu iddiası var. Allah aşkınıza biraz vicdan, biraz sağduyu, biraz gerçekler...