Paylaş
Doğalgaz faturaların cep yakmaya başladığı bu soğuk günlerde komşusunun kombisini yakmadığından şikâyet eden okurlarımın telefon ve e-posta bombardımanına tutuldum. Önce okurum Ş.A.’nın bu konuyu özetleyen örnek sorusu:
“Binamız bireysel kombi ile ısınmaktadır. Benim doğalgaz faturam şubat ayı için 692 TL geldi. Alt kat komşum kombiyi yakmıyor. Birçok odanın peteklerini kapatıyor. Kendisine en fazla 150 civarı fatura geliyor. Onun alt katı da çok yakıyor. Haliyle ben de üstten yakınca kendisinin yakmasına gerek kalmıyor. Ben bu kadar faturaya rağmen evi ısıtmada güçlük yaşıyorum. Bu durumla ilgili cezai bir yaptırımı var mı? Bir yere başvurabilir miyim?”
KOMŞULUK HUKUKUNA AYKIRI
Tüketici hukuku konusunda uzman avukat Buğcan Çankaya’ya sordum. Avukat Çankaya’nın hukuki çerçeveyi de özetleyen yanıtı bakın şöyle: “Okurumuzun sorusu, ikamet ettiği binadaki komşularının mevsimsel gereklilik olmasına rağmen ekonomik düşüncelerle bireysel ısıtma sistemini yeterli veya hiç kullanmaması nedeniyle, kendisi üzerine düşen ısıtma maliyetinin artmasına ilişkindir. Yargıtay içtihatlarına göre, bir kişinin mülkünü kullanmasının etki alanı içinde bulunan kimseler komşu sayılır. Komşu taşınmaz kullanıcısının, komşuluk hukukuna aykırı ve katlanma sınırlarını aşan eylemlerden kaçınması gerekmektedir. Bu nedenle okurumuzun yaşadığı sorun komşuluk hukuku kapsamında çözümlenebilecek niteliktedir.
KANUNİ YÜKÜMLÜLÜK
Diğer yandan genel düzenleyici işlemlerini de irdelemek faydalı olacaktır. Yürürlükte bulunan 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu’nun 18. maddesinde, ‘Kat malikleri, gerek bağımsız bölümlerini, gerek eklentileri ve ortak yerleri kullanırken doğruluk kaidelerine uymak, özellikle birbirini rahatsız etmemek, birbirinin haklarını çiğnememek ve yönetim planı hükümlerine uymakla, karşılıklı olarak yükümlüdürler’ düzenlemesi bulunmaktadır.
HÂKİMİN MÜDAHALESİ İSTENEBİLİR
Eğer aynı binayı paylaşan malik veya kiracılar, mevsimsel zorunluluk olmasına rağmen bireysel ısıtma sistemlerini hiç veya yeterli oranda çalıştırmıyor ise bu eylemden zarar gören komşular, haklarının çiğnendiğinden bahisle uğradıkları maddi zararı talep edebilecekleri gibi, zikredilen kanunun 33. maddesi kapsamında, ana gayrimenkulün bulunduğu yerdeki sulh hukuk mahkemesinden hâkimin müdahalesini isteyebileceklerdir. Mahkeme tarafından yapılacak inceleme neticesinde, komşunun mevsimsel şartlara uygun bir şekilde kullanmakta olduğu konutu hiç veya yeterli oranda ısıtmadığı tespit edildiği takdirde, hâkim bu eylemin sonlandırılmasına karar verebilecektir. Ayrıca eylem nedeniyle diğer komşunun uğradığı maddi bir zarar var ise bunun sorumlusundan tahsili yönünde de karar verilebilir.
MERKEZİ ISINMAYA GEÇİŞ FORMÜLÜ
Diğer yandan, anılan kanunun 42. maddesiyle kat maliklerinden birisinin isteği üzerine, ısıtma sistemi değişikliğinin yapılabilmesi için kat maliklerinin sayı ve arsa payı çoğunluğunca karar alınması yeterli görülmüştür. Bu haliyle, ferdi ısıtma sistemleri, merkezi sisteme çevrilmek suretiyle de okurumuzun sorununa çözüm bulunabilir. Nitekim Ankara ilinde, il umumi hıfzıssıhha kurulları tarafından halk sağlığının korunabilmesi amacıyla, dış ortam sıcaklığının 15 santigrat derecenin altına düştüğü ardışık günlerde ve merkezi ısıtmalı bina ve sitelerde oturanlardan herhangi birisinin talebi halinde, ısıtma sisteminin çalıştırılmasına karar verilmiştir. (Emsal:AİUHK 02.10.2013 tarih ve 1593 sayılı kararı)
BELEDİYEYE BAŞVURABİLİRSİNİZ
Umumi Hıfzıssıhha Kanunu dayanak gösterilmek suretiyle, meskenlerde oluşan insan ve çevre sağlığına olumsuz eylemlerin önlenmesi, tespiti ve yaptırım uygulanması amacıyla, Ankara ili Umumi Hıfzısıhha Meclisi’nin 31 Mart 1986 tarihli ve 1 karar sayılı kararıyla ilçe belediyelerine yetki verilmiştir. Okurumuz tarafından yargı süreci işletilebileceği gibi, ayrıca insan sağlığına olumsuz etki yaratan eylemler hakkında ilçe belediyesince işlem tesis edilmesi de ayrıca istenebilecektir.”
NE YAPABİLİRSİNİZ?
Son bir not: Merkezi ısıtmalı bina ve siteler yönünden kaloriferlerin hangi tarihten itibaren ve hangi saatlerde, dış ortam sıcaklığı kaç derecenin altına düştüğünde yakılacağı mahalli çevre kurullarınca karar altına alınıp valilik ve belediyelerce ilan ediliyor. Denetimi de yapılıyor. Ancak soba, kat kaloriferi ve kombi ile ferdi ısıtılan binalarda ise “isteğe bağlı” olarak yakılıyor.
Bu soruna da öncelikli olarak avukat Çankaya’nın vurguladığı gibi “komşuluk hukuku” içinde çözüm aramak gerekiyor. Yöneticiye başvurup yönetim planına hüküm koydurmak yöntem olarak düşünülebilir. Bu da çözüm olmazsa, mahalli çevre kurulu kararları ışığında ilçe belediyenize şikâyeti deneyin. Son çare ise hâkimin müdahalesini istemek.
Paylaş