Paylaş
“Fahişe” diye evinin önünde pankart açtı. Tacizin sınırlarını zorlayıp “Seni seviyorum. Telefonla ara ya ölürsün ya kolun bacağın kırılır. Evini bombalayacağım” diye tehdit etti. Yargılandı ve 2 yıl 15 gün hapis cezası verildi. “Cezası ertelensin” itirazı yapıldı. Ama Yargıtay Ceza Genel Kurulu, “Sanığın ilerde bir daha suç işlemeyeceği” yani başka bir kadını daha taciz etmeyeceği kanaati oluşmadığı için hapis yatmasını yerinde buldu.
Bu dava bana “bu nasıl taciz” dedirtti. Neden mi?
Bir erkek düşünün “seni seviyorum” dediği bir kadına yüzlerce sayfa cinsel taciz mektubu yazıyor. Mektupları sadece o kadına değil komşularına da postalıyor. Evinin kapısına fahişe diye yazıyor. “Fahişe” diye pankart asıyor. Bunlarla da yetinmeyip ölümle ve evini bombalamakla tehdit ediyor. Bu taciz ve tehdit eylemleri sonrasında 2 yıl 15 gün hapis cezası alıyor. İtiraza rağmen de de Yargıtay Ceza Genel Kurulu, “Sanığın ilerde bir daha suç işlemeyeceği” yani başka bir kadını taciz etmeyeceği kanaati oluşmadığı için hapis yatmasını yerinde buluyor.
ÖNEMLİ BİR ÖRNEK KARAR
Beşinci yargı paketi ile cinsel taciz ve istismar sanıklarının cezaları artırılırken, Yargıtay’ın uygulama açısından son derece önemli bu son örnek kararı ile ceza ertelemesi yolu kapanıyor. Taciz sanıklarına hakim duruşmada iyi halleri nedeniyle 1/6 oranında ceza indirimi yapsa bile “İlerde suç işlemeyeceği kanaati oluşmadığı” gerekçesiyle gerekli koşulları taşısa da cezasını ertelemeyebilecek. Taciz sanığı cezasını hapiste çekecek. Örnek karara konu taciz davası bakın şöyle gelişti:
PANKARTLI TACİZ
2005’te, Ş.T. adlı adam tam 110 sayfa cinsel taciz mektubu yazıp, mağdur E.D ve komşularına postaladı. Ş.T. taciz mektuplarında, “Seninle beraber olmak istiyorum. Benimle konuşmaz, buluşmaz isen cinsel ilişki esnasında çektirdiğimiz görüntüleri çoğaltıp, kahvelere dağıtacağım, kardeşine vereceğim. Karar sana ait. Sen bilirsin. Seni seviyorum. Telefonla ara ya ölürsün ya kolun bacağın kırılır. Evini bombalayacağım” diye tehdit etti. Büyük harfle “Çıktığı mahalleden sorun fahişe. Yeter artık seni bilmeyenler bilsin, namuslu göründüğü kadar namussuz, randevu evi mi bu mahalle” diye evin kapısına pankart astı. Kapıya “fahişe” diye yazdı. Teneke kola kutularına torpil ve çivi koyarak bahçede patlattı. Mağdurlar E.D. ile kardeşi R.D.’nin camları kırıldı.
TACİZ CEZASI ERTELENMEDİ
Emirdağ Asliye Ceza Mahkemesi 12 Ekim 2006’da sanık Ş.T.’yi mahkum etti. Hakim, sanığın geçmişteki hali, suç işleme hususundaki eğilimine göre, “ileride suç işlemekten çekineceği kanaatine ulaşılmadığı” için cezasını ertelemedi. İyi halden 1/6 ceza indirimiyle tacizden 2 ay 15 gün hapis, şantajdan 6 bin 160 lira, tehditten 3 bin lira toplam 9 bin 160 lira adli para cezasına çarptırıldı. Yargıtay 4. Ceza Dairesi 11 Nisan 2003’te temyiz de bu taciz mahkumiyetlerini onadı.
BAŞSAVCILIĞIN ERTELEME İTİRAZINA RET
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı ise 11 Haziran 2013’te karara sanık lehine itiraz etti. İtirazda CMK’nın 231. maddesi hükümleri çerçevesinde sanığın şantaj, tehdit ve cinsel taciz eylemlerinin gerek ceza miktarı gerekse suç niteliği yönünden hükmün açıklanmasının geri bırakılması yoluyla ertelenmesi gerektiği savunuldu. Kurul, 1 Temmuz Salı günü Başsavcılığın sanığı hapisten kurtaracak bu itirazını görüştü. Bilin bakalım ne yaptı? Reddetti. Kurul’un bu kararı üzerine taciz sanığı Ş.T hapisten çıkamayacak. 9 bin 160 liralık adli para cezasını 24 taksit halinde ödeyecek. Adli para cezasını ödemezse yeniden hapse girecek.
Paylaş